07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“tam yolunda”, bütün kapılar da ardına kadar açık olur. Düşkün dünya-<br />

içinde-varolma kendi kendini ayartıcı olduğu kadar teskin edicidir de.<br />

Ancak bahse konu gayrisahih teskin, Dasein’ı kesatlığa ve avareliğe<br />

ayartmayıp, onu zaptedilemez bir “meşguliyet” içine sürükler. Bu yüzden<br />

“dünyaya” düşkünlük [178] müsekkin değildir. Aksine, ayartıcı olan bu<br />

teskin, Dasein’ın düşkünlüğünü daha da ağırlaştırır. Dasein’m tefsiri nok-<br />

tai nazarından şöyle bir görüş belırivermektedir: Buna göre sanki, en yabancı<br />

kültürleri anlamak ve bunları kendi kültürüyle “sentezlemek”, Da<br />

sein’m kendisi hakkında eksiksiz ve tam bir aydmlanışa ulaştıracakmış<br />

gibidir. Oysa ki, çok çeşitli bir merak ve dur durak bilmeyen bir her şeyi<br />

bilme, evrensel Dasein anlayışı vehmim doğurmaktadır. Zira temelde, yine<br />

burada aslında neyin anlaşılması gerektiği belirlenmemiş ve sorgulanmamış<br />

kalmaktadır: Anlayışın bizatihi bir varlık imkanı olduğu ve en zati<br />

Dasein’ımızda serbest kalması gerektiği anlaşılamamaktadır. Dasein bu<br />

teskin edilmiş, kendini her şeyle kıyaslayıp “anladığı” karşılaştırma içinde<br />

öyle bir yabancılaşmaya doğru sürüklenmektedir ki, burada en zati<br />

varlık imkanı örtülüp gizlenmeye başlar. Düşkün dünya-içinde-varolma<br />

hem ayariıcı-teskin edicidir, hem de yabancılaştı rıcı.<br />

Öte yandan söz konusu yabancılaşma, Dasein’ın fiilen kendinden<br />

koparılması anlamına gelmez. Aksine, Dasein öyle bir varlık minvaline<br />

sürüklenir ki, burada en abartılı “kendini ayrıştırmaya” girişir, her türlü<br />

tabir etme imkanlarını dener ve sonunda meydana çıkarttığı “karakteroloji”<br />

ve “tipolojiler” bile uçsuz bucaksız hale gelir. Fakat Dasein’a<br />

kendi sahihlik ve imkanını (sahici bir akamete uğramayı dahi) kapayan<br />

söz konusu yabancılaşma, onu bizzat kendisi olmayan bir varolana teslim<br />

etmez ama. Tersine, Dasein’ı kendi gayrisahihliğine, yani yine kendi<br />

olası varlık minvaline sıkıştırır. Düşkünlüğün ayartıcı-teskin edici<br />

yabancılaşması öyle bir teessüre sahiptir ki, bu teessürde Dasein bizzat<br />

kendi kendine dolamverir.<br />

Yukarıda dikkate taşman ayartma, teskin etme, yabancılaşma ve<br />

kendi kendine dolanma (dolanıverme) fenomenleri düşkünlüğün spesifik<br />

bir varlık minvalini karakterize etmektedir. Dasein’tn kendi varlığı<br />

içindeki bahse konu “teessürüne” sukut diyoruz. Böylelikle Dasein,<br />

kendinden çıkıp yine kendine sukut etmekte, gayrisahih hergünkülügün<br />

zerninsizlik ve butlanına düşüvermektedir. Oysa bu sukut, kamusal<br />

tefsir manzumesi yüzünden Dasein’m kendisinden saklı kalmakta ve<br />

hatta “terfi” ve “somut yaşam” olarak dahi tefsir edilebilmektedir.<br />

Bahse konu sukutun hareket minvali, herkes içindeki gayrisahih varlığın<br />

hem zeminsizliğine doğrudur ve hem de bu zerninsizlik içindedir.<br />

188

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!