22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

larını açıp, dizlerin üstüne kor. Sırtını ve başını düz tutar. Rükü’da, en az, üç kerre<br />

(Sübhâne rabbiyel-azîm) der. Üç kerre okumadan, imâm başını kaldırsa, o da,<br />

hemen kaldırır. Rükü’da, bacaklar ve kollar dik tutulur. Kadınlar parmaklarını açmaz.<br />

Sırtını ve başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Rükü’dan kalkarken (Semi’allahü<br />

limen hamideh) demek, imâma ve yalnız kılana sünnetdir. Cemâ’at bunu<br />

söylemez. Bunun arkasından, yalnız kılan ve cemâ’at, hemen (Rabbenâ lekelhamd)<br />

der ve dik durulur ve (Allahü ekber) diyerek secdeye varılırken, önce sağ,<br />

sonra sol diz, sonra sağ, sonra sol el, sonra burun ve alın kemikleri yere konur.<br />

SECDE: Secdede el parmakları, birbirine bitişik, kıbleye karşı, kulaklar hizâsında,<br />

baş iki el arasında olmalıdır. Alnı temiz yere, ya’nî taş, toprak, tahta, yaygı<br />

üzerine koymak farz olup, burnu da berâber koymak vâcib denildi. Özrsüz<br />

yalnız burnu koymak câiz değildir. Yalnız alnı koymak mekrûhdur. Secdede en az<br />

üç kerre (Sübhâne rabbiyel-a’lâ) denir. Şî’îler, Kerbelâ toprağından bir kerpiç üzerine<br />

secde efdaldir diyorlar. İki ayağı veyâ hiç olmazsa herbirinin birer parmaklarını<br />

yere koymak farzdır veyâ vâcibdir. Sünnet de denilmişdir. Ya’nî, iki ayak yere<br />

konmazsa nemâz sahîh olmaz veyâ mekrûh olur. Secdede, alın, burun ve ayaklar<br />

yerden az zemân kalkmış olursa, zararı olmaz. Secdede ayak parmaklarını bükerek,<br />

uçlarını kıbleye çevirmek sünnetdir. Farz veyâ vâcib diyenlerin hatâ etdiği<br />

(Redd-ül-muhtâr)da yazılıdır. Erkekler, kolları ve uylukları, karından ayrı bulundurur.<br />

Elleri ve dizleri yere koymak sünnetdir. Topukları kıyâmda, birbirinden<br />

dört parmak eni kadar uzak, rükü’da, kavmede ve secdede bitişik tutmak sünnetdir.<br />

(Halebî-i kebîr)de, üçyüzonbeşinci sahîfede ve (Dürr-ül-muhtâr)da diyor ki,<br />

(Rükü’da sünnetlerden birisi de, topuk kemiklerini birbirine bitişdirmekdir). Bunun<br />

için, rükü’a eğilirken, sol ayağın topuğu, sağ ayak yanına getirilir. Secdeden<br />

kıyâma kalkarken açılır.<br />

Alnı, sarığının sargıları ve takkenin kenârı ve alından sarkan saç üzerine ve elbisenin<br />

kolu ağzı, eteği veyâ elleri üzerine koymak sahîh olur ise de, özrsüz iken tenzîhen<br />

mekrûh olur. Kadınların da, nemâzda alnı açık olması lâzımdır. Yerin sertliğini<br />

duyacak kadar, ya’nî başını basdırınca, alnı artık gömülmiyecek kadar basdırarak,<br />

halı, hasır, buğday, arpa, serîr, kanape ve yerde duran araba üzerine secde etmek<br />

sahîh olur. Hayvan, iki ağaç arasına gerilmiş salıncak ve çuvalda olmıyan pirinç<br />

ve darı üzerine secde sahîh olmaz. Üzerindeki elbise, kendi uzvları gibi sayıldığı için,<br />

bunların altındaki yerlerin temiz olmaları lâzımdır. Bunun içindir ki, abdestsiz olanın,<br />

eli ile mıshafı tutması câiz olmadığı gibi, elbisesinin kolu ağzı ile de tutması câiz<br />

değildir. Havlu, mendil ve üstünde olmıyan çamaşır, elbise gibi şeylerle tutması<br />

câiz olur. Bunlar necs yere serildikleri zemân üzerlerinde nemâz kılınır. Altı necs olan<br />

ayakkabı ile veyâ necs yere basarak, cenâze nemâzı kılınmaması, bu ayakkabıyı çıkarıp,<br />

temiz olan üst tarafına basarak kılmanın sahîh olması da, böyledir.<br />

(Halebî)de buyuruyor ki, (Secdeye yatarken, kamîs, ya’nî antâriyi ve pantalon<br />

paçalarını yukarı çekmek mekrûhdur ve bunları yukarı çekip, kıvırıp da, nemâza<br />

durmak mekrûhdur. Kolları, bacakları, etekleri sığalı, kıvrık [kısa] nemâz kılmak<br />

da mekrûhdur). Tenbellikle veyâ başı kapalı kılmanın ehemmiyyetini düşünmiyerek,<br />

başı açık nemâz kılmak mekrûhdur. Nemâza ehemmiyyet vermemek ise küfrdür.<br />

Kendini âciz, zevallı göstermek, Allahü teâlâdan korkduğu için başını örtmemek<br />

mekrûh olmaz. [Ya’nî, Allahü teâlânın korkusundan rengi sararıp, vücûdü titreyip,<br />

kendini ve herşeyi unutan kimse, başını örtmezse, mekrûh olmaz.] Fekat, bunların<br />

da örtmesi, dahâ iyi olur. Çünki, başı açmak (Nemâzda zînetli elbisenizi alınız,<br />

örtünüz!) âyet-i kerîmesine uymamak olur. Başına beyâz sarık sarmak müstehabdır.<br />

Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” siyâh sarık da sardığı (Ma’rifetnâme)de<br />

yazılıdır. Sarığının ucunu iki küreği arasına, iki karış uzatırdı.<br />

Secde için eğilemiyen hasta ve câmi’de başka yer bulamıyan sağlam kimse,<br />

yerden yirmibeş santimetreden dahâ yüksek birşey üzerine secde etmezler. Yal-<br />

– 217 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!