22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

den önce yapmalıdır.) Defnden sonra da câiz olduğu, (Kuhistânî)de yazılıdır.<br />

Meyyit için yapılan nemâz, oruc, zekât, kurban keffâretlerinin iskâtında, bir fakîre<br />

nisâbdan fazla verilebilir. Hattâ, altınların hepsi, bir fakîre verilebilir.<br />

Ölüm hastasının, kılmadığı nemâzların fidyesini vermesi câiz değildir. Oruc tutamıyacak<br />

kadar ihtiyâr olanın, tutamadığı orucların fidyesini vermesi câizdir. Hastanın,<br />

nemâzlarını başı ile îmâ ederek de kılması lâzımdır. Böyle îmâ ile bir günden<br />

fazla nemâz kılamıyacak hastanın, kılamadığı nemâzları afv olur. İyi olursa,<br />

bunları kazâ etmesi lâzım gelmez. Tutamadığı orucları, iyi olunca tutması lâzımdır.<br />

İyi olmayıp, vefât ederse, bu orucları afv olur.<br />

Şimdi, İstanbulda, bir kimse ölünce, hemen nüfûs kâğıdı ve iki şâhid ile, belediyye<br />

tabîbliğine gidilip, (Defn ruhsatiyyesi) alınır. Mezârlıklar müdürlüğüne götürülür.<br />

Buraya, yıkama, cenâze arabası ve mezâr ücreti yatırılır. Buradan, mezârlıkdaki<br />

me’mûra hitâben defn emri alınır. Meyyit, yâ evde yıkanır. Yâhud mezârlıklar<br />

müdürlüğü yıkatır. Her iki şeklde de, cenâze arabası, meyyiti evden alır. Câmi’ye<br />

ve sonra mezârlığa götürür.<br />

Hemen kabristâna gidilip, mümkin olduğu kadar derin bir mezâr kazdırılır.<br />

Verâset i’lâmı lâzım ise, mahkemeye, şöyle bir dilekçe verilir. Meselâ:<br />

İstanbul sulh hukûk nöbetci hâkimliğine<br />

Da’vâcı: Nefîse Sîret Işık — Fâtih, Şeyh resmî mah.<br />

Müstakîm zâde sokak No. 23.<br />

Annem Sü’adâ Akışık, dul olarak, 1.9.1958 târîhinde, vefât ile benden başka mîrâscısı<br />

bulunmadığından ve işin mühim ve müsta’cel mevâddan bulunması hasebîle,<br />

her ne kadar, adlî ta’tîl ise de, fekat bu verâsetin alınmasında, acele mühim bir iş zuhûr<br />

etmiş bulunduğundan, müsta’celiyyet karârı ile, da’vânın kabûlünün ve bu sûretle,<br />

verâset vesîkası verilmesine müsâ’ade buyurulmasını saygı ile diler, arz eylerim.<br />

Bu dilekçe, doğruca hâkime verilip, imzâdan sonra kalem odasına verilir. Kayd<br />

etdirilip üzerine yazılan para, mahkeme veznesine yatırılır. Tekrâr kalem odasına<br />

gelip, dilekçe nüfûs me’mûrluğuna havâle etdirilir. Nüfûs me’mûrluğuna götürülüp,<br />

tasdîkli nüfûs sûreti alınarak mahkemeye getirilir. Mahkemenin bildireceği günde,<br />

iki şâhid ile mahkemeye gelip, muhâkemeden sonra, kalem odasından üç aded<br />

verâset i’lâmı istenir. Parası vezneye yatırılıp bildirilen günde, gidip alınır.<br />

Bu işleri sıcağı sıcağına, derhâl yapmalıdır. Hemen yapılmazsa, senelerle sürüncemede<br />

kalır ve birçok işlerin yapılması, bu yüzden geri kalır. Verâset i’lâmı birçok<br />

işler için lâzım ise, noterlikden, lâzım olduğu kadar sûret çıkarmalıdır.<br />

Ölüm vardır, gâfil olma, sakın meyl etme dünyâya!<br />

Kapılma mal-ü emlâke, sakın aldanma dünyâya.<br />

Çalış emr-i ilâhîyi yetdikçe icrâya!<br />

Gelenler hep sefer eyler, muhakkak dâr-ı ukbaya!<br />

Yüzün dön, ilticâ eyle, Cenâb-ı Zât-i Mevlâya!<br />

Bu dünyâ bir köprüdür, her gelen bir bir geçer durmaz!<br />

Hani âbâ-ü ecdâdın, ne oldu, kimseler sormaz.<br />

Hani annen, baban nerde, bu dünyâ kimseye kalmaz.<br />

Gelenler hep sefer eyler muhakkak dâr-ı ukbaya.<br />

Yüzün dön, ilticâ eyle, Cenâb-ı Zât-i Mevlâya!<br />

Ecel bir gelir, ondan aceb kurtulan var mı?<br />

Hiç ölmem diyenler ölmüş, bakın hiç kurtulan var mı?<br />

Hani şahlar ve sultânlar, bakın hiç nişan var mı?<br />

Gelenler hep sefer eyler muhakkak dâr-ı ukbâya,<br />

Yüzün dön, ilticâ eyle, Cenâb-ı Zât-ı Mevlâya.<br />

– 1024 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!