07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

için belki örtülü kalacaktır ama, saat gerecinin kullanımı bile Dasein’m<br />

zamansallığı üzerine temellenmektedir, çünkü kamusal bir zaman hesabının<br />

mümkün kılınması anlamındaki saat de “doğal” saate göre ayarlanmak<br />

zorundadır. Keza Dasein’m zamansallığıdır, şuradahğın açım-<br />

lanmışlığı sayesinde, ilgilenilen zamanın tarihlendirilebilmesini mümkün<br />

kılan. Doğayı keşfettikçe gelişen doğal saat anlayışımız, yeni yeni<br />

zaman ölçüm imkanlarına yol açmakta, bunlar da güneşten ve ilgili gök<br />

gözlemlerinden nispeten bağımsız kalabilmektedir.<br />

Fakat “ilkel” bir Dasein bile, zamanı göğe bakarak okuma bağımlılığından<br />

kendini belirli bir tarzda koparmış olmaktadır, çünkü güneşin<br />

gökteki konumuna değil, her zaman el altında olan bir varolanın<br />

bıraktığı gölgeyi zaman ölçümü için kullanabilmektedir. [416] Örneğin<br />

bu, eskilerde kullanılan “gölge saati” gibi çok basit bir surette yapılabilmektedir.<br />

Buna göre, hepimize eşlik eden kendi gölgemiz, güneşin<br />

gökteki farklı yerlerine göre farklı suretlerde yere düşmektedir.<br />

Gün içindeki farklı gölge boylarını “her zaman” ölçmek mümkün olabilmektedir.<br />

Her birimizin vücut ve ayak boylan farklı da olsa, her ikisi<br />

arasındaki oran belirli bir kesinlik derecesi içinde sabit kalmaktadır.<br />

Örneğin ilgilenilecek bir buluşma söz konusuysa, bunun kamusal zaman<br />

belirlenimi şu şekle sahip olabilmektedir: “Gölge şu kadar ayak<br />

uzunlukta olduğunda şurada buluşalım”. Burada, en yakm çevreleyen-<br />

dünyamızm çizdiği dar sınırlar içindeki hep-beraber-olmaklığımız,<br />

açıkça dile getirilmemiş bile olsa, gölgenin uzunluğunun ölçüldüğü<br />

“yerin” kutupsal yüksekliği bakımından aynı kabul edilmiş olmaktadır.<br />

Dasein böyle bir saati yanında taşımak zorunda bile değildir, çünkü<br />

o bir anlamda saatin ta kendisidir.<br />

Kamusal güneş saatlerindeyse belirli bir gölge çizgisi, güneşin gökteki<br />

hareketine ters olarak bir rakam şeridi üzerinde hareket etmektedir.<br />

Bunu daha fazla tarif etmeye gerek yoktur. Peki ama, gölgenin rakam<br />

şeridi üzerindeki yerine baktığımızda neden zaman gibisinden bir<br />

şeyi bulmuş oluruz? Zira ne gölge, ne de sayısallaştırılmış şerit bizatihi<br />

zamandır, aynı şekilde onlar arasındaki mekansal ilişki de zaman değildir.<br />

“Güneş saatinden” veya herhangi bir cep saatinden doğrudan okuduğumuz<br />

zaman nerededir acaba?<br />

<strong>Zaman</strong>ı okumak ne demektir? “Saate bakmak” sadece şu demek<br />

değildir herhalde: el-altındaki-gerecin geçirdiği değişimleri izlemek<br />

ve kolların konumlarını gözetlemek. Saati kullanırken saat kaç dediğimizde,<br />

ister açık olsun ister değil, aslında şunu demiş oluruz. şimdi<br />

saat şu; şimdi şunu yapma zamanı; şimdi değil, daha zamanı var; filan<br />

441

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!