22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mubârek ismler ile muska yazmak câiz olmaz. Harâm olur. Harfleri ayrı ayrı yazmakla<br />

da câiz değildir. İster müslimân yazsın, ister kâfir yazmış olsun, bir muskayı<br />

kullanmak için, içinde küfr veyâ harâm olan yazının bulunmadığını bilmek lâzımdır).<br />

(Mevâhib-i ledünniyye)de diyor ki, (Üç şart bulununca, Rukye câiz olur:<br />

Âyet-i kerîme ile veyâ Allahü teâlânın ismleri ile olmakdır. Arabî lisânı ile veyâ<br />

ma’nâsı anlaşılan lisân ile olmalıdır. Rukyenin, ilâc gibi olup, Allahü teâlâ dilerse<br />

te’sîr edeceğine, te’sîrini Allahü teâlânın verdiğine inanmakdır. Göz değen kimseye,<br />

Peygamber efendimizin bildirdiği şu ta’vîzi okumalıdır: (E’ûzü bikelimâtillâhittâmmâti<br />

min şerri külli şeytânın ve hâmmatin ve min şerri külli aynin lâmmetin).<br />

Bu ta’vîz her sabâh ve akşam üç def’a okunup kendi üzerine veyâ yanındakilerin<br />

üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytânların ve hayvanların zararından korur).<br />

Bir kimseye okurken, E’ûzü yerine (Ü’îzüke) denir. İki kişiye okurken (Ü’îzükümâ)<br />

denir. İkiden fazla kimseye okurken, (Ü’îzüküm) demelidir].<br />

Hulâsa, Muhbir-i sâdık [ya’nî hep doğru söyleyici] ne bildirdi ise ve Ehl-i sünnet<br />

âlimleri “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” din kitâblarında ne yazdı ise, onları<br />

yapmağa canla başla çalışmalıdır. Bunların aksini şiddetli zehr bilmelidir ki,<br />

sonsuz ölüme sürüklerler. Ya’nî, ebedî ve çeşid çeşid azâblara sebeb olurlar.<br />

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin huzûrunda bulunan<br />

kadınlar, bunların hepsini kabûl etdi ve yalnız söz ile ahd etdiler. Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” bunlara hayr düâ etdi ve afvlarını diledi. Bu düâlarının<br />

kabûl olduğu tam umulur ve hepsinin afv olduğu ma’lûm olur. Ebû Süfyânın zevcesi<br />

ve Mu’âviyenin “radıyallahü anhümâ” annesi olan Hind “radıyallahü anhâ”<br />

bunların arasında idi ve hattâ başkanları idi. Kadınlar nâmına o konuşmuşdu. Bu<br />

ahdından ve bu istigfâr düâsına kavuşmasından dolayı, kazandığı çok umulur.<br />

Müslimân kadınlardan herhangisi de, bu şartları kabûl ederek, bunlara uyarsa,<br />

bu sözleşmeğe dâhil sayılır ve bu düâdan fâidelenir. Nisâ sûresi, yüzkırkyedinci [147]<br />

âyetinin meâl-i şerîfi: (Allahın ni’metlerine şükr eder ve îmân ederseniz, Allah size<br />

niçin azâb etsin?)dir. Ya’nî azâb etmez. Allahü teâlâya şükr etmek, Onun dînini<br />

kabûl etmek demekdir ve islâmiyyetin ahkâmını yapmak demekdir. [Bunu,<br />

102.ci sahîfedeki onyedinci [17] mektûb tercemesinde okuyunuz!]. Cehennemden<br />

kurtulmak için, i’tikâdda ve amelde, dînin sâhibine “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

uymakdan başka çâre yokdur. Üstâd aramakdan maksad, islâmiyyeti öğrenmekdir.<br />

Onlardan görerek, i’tikâdda ve islâmiyyete uymakda kolaylık elde etmekdir.<br />

Yoksa, istediğini yapıp, istediğini yiyip de, mürşidin eteğine yapışarak azâbdan kurtulmak<br />

yokdur. Böyle sanmak, tam bir hayâle kapılmakdır. Kıyâmetde izn verilmeden<br />

kimse, kimseye şefâ’at edemiyecekdir. İzn alan da, râzı olduğuna şefâ’at edecekdir.<br />

Râzı etmek için islâmiyyete uymak lâzımdır. Bundan sonra, insanlık îcâbı<br />

kusûru bulunursa, ancak böyle kusûrlar, şefâ’atle afv olacakdır.<br />

Süâl: Kusûrlu olan, günâhı olan kimseden râzı olurlar mı?<br />

Cevâb: Allahü teâlâ, onu afv etmek isterse ve afv için sebeb araya korsa, o kimse,<br />

görünüşde günâhı bulunsa bile, elbette râzı olunmuşlardan demekdir. Allahü<br />

teâlâ hepimizi râzı olduğu kullardan eyliye! Âmîn.<br />

TENBÎH: Sihr (Büyü): Cinlerin insanlarda yapdıkları hastalıklardır. Müslimân<br />

cinlerden insanlara zarar gelmez. Cinler her şeklde görünür. Kâfir cinler, sâlih insan<br />

şekline de girer. Kâfir insanlar gibi, bir iyilik yapınca, küfre, fıska da sebeb olurlar.<br />

Arkadaşlık etdiği insanın göstereceği kimselerde hastalık, sihr yaparlar. Bu hastalıkdan<br />

kurtulmak için, bu cinni öldürmek veyâ kovmak lâzımdır. Cinnin zararından<br />

kurtulmak için, en te’sîrli iki silâh, (Kelime-i temcîd) ve (İstigfâr düâsı)dır. Kelime-i<br />

temcîd, (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm)dir. Bunu okuyandan<br />

cinlerin kaçdığını, büyünün bozulduğunu, imâm-ı Rabbânî 174.cü mektûbunda<br />

ve istigfâr düâsının, derdlere devâ olduğu hadîs-i şerîflerde bildirilmişdir.<br />

– 785 – Se’âdet-i <strong>Ebediyye</strong> 3-F:50

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!