07.03.2017 Views

Martin Heidegger - Varlık Ve Zaman

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

lanmış bir doğanın “ışığında” “olgu” gibisinden bir şey bulunabilmekte<br />

ve bu tasarımdan hareketle o, düzenleyici biçimde tertip edilen bir deney<br />

için temel alınabilmektedir. “Olgulara dayalı bilimin” “temellendirilmesi",<br />

araştırmacıların şunu anlamasıyla mümkün olabilmiştir: “salt<br />

olgu” diye bir şey esas itibariyle bulunmamaktadır. Öte yandan doğanın<br />

matematiksel tasarımında birincil önemi haiz olan bizzat matematiğin<br />

kendisi değil, onun bir a priori'yi açımlamış olmasıdır. Dolayısıyla matematiksel<br />

doğa bilimlerinin diğer bilimlere örnek teşkil ediyor olması,<br />

onun spesifik katiyetinde ve “herkes” için bağlayıcı olmasında değil, tema<br />

ettiği varolanın onunla birlikte öylesine keşfedilmesidir ki, varolanlar<br />

da zaten ancak bu şekilde keşfedilebilmektedir: varolanın varlık<br />

konstitüsyonunu peşinen tasarımlayarak yani. Rehber olan varlık anlayışının<br />

temel kavramlarının çalışılması sayesinde elde edilen yöntemin<br />

kılavuz niteliği, terminolojinin yapısı, buna ait olan doğruluk ve kesinlik<br />

imkanları, temellendirme [363] ve kanıtlama minvalleri, bağlayıcılık<br />

halleri ve muhabere minvalleri bu şekilde belirlenmiş olmaktadır.<br />

Bu momentlerin oluşturduğu bütün, bilimin eksiksiz eksistensiyal kavramını<br />

tesis etmektedir.<br />

Hep şu veya bu şekilde karşılaştığımız varolanın bilimsel tasarımı,<br />

onun varlık minvalini sarih olarak anlamamızı sağlar. Öyle ki, dünyaiçindeki<br />

varolanları saf biçimde keşfetmeye giden olası yollar böylece<br />

açığa çıkmış olur. Söz konusu tasarım bütününe biz tematizasyon diyoruz<br />

(ki buna, varlık anlayışının ifadelenişi, onun rehberliğinde ihata<br />

olunan konu alanı ve bahse konu varolana münasip gelen terminolojinin<br />

hatlarının önceden çizilmesi aittir). Tematizasyon dünya-içinde<br />

karşılaşılan varolanı öyle bir şekilde serbest bırakmayı hedefler ki, bu<br />

sayede saf bir keşfin “karşı tasarımı”, yani onun nesne haline gelmesi<br />

mümkün olabilsin. Başka bir deyişle tematizasyon nesneleştirmektedir.<br />

O, varolanı evvela “konduruyor” değil, onu serbest bırakıyor ve böylece<br />

“nesnel” olarak soruşturulup belirlenebilir hale getiriyor. Dünyaiçinde<br />

mevcut-olan nesneleştirici varlık, müstesna bir huzura-getirme<br />

karakterine sahiptir.1O, bir-şey-için-bakışın huzura getirişinden şu açı-<br />

X) Her bilginin bir “görüyü’' hedeflediği tezi, şu zamansal anlama sahiptir: her türlü bilme bir<br />

buzura-getirmedir. Her bilim in ve hatta felsefi bilginin huzura-getirmeyi hedefleyip hedeflemediği<br />

konusunu henüz açık bırakıyoruz. - Duyusal algıyı karakterize ederken Husserl “huzura-getirme”<br />

ifadesine başvurmaktadır. Krş. Logische Untersuchungen, 1. Basım (1 9 0 1 ), c.<br />

2} s. 588 ve 6 2 0 . Esasen algı iie görünün yönetim sel analizi, söz konusu fenomenin '‘zamansal”<br />

bakımdan ifade edilmesini gerekli kılmıştı. '"Bilincin” yönelimselliğinin Dasein’m ekstatik<br />

zamansallığı üzerine tem ellenip tem ellenm ediği, öyle İse, bunun nasıl olduğu meselesi, bundan<br />

sonraki bölümde ele alınacaktır.<br />

385

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!