07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Oysa bahsedilen celbin bu anlamı, en zorlama yorumların bile vicdana<br />

yüklemeye çalışmayacağı bir şeydir. Peki o zaman, “vecibe-içinde-<br />

olmaya celbetmek” ne demek?<br />

Söz konusu celp anlamım açıklığa kavuşturmak için, vecibe-içinde-<br />

olmanın eksistensiyal anlamı üzerinde durulmalıdır, bir edimin ya da<br />

yapmamanın “yarattığı” sebep oluş anlamındaki türetilmiş bir vecibe<br />

kavramı üzerinde değil. Böyle bir şeyi talep etmek, keyfi davranmak demek<br />

değildir. Çünkü bizatihi Dasein’m kendisinden kopup gelen vicdanın<br />

celbi, sadece ve sadece o varolana yöneliktir. Bu durumda, vecibe-<br />

içinde-olmaya celbetmek demek, benim zaten bir Dasein olarak hep var<br />

olduğum varlık imkanıma dair öne-celbetme demek olacaktır. Söz konusu<br />

Dasein, birtakım hatalar veya yapmayışlar yüzünden kendine bir<br />

“vecibe” yüklemek zorunda değildir. Dasein sadece sahih “vecibeliliği”<br />

var etmelidir —ki kendisi zaten öyle vardır.<br />

Bu durumda celbetmeyi doğru olarak duymak demek, kendi en zati<br />

varlık imkanı içinde kendini anlamak, başka bir deyişle en zati sahih<br />

mesul olabilme imkanı üzerine kendini tasarlamak demek olacaktır.<br />

Söz konusu imkana kendini öne-celbettirme, Dasein’m celbe serbest<br />

kalmasını da bünyesinde barındırır: celbedilebilirliğe hazır olma. Dasein<br />

bu celbi anladığından, en zati varoluş imkanına kulak verici olur. O artık<br />

kendini tercih etmiştir.<br />

[288] Bu tercih sayesinde Dasein, herkes-benliğine kapalı kalan<br />

kendi en zati vecibe-içinde-oluşunu mümkün kılar. Oysa herkes anlayışı,<br />

elverişli kural ve kamu normlan bakımından yeterlilik ve yetersizliği<br />

bilir sadece. Buna karşı gelindi mi, onların muhasebesini yapar ve<br />

tazmin edilmesini talep eder. En zati vecibe-içinde-oluştan usulca kaçar<br />

ve yüksek sesle yanlışları konuşur hale gelir. Fakat celbetme sırasında<br />

herkes-benligi, benliğin en zati vecibe-içinde-oluşuna celbedilir. Celbi<br />

anlamak tercih etmektir —ama vicdanı tercih etmek değildir, çünkü o,<br />

bizatihi tercih edilebilir değildir. Burada tercih edilen, en zati vecibe-<br />

içinde-olmaya hür kalmak olarak vicdana-sahip-olmadır. Celp aıılaytşt<br />

şu demektir: vicdana-sahip-olmayı-isteme.<br />

Ama bu, şu demek değildir: “iyi bir vicdana;” sahip olmayı isteme.<br />

“Adının” temize çıkartılması da demek değildir. Tek bir şey demektir:<br />

celbedilmeye hazır olmak. Vicdana-sahip-olmayı-isteme, fiili sebebiyet<br />

vermeleri araştırmaktan olduğu kadar, özü gereği “vecibeli” anlamındaki<br />

vecibeden kurtulmak eğiliminden de uzaktır.<br />

Vicdana-sahip-olmayı-isteme daha ziyade, fiili mesul olma imkanının<br />

varoluşa-dair en asli koşulu demektir. Celbi anlayarak Dasein,<br />

304

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!