07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

den “geçmiş” olduğunu, daha uygun bir dille söyleyecek olursak, neden<br />

oldum-olasılık olduğunu, oysa oldum-olasılığın kendini eşit derecede<br />

asli biçimde huzur ve istikballe birlikte husule getirdiğini, bu bilmecenin<br />

nasıl çözülebileceğine ilişkin sorunun nasıl cevaplanabileceğinin ise<br />

daha da garip bir bale sokmaktadır.<br />

Şunu iddia ediyoruz: birincil olarak tarihsel olan Dasein’dır. ikincil<br />

olarak tarihsel olansa dünya-içinde karşılaşılanlardır - en geniş anlamıyla<br />

sadece el-altında-olan gereçler değil, “tarihsel zemin” olarak çevreleyen<br />

doğa da buna dahildir. Dunyaya-aidiyeti sebebiyle tarihsel olan<br />

ama Dasein’sal olmayan varolanlara dünya-tarihsel-olanlar diyoruz.<br />

Alelade bir dünya-tarih i kavramının, tam da bu ikincil tarihselliği kendine<br />

cihet aldığını göstermek mümkündür. Dünya-tarihsel-olanlar tarihbilimsel<br />

bir objeleştirme sebebiyle tarihsel olmuş olmazlar. Onların<br />

tarihsellikleri, dünya-içinde karşılaşılan birer varolan olarak var olm alarından<br />

kaynaklanmaktadır.<br />

Halen mevcut-olan bir gerecin tarihsel karakterinin analizini yaparak,<br />

Dasein’m birincil tarihsel olan olarak sadece ortayı çıkması sağlamakla<br />

kalmadık, esasen tarihsel olanın zamansal karakterizasyonu<br />

için birincil olarak bir mevcut-olanın zaman-içinde-var-oluşunu cihet<br />

kabul etmenin de kuşku götürür olduğunu görmüş olduk. Bir varolan,<br />

giderek gerilere kayan bir geçmişe gömülerek “daha da tarihsel”<br />

hale geliyor değildir - yani en eski olan en sahih tarihsel olan demek<br />

değildir. Şu ana göre peylenen “zamansal” mesafe, sahih tarihsel varolanın<br />

tarihselliği açısından birincil tesis edici imlenime sahip [382]<br />

olamamaktadır, çünkü o, “zaman içinde” olmayan ve zamandışı olan<br />

değildir, zira o, “zaman içinde” mevcut-olan, yok olan veya başa gelecek<br />

olan bir şeyin ontolojik özü gereği asla olamayacağı asli bir zam<br />

ansallık içinde varolmaktadır.<br />

Ne kadar karışık akıl yürütmeler bunlar, diyeceklerdir bize, insani<br />

Dasein’ın temelde tarihin birincil “öznesi” olduğunu kimse inkar etmemektedir.<br />

Zaten burada ele alman tarihin alelade kavranışı bunu açıkça<br />

göstermektedir. Fakat şu tez: “Dasein tarihsel olarak var olandır”, insanın<br />

dünya-tarihinin heyulası içinde az çok önemi olan bir “atom" olduğunu<br />

ve keyfiyet ve vakaların bir oyuncağı olduğunu ifade eden ontik<br />

bir olgu demek değildir sadece. Bu tez, esas meseleyi dile getirmektedir<br />

aslında: ‘Tarihsel” öznenin öznelliğine, onun özünün konstitüsyonu olarak<br />

tarihsellik ne kadar aittir ve bu hangi ontolojik koşulların taneli üzerine<br />

dayanm aktadır?<br />

405

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!