22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

de dahâ çok mîrâs alacak olana farz değildir. Bunlara dahâ yakın olana ve onların<br />

parçası olana farzdır. Oğlunun oğlu ile kızı bulunan anaya, babaya yalnız kızları<br />

bakar. Hâlbuki, mîrâsı kız ile torun yarı yarıya alır. Kızının çocuğu ile erkek<br />

kardeşi bulunana, torunu bakacakdır. Hâlbuki, mîrâsın hepsini erkek kardeş<br />

alır. Kızlarının çocuklarına hiç mîrâs düşmez. (Hazânet-ür-rivâyât) sâhibi “rahmetullahi<br />

teâlâ aleyh” diyor ki, (Anadan babadan birine iyilik edince öteki incinirse,<br />

babaya hurmet, saygı, itâ’at etmeli, anaya hizmet ve yardım ve ihsân etmelidir.<br />

Babanın oğluna kızması, bağırması câizdir. Baba, çocuğuna vereceği emri,<br />

onun yapmıyacağını anlarsa, onu ısyân günâhından korumak için, emr etmemeli,<br />

bunu yaparsan iyi olur demelidir). (Fetâvâ-i Hayriyye) sâhibi “rahmetullahi teâlâ<br />

aleyh” diyor ki: (Kazandığı, geçimini karşılayabilen fakîr kimsenin, fakîr babasına<br />

nafaka vermesi farz değildir. Fakîr olan anasını, babasını kendi evine alıp,<br />

birlikde geçinirler. Zevceyi döğmek, eziyyet etmek, nafakasını tam vermemek, onsuz<br />

başka şehre yerleşmek harâmdır. Büyük günâhdır. Kıyâmet günü, bunun süâli<br />

çok çetin, azâbı da, pek elîm olacakdır. Hâkim tarafından ta’zîr olunması, cezâlandırılması<br />

lâzımdır. Gücü yetdiği hâlde, üç cins nafakadan birini vermezse, habs<br />

olunur)].<br />

4 — Âkıl ve bâlig olmayan oğlan ve her yaşdaki evlenmemiş veyâ dul kız ve<br />

hasta veyâ kör adam fakîr olup, babaları yok ise, nafakalarını vermek, zengin olan<br />

zî rahm-i mahremleri üzerine, mîrâs mikdârı ile farz olur. Farz olması için, mahkemede<br />

da’vâ açması lâzım olduğu, (Fetâvâ-i Hayriyye)de yazılıdır. Herbiri, o gün<br />

için alması lâzım gelen mîrâs mikdârlarına göre ortaklaşa verirler. Bunlar, neseb<br />

(soy) bakımından nikâhı ebedî harâm olan yedi kişidir. Bunlardan zengin olanları,<br />

fakîr olan zî rahm-i mahremlerine ortaklaşa bakmağa mecbûrdurlar. Bir kimsenin<br />

dayısı ve amcasının oğlu olsa, bunun nafakasını, dayısı verecekdir. Çünki,<br />

bu kimse kadın farz edilirse, dayısı mahremdir. Amcası oğlu ise nâ-mahrem olur.<br />

Nâ-mahremin nafaka vermesi farz değildir. Mahrem, mîrâs almasa da, nafakayı<br />

mahrem verir. Fakîr olan küçük çocuğun anası ve kız kardeşi ve amcası zengin olsalar,<br />

nafakanın üçde birini anası, yarısını kardeşi, gerisini amcası verir. Fakîr bir<br />

kimsenin, zengin bir kız kardeşi ve baba bir kız kardeşi ve ana bir kız kardeşi varsa,<br />

bu kimseye üç kız kardeşi ortaklaşa bakar. Nafakanın beşde üçünü kız kardeşi,<br />

beşde birini baba bir kız kardeşi, beşde birini de, anadan kız kardeşi verir. Çünki,<br />

bu kimse ölseydi, mîrâsı bu oranda paylaşırlardı. (Behcet-ül-fetâvâ) da diyor<br />

ki, (Küçük çocuğun, anası ve iki kız kardeşleri ve amcası bulunsa ve hepsi zengin<br />

olsa, nafakayı altıda birer anası ve amcası verir. Kardeşleri de altıda ikişer verirler).<br />

Başka dinden olan, ya’nî müslimân olmıyan zî rahm-i mahrem akrabâya nafaka<br />

vermek farz değildir. Fekat, zimmî olan anaya, babaya, çocuklara ve zevceye<br />

nafaka vermek farzdır. Zevcden ve fakîr çocukları olan babadan başka hiçbir fakîrin<br />

nafaka vermesi farz değildir. Zevceden başka, hiçbir zengine nafaka verilmesi<br />

farz değildir. Kurban kesmek nisâbına mâlik olan kimse zengindir. Bu nisâba mâlik<br />

olmıyana fakîr denir. Baba kendi nafakası için oğlunun malını satabilir. Fekat,<br />

binâyı, toprağını satamaz. Ana ise, nafaka yapmak için oğlunun malını satamaz.<br />

Üçüncü kısmda, 3. maddenin sonuna bakınız!<br />

[Bir kadının, kızın, anası, babası ve mahrem akrabâsı yok ise veyâ mevcûd olup<br />

fakîr iseler ve Beyt-ül-mâl, ya’nî devlet de yardım etmez ve kimse ve hayr cem’iyyeti<br />

imdâd etmezse, bu kadın, kendinin, çocuklarının ve hastalık, ihtiyârlık sebebi<br />

ile çalışamıyan fakîr ana, babasının nafakalarını temîn etmek için çalışmak zorundadır.<br />

Erkekle karışık olmıyan kadın işlerinde çalışır. Erkek bulunmıyan iş yok<br />

ise, sıhhatini, dînini, nâmûsunu, müslimânlık haysiyyetini ve şerefini koruyacak<br />

kadar farz olan nafaka kazanmak için, yabancı erkeklerin bulunduğu yerde örtülü<br />

olarak çalışması câiz olur. Bu nafakayı kazanmasında mâni’ olunması, ikrâh olur.<br />

– 592 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!