07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bu sorulan hepsine de evet demek durumundayız. Ama yine de bu<br />

sorular, asli zamansallığın sonluluğuna ilişkin herhangi bir itirazı içeriyor<br />

değildir - çünkü artık onlar asli zamansallığı söz konusu ediyor<br />

değiller. Zira soru, “akıp giden zaman içinde” daha nelerin olup olmayacağı<br />

ve “böyle bir zamandan” hareketle kendi-kendimize-gelebilmelerin<br />

neler olacağı sorusu değildir. Asıl soru, kendi-kendimize-gelebilmenin<br />

bizzat kendisinin asli biçimde nasıl belirlenmiş olduğu sorusudur.<br />

Onun sonluluğu, birincil anlamda bir bitiş demek olmayıp, bizatihi<br />

zamansallığın bir karakteridir. Asli ve sahih istikbal, kendi-kendine-gelmedir<br />

- batıl oluşun atlatılamaz imkanı olarak varoluşun kendi<br />

kendine gelişidir. Asli istikbalin ekstatik karakteri, tam da varlık imkanını<br />

kapatıyor olmasında yatmaktadır, yani kendisinin kapalı olmasında<br />

ve bu haliyle butlanın kararlı varoluşa-dair anlayışını mümkün<br />

kılmasında yatmaktadır. En zati butlan içinde varolmanın anlamı, asli<br />

ve sahih kendi-kendine-gelmedir. <strong>Zaman</strong>sallığın asli sonluluğunu<br />

ortaya koyan tezimizle, “zamanın sürüp gittiğini” inkar ediyor değiliz.<br />

Yapmaya çalıştığımız şey, bizzat Dasein’m asli eksistensiyal tasarımıyla<br />

tasarımlanmış olanda kendini gösteren asli zamansallığın fenomenal<br />

karakterini tespit etmektir.<br />

Asli ve sahih istikbalin ve dolayısıyla zamansallığın sonluluğunu<br />

gözden kaçırma veya bunu “a priori” olarak imkansız kabul etme yönünde<br />

aklımızın çelinmesi, alelade zaman anlayışının kendini sürekli<br />

olarak öne atmasından kaynaklanmaktadır. Bu anlayış, haklı olarak zamanı<br />

sadece sonsuz bir zaman olarak biliyorsa, bu onun, söz konusu<br />

zamanı ve onun “sonsuzluğunu” anlamış olduğunu kanıtlamaz. Öyle<br />

ya, zaman “sürüp gidiyor” ve “akıp gidiyor” da ne demek ölüyor ki?<br />

“<strong>Zaman</strong>ın içinde” dediğimizde aslında ne demiş oluyoruz? Özellikle de<br />

“istikbalde” dediğimizde burada söylenmeye çalışılan “iç” tam olarak<br />

ne demek oluyor? “<strong>Zaman</strong>” hangi anlamda sonsuz? Asli zamanın sonunluluğuna<br />

ilişkin alelade itirazlar eğer Yeminsiz kalmak istemiyorlarsa,<br />

o zaman bu gibi soruların açığa kavuşturulması lazımdır. Fakat böylesi<br />

bir açığa kavuşturma işini gerçekleştirebiltnek için, sonluluk ve<br />

son-suzluk mülahazaları bakımından münasip bir soru formülasyonuna<br />

varılmalıdır. Böyle bir soru formülasyonuysa, zamanın asli fenomenine<br />

anlamasal olarak bakmak suretiyle ortaya çıkabilir ancak. Mesele<br />

şudur diyemeyiz: “İçinde” mevcut-oîanlarm oluşup yok olduğu “türemiş”<br />

sonsuz zaman nasıl oluyor [331] da asli sonlu zamansallığa dönüşüyor?<br />

Çünkü esasen meselemiz şudur: nasıl oluyor da, sonlu sahih zamansallıktan<br />

gayrisahih zamansallık neşet edebiliyor? Gayrisahih za-<br />

350

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!