07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ğumuz anlamına gelmez. Aksine, elle yapıp etmenin duraklatılması suretiyle<br />

ortaya çıkan öylesine durma, daha keskin bir bir-şey-için-baktş<br />

karakterine dönüşebilir: “emin olmak için bir daha bakmak”, elde edileni<br />

kontrol etmek, şu anda “durmuş olan faaliyetleri” bir daha gözden<br />

geçirmek gibi. Gereçleri kullanmayı bırakmak demek, “teori” yapıyor<br />

olmak demek değildir, çünkü öylece bulunan. sadece “temaşa” eden<br />

bir-şey-için-bakış zaten tümüyle ilgilenilen, el-altmda-olan gerece<br />

raptolmuş durumdadır. Başka bir deyişle, “pratik” yapıp etmeler, kendi<br />

özgün öylece-bulunma minvallerine sahiptir. <strong>Ve</strong> nasıl ki, praksise<br />

kendi spesifik bakışı (“teori”) aitse, teorik araştırmalar da kendi özgün<br />

praksisine sahiptir. Bir deneyin sonucu olan ölçüm değerlerinin okunup<br />

kaydedilmesi, çoğu kere deney düzeneğinin karmaşık bir “teknik"<br />

kurulumunu gerektirmektedir. Örneğin bir mikroskopla gözlem yapabilmek<br />

için öncelikle “preparatlar” hazırlamamız gerekmektedir. “Buluntunun”<br />

yorumlanabilmesi için öncelikle arkeolojik bir kazı yapmak<br />

gerekirken, bunun için en kaba biçimiyle elle çalışma işine girişmek lazım<br />

gelmektedir. Öte yandan en “soyut” problemleri çalışmak ve elde<br />

edilenleri tespit edebilmek için bile yazı gereçlerine ihtiyaç duyulmaktadır.<br />

Bilimsel araştırmaların söz konusu mevcudunu oluşturan parçalar<br />

ne kadar “ilgi çekmez” ve “kendiliğinden anlaşılır” olursa olsun,<br />

onlar ontolojik bakımdan asla önemsiz değildir. Dünya-içinde-varol-<br />

mamn bir minvali olarak bilimsel tutumun sadece “saf zihinsel edimde<br />

bulunma” demek olmadığına açıkça işaret ediyor olmamız belki gereksiz<br />

bir teferruat gibi görülebilir. Fakat işte malumu bu şekilde ilam<br />

ederek, “teorik” tutum ile “teorik olmayan” tutum arasındaki ontolojik<br />

sınırın tam da nereden geçtiğinin hiç de gün gibi ortada olmadığını<br />

açıkça belli etmek niyetindeyiz!<br />

Bilimlerde elle yapıp etmelerin hepsinin de saf temaşanın, inceleyici<br />

keşfin ve “şeylerin kendisinin” açımlanışmın hizmetinde olduğu<br />

söylenecektir karşı argüman olarak. En geniş anlamıyla “görme”, her<br />

türlü “yapıp etmeleri” düzenler ve önceliğini korur. “Bir bilgi, nesnelere<br />

hangi minval ve suretlerde ilintileniyor olursa olsun, yine de o,<br />

bunlara dolayımsız olarak ilintilenmiş olan bir bilgi olmakta ve bir araç<br />

olarak her bilgi, görü olarak bunu am açlam aktadır.’" Başlangıcını Yunanlıların<br />

geliştirdiği ontolojide bulup da günümüze kadar devam<br />

eden bilgiye dair yorum, intuitus idesinin rehberliğinde gitmiştir hep -<br />

ister fiilen ulaşılabilir olsun, ister olmasın. Fakat “görmeye” verilen<br />

1) Kant, Saf Aklın E leştirisi, B 33. İtalikler oripnalindedir.<br />

380

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!