22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

lunan bu azılı arkadaşımızdır. Dışardaki düşmanımız, bu iç düşmanın yardımı ile<br />

bize saldırıyor. Onun yardımı ile bizi yaralıyor. Varlıklar içinde en câhil olanı, insanın<br />

nefsidir. Çünki, nefs-i emmâre kendine düşmanlık yapmakdadır. Hep, kendini<br />

yok edici şeyleri istemekdedir. Her isteği, Allahü teâlânın yasak etdiği şeylerdir.<br />

Her işi, sâhibi olan ve bütün iyiliklerin sâhibi bulunan Allahü teâlâya karşı gelmekdir.<br />

Hep, kendi can düşmanı olan şeytâna uymakdadır.<br />

İnsanın, kendinden olan hastalığı ile, dışardan gelip geçici olan hastalığı ayırd<br />

etmesi pek güçdür. İçden olan kötülükle, dışardan gelen kötülüğü ayırmak çok zordur.<br />

Câhil olan, kendi hastalığını, dışardan gelmiş, geçici hastalık sanıp, kendini<br />

beğenir, olgun sanır. Böylece, felâkete sürüklenebilir. Bunu düşünerek korkduğum<br />

için, bu ince bilgiyi yazamamışdım. Bunu açıklamağı iyi bulmamışdım. Onyedi<br />

seneden beri yazmadım. İçerden olan kötülükle, dışardan gelen kötülüğü birbiri<br />

ile karışdırıyordum. Şimdi, Allahü teâlâ, hak ile bâtılı birbirinden ayırdı. Bunun<br />

için ve böyle sayısız ni’metleri için Rabbime hamd ve şükrler olsun! Böyle gizli<br />

bilgileri açıklamanın bir sebebi de, kısa görüşlülerin, olgun kimselerde dışardan<br />

gelen arzûlar bulunduğunu görerek, o büyükleri aşağı sanmamaları içindir. Böyle<br />

sananlar, o büyüklerin bereketlerinden istifâde edemezler. Kâfirlerin, Peygamberlere<br />

uymak şerefinden mahrûm kalmaları, bu büyüklerde “aleyhimüssalevâtü<br />

vetteslîmât” böyle sıfatların bulunması oldu. Tegâbûn sûresindeki bir âyetde<br />

meâlen, (İnsanlar mı bize doğru yol gösterecekler dediler. Böylece kâfir oldular)<br />

buyuruldu. Büyüklerimiz, (Ârifin kendi istekleri yok oldukdan sonra, Allahü<br />

teâlâ, bunlara kendinden irâde ve ihtiyâr ihsân eder) buyurmuşlardır. Bu sözlerini,<br />

inşâallahü teâlâ, başka yerde açıklıyacağım. Allahü teâlâ, doğru yolda olanlara<br />

selâmet versin! Âmîn.<br />

14 — İKİNCİ CİLD, 53. cü MEKTÛB<br />

Bu mektûb, bir şeyhe [Şeyh Abdüssamed Sultânpûrîye] yazılmışdır. Kibr ve ucbun<br />

hastalık olduğu bildirilmekdedir:<br />

Allahü teâlâya hamd olsun ve Onun seçdiği kullarına selâm olsun! Soruyorsunuz<br />

ki, riyâzet yapınca, ibâdet yapınca, nefsim kabarıyor. Benim gibi sâlih, iyi<br />

kimse yokdur sanıyor. İslâmiyyete ters düşen birşey yapınca da kendimi muhtâc,<br />

âciz sanıyorum. Bunun ilâcı nedir diyorsunuz. Allahü teâlânın lutfüne, ihsânına kavuşmuş<br />

olan kardeşim! İkinci olarak bildirdiğiniz ihtiyâc ve âciz olmak, pişmânlıkdan<br />

ileri gelir ki, çok büyük ni’metdir. Allah korusun, eğer günâh işledikden sonra,<br />

pişmân olunmazsa ve hele günâh işlemek tatlı gelirse, günâha ısrâr etmek, dadanmak<br />

olur. Pişmânlık, tevbenin bir parçasıdır. Küçük günâha ısrar etmek ise, büyük<br />

günâh olur. Büyük günâha ısrâr etmek, insanı küfre götürür. Sizin bu ikinci hâliniz,<br />

büyük ni’metdir. Buna şükr ediniz ki, pişmânlığınız çoğalsın ve islâmiyyete<br />

uymıyan işlerden sizi korusun. İbrâhîm sûresi yedinci âyetinde meâlen, (Şükr<br />

ederseniz, ni’metimi artdırırım!) buyuruldu. Nefsinizin birinci hâli, ucb, ya’nî ibâdet<br />

yapdığı için kendini beğenmek [Egoizm]dir. Ucb, korkunç bir zehrdir. Öldürücü<br />

bir hastalık olup, ibâdetleri ve iyilikleri yok eder. Ateşin odunu yakması gibidir.<br />

Bunun ilâcı, iyi işlerini kusûrlu görmeli, bunlardaki gizli çirkinlikleri düşünmeli, böylece,<br />

kendinin ve ibâdetlerinin kusûrlu, bozuk olduğunu anlamalıdır. Hattâ, onları<br />

beğenilmiyecek, kovulacak bir hâlde bulmalıdır. Bir hadîs-i şerîfde, (Kur’ân-ı kerîm<br />

okuyan çok kimse vardır ki, Kur’ân-ı kerîm bunlara la’net eder) buyuruldu. Başka<br />

bir hadîs-i şerîfde, (Oruc tutan çok kimse vardır ki, onların orucu, yalnız açlık<br />

ve susuzluk çekmek olur) buyuruldu. İnsan, ibâdetinin, iyiliğinin çirkin tarafı olmadığını<br />

sanmamalıdır. Biraz incelenirse, Allahü teâlânın yardımıyla hepsini çirkin<br />

bulur. Güzelliğin kokusunu bile duymaz. Böyle kimsede ucb hâsıl olabilir<br />

mi? Nefs kendini beğenebilir mi? Bir kimse, amellerini, ibâdetlerini kusûrlu görünce,<br />

bunların kıymeti artar. Kabûl edilmeğe lâyık olurlar. İyiliklerinizi böyle gör-<br />

– 429 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!