22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

irinci cildde, rûhun madde olduğunu söyliyerek, imâm-ı Gazâlînin madde değildir<br />

demesini felsefeye kaymakla ithâm etmişdir. Hâlbuki, çok övdüğü Şâh Veliyyullah-ı<br />

Dehlevî, (İzâle-tül-hafâ) kitâbının ikinci cildinde, Gazâlînin fıkh âlimi olduğunu,<br />

beşinci yüzyılın müceddidi olduğunu bildirmekde, onu çok övmekdedir.<br />

Yûsüf-i Benûrî, altıncı cildin yüzkırkdokuzuncu sahîfesinde, (İbni Teymiyyenin, kendi<br />

mezheb imâmı olan Ahmed bin Hanbelden ayrılarak, Dâvüd-i Zâhirî mezhebini<br />

tutduğunu) ve (İbni Teymiyye, birçok üsûl ve fürû’ mes’elesinde Ehl-i sünnet âlimlerinden<br />

ayrılmış, asrının âlimleri ve sonra gelenler, onu red etmişlerdir) diyerek,<br />

(Me’ârif-üs-sünen) kitâbının kıymet kazanmasını sağlamışdır. 194, 338, 386, 424, 620,<br />

640, 641, 993.<br />

918 — TOKÂDLI EMÎN EFENDİ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed<br />

Emîn efendi, İstanbulda bulunan meşâyıhın büyüklerindendir. Mekke-i mükerremede<br />

Ahmed Yekdest-i Cüryânîden 1114 [m. 1701] senesinde icâzet almakla şereflendi.<br />

Üç sene sonra İstanbula geldi. Ayvanserâydaki Emîr Buhârî tekkesinin<br />

şeyhi olan Kırîmî Ahmed efendi 1156 [m. 1743] da vefât edince, buna halef oldu<br />

ve 1158 [m. 1745] de vefât etdi. (Savâ’ık-ı Muhrika)yı türkceye terceme etdi. Unkapanına<br />

inen cadde ile Zeyrek yokuşunun kesişdiği tepe üzerinde Soğuk kuyu Pîrî<br />

pâşa medresesi kabristânında, âşıkları ziyâret edip feyz almakda, murâdlarına<br />

kavuşmakdadırlar. Talebesi Müstekîmzâde de orada medfûndur. Muhammed<br />

Emîn efendi kahve ve tütün içerdi. 419, 1190.<br />

919 — TOSUN PÂŞA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mısr hâkimi Kavalalı Mehmed<br />

Alî pâşanın oğludur. Vehhâbîler Mekke ve Medîneyi ele geçirip yedi sene Ehl-i sünnet<br />

hâcılarını Mekkeye sokmadı. Tosun pâşa 1226 [m. 1811] de Mısrdan gönderildi<br />

ise de, muvaffak olamadı. Sonra Mısrda vefât etdi. 461, 1119.<br />

920 — TURHÂN SULTÂN “rahmetullahi teâlâ aleyhâ”: Sultân İbrâhîmin<br />

zevcesi ve dördüncü sultân Muhammedin vâlidesidir. Hadîce Turhân sultân, sâliha<br />

ve hayrı sever bir hânım idi. Eminönünde büyük Yeni câmi’in temelini Mâhpeyker<br />

Kösem sultân atmışdı. Turhân sultân temâmlatıp, 1074 [m. 1664] de ibâdete<br />

açıldı. Mekteb, medrese, imârethâne, kütübhâneler, çeşmeler yapdırdı. 1094 [m.<br />

1682] de vefât etdi. Yeni câmi’ yanındaki, Turhân sultân türbesindedir. Oğlu sultân<br />

dördüncü Muhammed ile torunları sultân ikinci Mustafâ ve üçüncü sultân Ahmed<br />

ve birinci sultân Mahmûd ve sultân üçüncü Osmân hân ve sultân beşinci Murâd<br />

ve sultân Mahmûdun vâlidesi Sâliha sultân ve diğer şâhzâdeler de buradadırlar.<br />

Üçüncü Mustafâ hânın vâlidesi Mihr-i şâh Emîne sultân ile birinci Abdülhamîd<br />

hânın vâlidesi Râbi’a sultân da buradadır. 1062, 1071, 1100, 1103, 1153.<br />

921 — TÜR-PÜŞTÎ: Fadlullah bin Hasen, hanefî fıkh âlimlerinden olduğu<br />

(Esmâ-ül-müellifîn)de yazılıdır. 661 [m. 1262] senesinde vefât etdi. Tesavvufda<br />

(Tuhfe-tüs-sâlikîn) kitâbı ve (Müyessir) adındaki (Mesâbîh) şerhı çok kıymetlidir.<br />

(El-mu’temed fil-mu’tekad) adındaki akâid risâlesini Hakîkat Kitâbevi 1990 da basdırmışdır.<br />

(Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbında, 53.cü sahîfeyi okuyunuz!<br />

922 — UBEYDÜLLAH-İ AHRÂR “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ubeydüllah bin<br />

Mahmûd bin Şehâbüddîn, Sôfiyye-i aliyyenin büyüklerindendir. Müslimânların gözbebeğidir.<br />

Sekizyüzaltı [806] da Taşkendde tevellüd, 895 [m. 1490] de Semerkandda<br />

vefât etdi. Ya’kûb-i Çerhînin talebesi, Mevlânâ Hâce Muhammed Zâhid<br />

hazretlerinin üstâdı idi. Zâhirî ve bâtınî ilmlerin hazînesi idi. Dahâ çocuk iken kerâmetleri<br />

görülüyordu. Halâl kazanmak için, zirâ’at ile meşgûl olurdu. O kadar bereket<br />

oldu ki, binüçyüzden fazla çiftliği vardı. Herbirinde üçbin amele çalışırdı. Her<br />

sene sekizyüzbin batman zahîre uşr verirdi. (Tesavvuf bilgilerinin maksad ve netîcesi,<br />

kendini zorlamadan, uğraşmadan, her ân Allahü teâlâya teveccüh ve ikbâldir.<br />

Ya’nî, her ân, Allahü teâlâyı hâtırlamakdır) ve (Bir kimse, erbâb-ı cem’iyyet<br />

sohbetinde oturup, gönlünü Hak teâlâya verebilirse, ona zikr yapmağa ihtiyâc yokdur)<br />

buyururdu. (Râbıta edenler için, bedenin uzak olması, ma’nevî yakınlığa<br />

– 1184 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!