07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“anlayışlılığı” belki de daha sahih biçimde gösterenlerdir, yani onlar,<br />

sözcükleri bitmek tükenmek bilmeyenlere kıyasla daha geniş bir anlayış<br />

geliştirebilenlerdir. Bir şey hakkında çok konuşularak onun hakkında<br />

daha geniş bir anlayış serdedilmiş olunmaz. Aksine: Çok konuşma<br />

perdeler ve anlaşılacak olanı sözde sarihliğe taşır, yani önemsizliğin anlayışsızlığına<br />

götürür. Öte yandan sükut etmek, ketum olmak demek<br />

değildir. Zira ketum “konuşma” eğilimindedir. Ketum sükut edebileceğini<br />

[165] kanıtlama şansına sahip olamadığı gibi, böyle bir şanstan tamamıyla<br />

yoksundur da. Ketumda olduğu gibi, doğası gereği az konuşma<br />

alışkanlığına sahip olan birisi de sükut ettiğini ve edebildiğini gösterebilme<br />

imkanından mahrumdur. Asla bir şey söylemeyen birisi, belirli<br />

bir anda sükut edebilme kabiliyetinde değildir. Sadece sahici söz<br />

söyleme içinde sahih sükut mümkündür. Sükut edebilmek için, Dasein’m<br />

söyleyecek3 bir şeyleri olması lazımdır, yani o, kendisine ilişkin sahih<br />

ve zengin bir açımlanmışlığa sahip olmalıdır. Ancak bu durumda<br />

ketumiyet, bir açımlayıcılığa sahip olur ve “lakırtıyı” mağlup eder. Söz<br />

söylemenin bir hali olarak ketumiyet Dasein’m anlaşılabilirliğini asli biçimde<br />

dile getirdiği içindir ki, sahici duyabilmeklik ile şeffaf hep-bera-<br />

ber-olmaklık ondan neşet etmektedir.<br />

Şuradalığın varlığı (yani bulunuş ve anlama) bakımından söz, tesis<br />

edici olduğundan ve Dasein dünya-içinde-varolmak demek olduğundan,<br />

söz söyleyen bir içinde-var-olmaklık olarak Dasein zaten kendini<br />

hep dile getiriyor olmaktadır. Dasein dile sahiptir. Hergünkü varoluşlarını<br />

çoğunlukla hep-beraber-söyleşmek üzerine kuran ve bakıp görebilen<br />

“gözlere” sahip olan Yunanlılar’m, Dasein’m hem önfelsefi hem<br />

de felsefi tefsiri bakımından insanın özünü zoon logon ekhotıh olarak<br />

belirlemiş olmaları bir tesadüf müdür? İnsana ilişkin bu tanımın daha<br />

sonraları animal ratioııale (“akıl sahibi canlı") olarak tefsir edilmiş olması,<br />

esasen “yanlış” değilse de, Dasein’a dair bu tanımın içinden çekip<br />

çıkartıldığı fenomenal zemin bu yüzden bütünüyle perdelenmiş olmaktadır.<br />

İnsan söz söyleyen bir varolan olarak kendini aleniyete taşır,<br />

yani kendini 'gösterir. Bu, onun sesli beyanda bulunma imkanını kendine<br />

malettiği anlamına gelmez. Şu anlama gelir: Bahse konu varolan;<br />

dünyayı ve bizatihi Dasein’ı keşfetmek suretiyle var olmaktadır. Yunanlılarda<br />

dile karşılık gelen bir sözcük bulunmamaktadır. Onlar bu<br />

fenomeni “öncelikle” söz söyleme olarak anlıyorlardı çünkü. Fakat fela)<br />

Peki, söylenecek-olana (varlığa) ne olacaktır?<br />

b) “Cemmedici” olarak insan, varlığa cemmolunma - varolanın açıklığında mevcut olma (bu<br />

ise geri planda kalm aktadır).<br />

174

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!