07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

nan” şu esas meselenin bir formülasyondur: Ontolojiyi ontolojik olarak<br />

temellendirmek mümkün müdür, yoksa onun da mı bu maksatla<br />

mtik bir zemine ihtiyacı vardır? Bu durumda hangi varolan, söz konusu<br />

temellendirme işlevini üstüne almış olacaktır?<br />

Varolan Dasein’ın varlığı ile Dasein’sal olmayan varolanların [437]<br />

(örneğin mevcut-olmaklığm) varlığı arasındaki ayrım her ne kadar<br />

makul geliyor olsa da, bu, ontolojik meselenin sadece hareket noktasıdır<br />

aslında. Felsefenin bununla huzura kavuşması ise mümkün değildir.<br />

Eskiçağ ontolojisinin “obje kavramları” ile çalışmış olması ve bu<br />

yüzden “bilinci objeleştirme” tehlikesinin mevcut olması, herkesçe<br />

çoktandır bilinmektedir. Peki ama, objeleştirme ne demektir? Nereden<br />

neşet etmektedir? Peki, varlık neden “öncelikle” mevcut-olanlardan<br />

hareketle “kavranmakta” da el-altmda-olanlardan değil. Halbuki el-al-<br />

tmda-olanlar bize çok daha yakın duranlardır. Söz konusu objeleştirme,<br />

neden hep hakimiyeti ele geçirmektedir? “Bilincin” varlığı müspet<br />

bakımdan nasıl yapılandırılmıştır ki, objeleştirme onun için uygunsuz<br />

kalır? Ontolojik meselenin asli olarak gün yüzüne çıkartılabilmesi için<br />

“bilinç” ile “obje” arasındaki “fark” yeterli midir ki? Yolumuzun üzerinde<br />

bu soruların cevaplan var mıdır? Varlığın anlamına ilişkin soru<br />

sorulmadıkça ve açığa kavuşturulmadıkça herhangi bir cevabı aramak<br />

mümkün olabilecek midir?<br />

<strong>Varlık</strong> “idesinin” menşei ve imkanlarını araştırabilmek için, formal-<br />

mantıksal “soyutlama” yoluna gitmek, yani teminat altına alınmış bir<br />

soru ve cevap ufkunu tayin etmiş olmak asla yeterli olamaz. Yapılması<br />

gereken şey, ontolojik fundamental soruyu aydınlığa taşıyacak bir3 yol<br />

arayıp bulmak ve onu katetmektir. Bu yolun, yegane yol olup olmadığına<br />

ve hatta doğru yol olup olmadığına, onu katettikten sonra karar verebiliriz.<br />

Varlığın nasıl yorumlanması gerektiğine ilişkin kavgayı halihazırda<br />

çözümleyebilmemiz mümkün değildir, çünkü o henüz başlamamıştır<br />

bile. Netice itibariyle bu kavgayı “zorla başlatmak” da mümkün<br />

değildir, çünkü kavganın başlayabilmesi için bazı hazırlıklara ihtiyaç<br />

vardır. İşte bu inceleme, tam da bu istikamette yol almaktadır. Bulunduğu<br />

yer neresidir?<br />

“<strong>Varlık</strong>” gibisinden bir şey, varlık anlayışı içinde açımlanır. Anlama<br />

olarak varlık anlayışı, varolmakta olan Dasein’a aittir. Varlığın ön-<br />

cesel ve fakat kavramsallaşmamış açımlamşı, varolan bir dünya-için-<br />

de-varolma olarak Dasein'm, hem dünya-içinde karşılaşılan, hem de<br />

a) "Yegane” olanı değil.<br />

462

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!