22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yüzondördüncü [1614] maddesini açıklarken diyor ki, (Bir malın edâsına, ya’nî<br />

ödenmesine kefîl olmak iki dürlüdür: Ayn olan mala kefîl olmak, Deyn olan mala<br />

kefîl olmak. Gasb edilmiş olan mal, ayndır. Ya’nî, hakîkaten maldır. Buna kefîl<br />

olunur. Ayn telef olursa, bedelini öder. Deyn ise, ele geçmeden önce hakîkaten<br />

mal değildir. Çünki, mevcûd olmayıp, saklaması mümkin değildir. Ele geçdikden<br />

sonra, mal olur. Kullanılması mümkin olur. Bunun için, borcluya hediyye edilmesi<br />

sahîh olup, kabûl etmesi şart değildir. Hiç ayn malı bulunmıyan bir kimsenin,<br />

başkalarından alacakları olsa, malı olmadığına yemîn etse, yemîninde sâdık olup<br />

hânis olmaz).<br />

Ukûbâtda kefâlet sahîh değildir. Birinin yerine, kefîli i’dâm edilmez. Belli bir<br />

zemân için kefîl olmak câizdir. Şartsız kefîl, kefâletden vaz geçemez. Kendinde emânet<br />

bırakmış olduğu maldan ödemek şartı ile, emânet sâhibine kefîl olmak sahîhdir.<br />

Alacaklı, emânet olan maldan fazlasını kefîlden istiyemez. Havâlede de böyledir.<br />

Borclu, ödeme vakti gelmeden, başka memlekete gidecek oldukda, alacaklı hâkime<br />

mürâce’at edip, borcludan kefîl veyâ rehn istiyebilir. Vermezse, hâkim onu<br />

seferden men’ edebilir. Borclunun emri ile kefîl olan da, borcluyu seferden men’<br />

etdirebilir. Borclunun emri [Haberi] olmadan kefîl olan, borcu ödeyince, bunu borcludan<br />

istiyemez. Banka (Temînât mektûbu) ile alış-veriş etmek, Dâr-ül-islâmda câiz<br />

değildir.<br />

HAVÂLE — Borclunun, alacaklıya, borcumu falan kimseden al deyip, bu<br />

ikinci kimsenin, ya’nî alacaklının, bu teklîfe, sözleşme yerinde râzı olmasına,<br />

(Havâle) etmek denir. Borclu ve borcu ödemeği kabûl eden üçüncü şahs sözleşirken,<br />

alacaklı hâzır bulunmazsa, haber alınca izn verse de, Tarafeyne göre, havâle<br />

sahîh olmaz. Sözleşme yerinde bulunup râzı olması lâzımdır. Mikdârı ve cinsi<br />

bilinen deyn havâle olunur. Aynı ve hakkı havâle etmek câiz değildir. Bir kimse,<br />

borclu olmadığı birine, falan kimsedeki alacağımı sen al dese, havâle olmaz. Onu,<br />

alacağını teslîm almak için, vekîl etmiş olur. Havâle eden birinci kimsenin havâleyi<br />

alana borclu olması, ya’nî havâle olunanın, ya’nî havâleyi alan ikinci kimsenin<br />

bundan alacağı olması lâzımdır. Havâleyi kabûl eden üçüncü kimse, havâle veren<br />

birinci kimseye borclu olur veyâ olmıyabilir.<br />

Havâle üç şeklde olabilir:<br />

1 — Mutlak havâle, havâleyi veren birinci kimsenin, havâleyi kabûl eden<br />

üçüncü kimseden alacağı veyâ onda vedî’ası olduğu bildirilmiyen havâledir. Alacağı<br />

veyâ onda vedî’ası olup da bildirmedi ise, havâleyi alan da, havâleyi veren de<br />

alacaklarını ondan isterler.<br />

2 — Kabûl edendeki alacağı paradan ödenmek üzere verilen havâledir.<br />

3 — Kabûl edende emânet bulunan veyâ gasb etdiği maldan, paradan ödenmek<br />

üzere verilen havâledir. Alacaklıya verilen banka çeki böyledir.<br />

İkinci ve üçüncü şekldeki havâlede, havâle kabûl edende, havâle verenin alacağı<br />

olmadığı anlaşılırsa veyâ vedî’a helâk olursa, havâle bâtıl olur. Sahîh olduğu<br />

zemân, havâleyi kabûl eden, borcu, yalnız havâleyi alan ikinci şahsa ödemeğe mecbûr<br />

olup, havâleyi verene öderse, havâle alana tazmîn etmesi lâzım gelir. Tazmînden<br />

sonra, havâle verenden bunu ister. Havâle kabûl edilince, havâleyi veren, alacağını,<br />

havâleyi kabûl edenden artık istiyemez. Buna hediyye etmesi de câiz olmaz.<br />

Havâle, verenin, alanın ve kabûl edenin üçünün de sözleşmesi ile olabileceği gibi,<br />

yalnız veren ile alanın veyâ veren ile kabûl edenin, yâhud alan ile kabûl eden<br />

arasındaki sözleşme [anlaşma] ile de olur. Ancak, veren ile kabûl edenin sözleşmesine,<br />

havâle alanın veyâ bunun vekîlinin, sözleşme yerinde izn vermesi, havâle<br />

verenin veyâ kabûl edenin bulunmadığı sözleşmenin sahîh olabilmesi için, bunların<br />

ayrıca havâleyi vermek veyâ almak için râzı olmaları lâzımdır. Havâle veren<br />

– 831 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!