07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Varoluş idesinin formal ilamı, bizatihi Dasein’m kendisinde yatan<br />

varlık anlayışının rehberliğinde yürütülmüştür. Fakat herhangi bir ontolojik<br />

şeffaflığa varmadığımız halde şu kendini açığa çıkarıvermişti:<br />

Adına Dasein dediğimiz varolan, hep ben kendimim, özellikle de varlık<br />

imkanı olarak ben kendimim. Dasein’ın söz konusu ettiği şey, tam<br />

da bu varolan olarak var olmaktır. Yeterli ölçüde bir ontolojik belirlenime<br />

varmamış olsa da Dasein kendini dünya-içinde-varolma olarak<br />

anlamaktadır. O, bu şekilde var olarak, çeşitli varolanlarla karşılaşır.<br />

Onların da varlık minvali el-altında-olmaklık ile mevcut-oluştur. Varoluş<br />

ile gerçeklik arasındaki farkın henüz tam bir ontolojik kavramsallaştırılmasına<br />

gidilmemiş bile olsa, hatta Dasein tam da bu varoluşu<br />

öncelikle gerçeklik olarak anlıyor bile olsa, o sadece mevcut-olan değildir,<br />

o kendini zaten hep bir şekilde anlam akta olandır (bunu şu veya<br />

bu mitsel ve büyüsel tefsir içinde yapıyor olması fark etmez). Zira<br />

aksi takdirde bir mitos içinde “yaşayamayacak” ve büyüsünün rit ve<br />

kültleriyle ilgilenemiyor olacaktı. Varsayılan bu varoluş idesi, esasen<br />

Dasein anlayışının Formal yapısının varoluşa-dair bağlayıcı olmayan<br />

öntaslağmdan başka bir şey değildir.<br />

[314] En yakınımızdaki hergünkülükle ilgili hazırlık niteliğindeki<br />

analizimiz, söz konusu idenin rehberliğinde icra edilmiş ve ihtimam-<br />

göstermekliğin ilk kavramsal ihatası bu sayede sağlanmıştır. Ihtimam-<br />

göstermeklik fenomeni, varoluşu ve ona ait olan faktisite ve düşkünlük<br />

rabıtalarım daha keskin hatlarla kavramamızı mümkün kılmıştır. îhti-<br />

mam-göstermekliğin yapısının ihata edilişiyle de varoluş ile gerçeklik<br />

arasındaki ontolojik farka ilişkin ilk zemin sağlanmıştır.1Bu ise şu tezi<br />

ortaya atmamıza yol açmıştır: İnsanın tözü varoluştur.2<br />

Fakat bahse konu formal ve varoluşa-dair bağlayıcı olmayan varoluş<br />

idesi bile, belirli bir ontolojik “içerik” ihtiva etmektedir (her ne kadar<br />

ayırt edilmemiş olsa da). Ona karşı çıkıp sınırlarım çizmeye çalıştığımız<br />

gerçeklik idesinde olduğu gibi bu da esasen bir varlık idesini “önceden<br />

varsaymaktadır”. Sadece ve sadece onun ufku dahilinde kalınmak suretiyle<br />

varoluş ile gerçeklik arasındaki farkı ortaya koymak müpıkun olabilmektedir.<br />

Ama her ikisi yine de varhktan söz etmektedir.<br />

Peki ama, esasen ontolojik olarak açıklığa kavuşturulması gereken<br />

varlık idesi, Dasein’a ait olan varlık anlayışının işlenilmesiyle elde edilmeyecek<br />

midir? Ama bunu asli olarak kavramak istiyorsak, varoluş idesinin<br />

rehberliğine başvurmak suretiyle Dasein’ın asli yorumunun sağla­<br />

1) Krş. § 43, s. 200 vd.<br />

2) Krş. s. 212 ve 117.<br />

332

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!