07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir türetilmiş anlamındaysa, Dasein’m kesin olabildiği bir varolan da<br />

“kesin” diye ifade edilir.<br />

Kesinliğin bir hali kanaattir örneğin. Kanaat belirtildiğinde, keşfedilen<br />

(hakiki olan) şeyin kendisinin karinesi sayesinde Dasein, kendisinin<br />

onunla olan anlamasal varlığım belirlemiş olur. Bir şeyi hakiki-kabul-et<br />

inek, kendini-hakikatiçinde-bulundurmak olarak yeterlidir, eğer o, keşfedilen<br />

varlığın bizatihi kendisi üzerine temelleniyor ve bu şekilde keşfedilen<br />

varolana yönelen varlık olarak ona münasipliği bakımından kendi<br />

kendine şeffaf hale geliyor ise. İhtiyari uydurmalarda yahut bir varolan<br />

üzerindeki salt “görüşlerde” ise böylesine bir şey bulunmamaktadır.<br />

Hakıki-kabul-etmenin yeterliliği, ona ait olan hakikilik iddiasıyla ölçülür.<br />

Söz konusu hakikilik iddiasının haklılığı, açımlanacak varolanın<br />

varlık minvali ve açımlamanın istikametinden ileri gelmektedir. Varolanın<br />

farklılığına ve açımlamanın hakim eğilim ve kapsamına bağlı olarak<br />

hakikatin minvali ve dolayısıyla kesinliği de değişmektedir. Fakat yürüttüğümüz<br />

bu etüt, netice itibariyle müstesna bir Dasein kesinliğini<br />

temsil eden ölümün kesin oluşunun analiziyle sınırlı kalacaktır.<br />

Hergünkü Dasein, kendi varlığının en zati, irtibatsız ve atlatılamaz<br />

imkanını çoğu kere örter. Bu fiili örtme eğilimi, şu tezimizi doğrulamaktadır:<br />

Dasein fiili olarak [257] “hakikatsizlik” içinde vardır.1Dolayısıyla<br />

ölüme yönelik varlığın işbu örtülüşüne ait olan kesinlik, münasip<br />

olmayan bir hakiki-kabul-etme olmalıdır. Fakat bu, şüphe anlamında<br />

bir kesinsizlik değildir. Münasip olmayan bu kesinlik, kesin olduğu<br />

şeyi örtülülük içinde tutar. Eğer “herkes gibi” ölümü, çevreleyen-dün-<br />

ya içinde karşılaşılan bir hadise olarak anlarsak, o zaman bu duruma<br />

atıfta bulunan kesinlik, hitama yönelik varlığa aslında isabet edemez.<br />

Herkes diyor ki, “şu” ölümün vaki olacağı kesindir. Herkes diyor bunu.<br />

Ama yine herkes gözden kaçırıyor ki, ölümün kesin olabilmesi için,<br />

hep kendi Dasein’ımız, kendi en zati irtibatsız varlık imkanının kesinliğini<br />

bilmelidir. Ölüm kesindir, diyor herkes ve böylece Dasein’a, sanki<br />

kendisinin kendi ölümünün kesinliğini bildiği zannını uyandırıyor. Peki,<br />

bu hergünkü kesin olmaklığın temeli nedir? Öyle anlaşılıyor ki, sadece<br />

karşılıklı olarak birbirimizi buna inandırmak değildir bu temel. Zira<br />

herkes, başkalarının “can verişini” hergün tecrübe ediyor. Ölüm, inkarı<br />

gayrikabil bir “tecrübi vakıadır”.<br />

Ölüme yönelik hergünkü varlığın yukarıdaki şekilde temellenmiş<br />

olan bu kesinliği Dasein’m hangi surette anladığını, onun ölüm hak­<br />

1) Krş. § 44, s. 222.<br />

272

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!