22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ateşde yanmağı, ihtimâl bile olsa, ister misin? Allahın var olduğunu, Cennete,<br />

Cehenneme inanmağı, akl da, ilm de, fen de red edemiyor. Böyle şey olamaz diyemiyorlar.<br />

İnanmıyanlar, inkâr etmelerine akl ile, fen ile bir vesîka gösteremiyorlar.<br />

Hâlbuki inanmak lâzım olduğunu gösteren vesîkalar sayılamıyacak kadar çokdur.<br />

Dünyâ kütübhâneleri bu vesîkaları bildiren kitâblarla doludur. Onlar nefslerine,<br />

zevklerine aldanarak inkâr ediyorlar. Zevklerinden başka birşey düşünmiyorlar. Hâlbuki,<br />

islâmiyyet zevkı yasak etmemişdir. Zevklenmenin zararlı olmasını yasaklamışdır.<br />

O hâlde, aklı olan kimse, zevklerini Allahü teâlânın gösterdiği yoldan te’mîn e-<br />

der. İslâmın güzel ahlâkı ile süslenir. Herkese iyilik eder. Kendisine kötülük yapanlara<br />

iyilikle karşılık verir. İyilik yapamazsa, hiç olmazsa sabr eder. Bölücü olmaz.<br />

Yapıcı olur. Böylece, kendisi de hem zevklerine, hem de râhata, huzûra kavuşur.<br />

Hem de, âhıretin sonsuz azâblarından kurtulur. Görülüyor ki, bütün râhatlıkların,<br />

se’âdetlerin başı, îmân etmekde, müslimân olmakdadır. [Ya’nî, ahkâm-ı islâmiyyeye<br />

uymak lâzımdır. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, fâideli şeyleri yapmalarını<br />

emr etmişdir. Bu emrlere (Farz) denir. Zararlı şeyleri yasak etmişdir. Bunlara<br />

(Harâm) denir. Farzların ve harâmların hepsine (Ahkâm-ı islâmiyye) denir. Dinler,<br />

Allahü teâlânın kullarına rahmetidir, ihsânıdır. Ahkâm-ı islâmiyyeye uyanın düâları<br />

muhakkak kabûl olur. Nemâz kılmıyanın, açık kadınlara bakanın ve harâm yiyenin,<br />

içenin, ahkâm-ı islâmiyyeye uymadığı anlaşılır. Bunun düâları kabûl olmaz. İslâmiyyete<br />

inanan ve uyan, Allahü teâlânın ihsânına kavuşur, mes’ûd olur. İnanmıyan,<br />

bu se’âdetden mahrûm kalır.] Îmân etmek de, çok kolaydır. Îmân etmek için, bir<br />

yere para vermek, mal vermek, zor bir iş yapmak, birisinden izn almak gibi, hiçbir<br />

şey yapmak lâzım değildir. Hattâ, îmânlı olduğunu kimseye bildirmek, belli etmek<br />

bile lâzım değildir. Îmân, altı şeyi öğrenip, bunlara kalbinden, gizlice inanmak demekdir.<br />

Îmân eden, Allahü teâlânın emrlerine teslîm olur. Ya’nî seve seve yapar. Böylece,<br />

müslimân olur. Kısacası, her mü’min müslimândır. Her müslimân, mü’mindir.]<br />

44 — İKİNCİ CİLD, 82. ci MEKTÛB<br />

Bu mektûb, Hâce Şerefeddîn Hüseyne gönderilmiş olup, harâmlardan sakınmağı,<br />

ahkâm-ı islâmiyyeye yapışmağı bildirmekdedir:<br />

Yâ Rabbî, dünyâyı gözümüzde küçült ve âhıretin büyüklüğünü, ehemmiyyetini<br />

kalblerimize yerleşdir! Ey akllı oğlum! Harâmların süsüne, yaldızına sakın aldanma<br />

ve çabuk geçen, tükenen lezzetlerine kapılma! Bütün hareketlerinin, duruşlarının,<br />

gidişlerinin, islâmiyyete uygun olmasına çok dikkat et! Onun ışıkları altında<br />

yaşamağa çalış! Her şeyden önce, Ehl-i sünnet vel-cemâ’at âlimlerinin “Allahü teâlâ<br />

onların durmadan çalışmalarına, çok mükâfât versin” bildirdiği, kitâblarında yazdığı<br />

i’tikâdı öğrenmek ve îmânını buna göre düzeltmek lâzımdır. Ondan sonra, fıkh<br />

ahkâmını öğrenmeli, farzları yapmağa sarılmalı, halâle, harâma dikkat etmelidir.<br />

Farzların yanında, nâfile ibâdetlerin, hiç kıymeti yokdur. Zemânımızın müslimânları,<br />

farzları bırakıp, nâfile ibâdetlere sarılıyor, nâfile ibâdetleri yapmağa [meselâ,<br />

kadın erkek karışık olarak mevlid okutmağa, câmi’ yapmağa, sadaka ve hayrât yapmağa]<br />

ehemmiyyet verip, farzları [meselâ beş vakt nemâz kılmağı, Ramezân-ı şerîf<br />

ayında oruc tutmağı, zekât vermeği, uşr vermeği, borç ödemeği, halâlı, harâmları<br />

öğrenmeği ve kadınların, kızların sokağa çıkarken, başlarını, sarkan saçlarını,<br />

kollarını, bacaklarını örtmelerini, radyo ve televizyonda, din düşmanlarının îmânı<br />

ve ahlâkı bozan sözlerini dinlemelerini] hafîf ve ehemmiyyetsiz görüyorlar.<br />

[Fransada, Liyon şehrine bağlı Charvieu kasabasının belediyye reîsi Gerard, câmi’e<br />

gelen müslimânların hergün artdığını, kiliseye giden fransızların azaldığını görünce,<br />

kudurarak, câmi’i dozerle yıkdırmışdır. Bu vahşeti, bu alçaklığı 18.8.1989 târîhli gazeteler<br />

yazdı. Hiçbir islâm kitâbı okumamış, islâmın ışıklı yolundan haberi olmıyan,<br />

bu câhil, ahmak, âdî, pis kâfirlerin, islâmiyyete saldıran radyolarını, televizyonlarını,<br />

kitâblarını eve sokmamalı, temiz kadınlarımızı, ma’sûm çocuklarımızı, bunların hü-<br />

– 100 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!