22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bu seyre, seyr-i fillah da denmesine sebeb, sâlik bu seyrde, Allahü teâlânın sıfatları<br />

ile sıfatlanır. Bir sıfatdan bir sıfata geçer. Çünki, aynadaki sûretlerin sıfatlarının<br />

ba’zısından aynanın da nasîbi olur. Bundan dolayı, sanki Allahü teâlânın<br />

ismlerinde seyr etmiş gibidir.<br />

İşte tesavvufcuların sözlerinin ma’nâsı budur. Makâm sâhiblerinin hâli ve söz<br />

sâhiblerinin murâdı herkesin anladığı gibi olmaz. Herkes anladığı kadar söyler. Bu<br />

sözden, başkaları da anlayışı kadar ma’nâ çıkarır. Bir kimse, sözü ile birşeyler anlatmak<br />

ister. Dinleyenler, bu sözden başka şeyler anlıyabilir.<br />

Tesavvufcuların seyr-i enfüsîye sıkılmadan seyr-i fillah demeleri ve çekinmeden<br />

Bekâ-billah ismini vermeleri ve kavuşmak, yetişmek bilmeleri bu fakîre ağır geliyor.<br />

Bu sözlerine doğru ma’nâ vermek, düzeltmek için güçlük çekiliyor.<br />

Seyr-i âfâkîde, sanki, kötülüklerden temizlenmek ve seyr-i enfüsîde, iyi ahlâk<br />

ile ahlâklanmak vardır. Çünki, kötülüklerden ayrılmak, Fenâ makâmına uygundur.<br />

İyiliklere kavuşmak, Bekâ makâmına uygun olur. Bu seyr-i enfüsînin nihâyeti<br />

yok demişlerdir. İnsanın ömrü sonsuz olsa, bu seyr bitmez sanmışlardır. Çünki,<br />

mahlûkun sıfatlarının nihâyeti yok demişlerdir. Allahü teâlânın sonsuz sıfatları,<br />

sâlikin latîfeleri aynasında tecellî etmekde, Onun kemâlâtından bir kemâl görünmekdedir.<br />

O hâlde, bu seyr bitmez ve sonu gelmez.<br />

Seyr-i âfâkîde hâsıl olan Fenâ ile seyr-i enfüsîde hâsıl olan Bekânın ikisine birden,<br />

vilâyet [Evliyâ olmak] demişler ve kemâlin, yükselmenin sonu buraya kadardır<br />

sanmışlardır. Bundan sonra, seyr [yolculuk] olursa, geriye doğru olur ki buna<br />

(Seyr-i anillah) demişlerdir. Geriye inerken, bir dördüncü yolculuk vardır ki, buna<br />

da (Seyr-i fil-eşyâ) demişlerdir. Üçüncü ve dördüncü seyrler, başkalarını kemâle<br />

getirmek ve irşâd etmek içindir. İlk iki seyr, vilâyeti hâsıl etmek içindir, demişlerdir.<br />

Hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ ile kul arasında, yetmişbin nûrdan perde ve yetmişbin<br />

zulmetden perde vardır) buyuruldu.<br />

Tesavvufculardan bir kısmına göre, seyr-i âfâkîde yetmişbin perde aşılmakdadır.<br />

Çünki, yedi latîfeden her birinde onbin perde geçilir dediler. Bu seyr temâm<br />

olunca, perdelerin hepsi aradan kalkmış olup, sâlik, seyr-i fillah yapmağa başlar<br />

ve (Vuslat) makâmına erişir sandılar.<br />

İşte, Evliyânın seyr ve sülûk dedikleri şeyler bunlardır. İnsanın kemâle gelmesi<br />

ve başkalarını da irşâd etmesi böyle olur derler.<br />

Allahü teâlânın lutf ederek, ihsân ederek, bu fakîre bu bilgilerden zâhir etdikleri<br />

ve ne sûretle yetişdirdiklerini, ni’meti bildirmek ve şükrünü yapmak maksadı<br />

ile, aşağıya yazıyorum. Kalbi uyanık olanlar istifâde eder.<br />

Hak teâlâ, bî-çûn ve bî-çigûnedir. Ya’nî hiçbirşeye benzemez. Nasıl olduğu<br />

anlaşılamaz. Âfâkda olmadığı gibi, enfüsde de bulunmaz. O hâlde, seyr-i âfâkîye,<br />

seyr-i ilallah demek ve seyr-i enfüsîye seyr-i fillah ismini vermek doğru olmaz.<br />

Bu her iki seyr de, (Seyr-i ilallah) olur. Seyr-i fillah, âfâk ve enfüs ile ilişiği olmıyan<br />

ötelerin ötesi bir seyrdir. Şaşılacak şeydir ki, seyr-i enfüsîye, seyr-i fillah demişler.<br />

Bu seyri bitmez tükenmez bilip, sonsuz olarak seyr edilse, temâmlanamaz<br />

sanmışlar. Hâlbuki, enfüs de, âfâk gibi mahlûk olduğundan, mahlûklarda seyr etmiş<br />

oluyorlar. Böylece, büyük hatâya, sonsuz husrâna düşüyorlar. Sonra, ebedî olarak<br />

Fenâ hâsıl olamayınca, Bekâ hiç hâsıl olmaz. Vüsûl, kavuşmak, nasıl olur? Yaklaşmak<br />

ve kemâl nasıl elde edilir? Sübhânallah! Tesavvuf büyükleri, böylece, serâbı<br />

su sanarak ve seyr-i ilallaha seyr-i fillah diyerek, mahlûku Hâlık düşünerek<br />

ve zemânlı mekânlı olana, bî-çûn diyerek kendilerini avutunca, küçüklerden ve görüşleri<br />

kısa olanlardan şikâyet etmeğe sıra gelir mi? Yazıklar olsun! Nasıl oluyor<br />

da, enfüse Hak teâlâ diyorlar. Hudûdü ve sonu olan bu seyri, nihâyetsiz sanıyorlar.<br />

Seyr-i enfüsîde sâlikin latîfeleri aynasında, Allahü teâlânın ismleri ve sıfatla-<br />

– 934 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!