07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

akımdan Dasein’ın asli bir varlık minvali olduğunu inkar etmeye<br />

ayartmamalıdır bizi. Çünkü haletiruhiye içindeki Dasein, her türlü bilme<br />

ve istemenin öncesinde ve onların açımlama kapsamının üzeri ve ötesinde<br />

bizzat açımlanıyor olmaktadır. Üstelik haletiruhiyeye hakim olmak,<br />

herhangi bir haletiruhiyeye sahip olmaksızın gerçekleşmez, aksine<br />

hep belirli bir karşı haletiruhiyeden hareketle olur. Böylece, bulunuşun<br />

birinci ontolojik öz karakteri olarak şunu elde etmiş oluruz: Bulunuş,<br />

Dasein'ı kendi fırlatılm ışlığı içinde açım lar ve bunu öncelikle ve çoğunlukla<br />

kaçuııcı yüz çevirme yordam ıyla yapar.<br />

Sırf bunlara bakılınca bile görülüyor ki bulunuş, herhangi bir ruhsal<br />

durumun mevcut oluşundan çok başka ve uzak bir şeydir. Aynca bulunuş,<br />

dönüp bakıcı ve geriye dönücü bir kavrama karakterine de sahip<br />

değildir. Zira her türlü içkin refleksıyonun birtakım “serencamlar”<br />

mevcut bulabilmesi, şuradalığın zaten bulunuş içinde açımlanmış olmasından<br />

ileri gelmektedir. “Yalın bir haletiruhiye” şuradahğı daha asli<br />

biçimde açımlar ve fakat herhangi bir algılama yokluğuna kıyasla şu-<br />

radalığı buna mütekabil inatçı biçimde de kapar.<br />

Bunu bize keyifsizlik güzel biçimde göstermektedir. Bu haldeyken<br />

Dasein, kendisine karşı körelir, ilgilenilen çevreleyen-dünya bir perde<br />

ardına gizlenir, ilgilenmenin bir-şey-için-bakışı yanıltılır. Bulunuş üzerinde<br />

o kadar az refleksiyon yapılmıştır ki, böylece Dasein tam da bu feda<br />

ve teslim edilmişlik içinde ilgilenilen “dünya”ya gafil avlanmış olur.<br />

Haletiruhiye bizi gafil avlar. O ne “dışarıdan” ne de “içeriden” gelir.<br />

Dünya-içinde-varolmanın bir sureti olarak yine ondan neşet ederek<br />

yükselir. <strong>Ve</strong> böylece bulunuşu, “içimizin” refleksiyona dayalı kavranışına<br />

karşı menfi biçimde ayırıp sınıflandırmaktan sıyrılıp, onun açımla-<br />

yıcı olmayan karakterini de [137] müspet olarak idrak etmeye varmış<br />

oluruz. Haletiruhiye dünya-içinde-varolmayı bir bütün olarak zaten hep<br />

açımlamış olduğu için, kendimizi bir şeylere yöneltebilmeyi her şeyden önce<br />

mümkün kılabilm ektedir. Dolayısıyla keyif, öncelikle ruhsal olana<br />

müteallik olmadığı gibi onun içindeki bir hal de değildir. O, esrarengiz<br />

biçimde buradan dışarıya taşıp nesne ve kişilere sirayet etmez. İşte burada,<br />

bulunuşun ikinci öz karakteri kendisini görünür kılar. Bulunuş<br />

dünyanın eşit derecede asli açımlanmışlıklarının (yani birlikte-Dasein ile<br />

varoluşun) eksistensiyal bir temel türüdür, zira o, özü gereği dünya-<br />

içinde-varolmadır.<br />

Bulunuşun açığa çıkarılan bahse konu iki öz belirlenimlerinin (fır-<br />

latılmışlığm açımlanışı ile dünya-içinde-varolma bütününün ilgili<br />

açımlanmışlıkları) yanı sıra üçüncü bir belirlenimi daha dikkate almak<br />

144

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!