22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

200 — CİHÂNGÎR ŞÂH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Sekizyüzonikinci [812] sırada<br />

Selîm şâh ismine bakınız!<br />

201— CİRCİS: İbnül’amîd, rûm târîhcilerindendir. 601 [m. 1205] de tevellüd,<br />

671 [m. 1273] de Şâmda vefât etdi. Bu ism, (Fâideli Bilgiler) kitâbında geçmekdedir.<br />

202 — CÜNEYD-İ BAĞDÂDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyyid-üt tâife ismi<br />

ile meşhûrdur. Babası Muhammed Zeccâcdır. Hanefîdir. 207 [m. 821] de Nehâvendde<br />

tevellüd, 298 [m. 910] de Bağdâdda vefât etdi. Dayısı ve mürşidi Sırrî Sekâtînin<br />

yanındadır. Sırrî Sekâtînin mürşidi Ma’rûf-i Kerhîdir. Ma’rûf-i Kerhî,<br />

imâm-ı Alî Rızâdan ve Dâvüd-i Tâîden feyz almışdır.<br />

Tarîkatlerin çeşidli ismler alması, başka başka olduklarını göstermez. Aynı<br />

Velînin talebeleri, birbirlerini tanımak ve üstâdları ile öğünmek için, bulundukları<br />

yola, üstâdlarının ismini vermişlerdir. Tarîkatler başlıca ikidir: (Zikr-i hafî),<br />

ya’nî sessiz zikr yapan ve (Zikr-i cehrî), ya’nî yüksek sesle zikr yapan tarîkatler.<br />

Birincisi hazret-i Ebû Bekrden gelmiş olup, üstâdlarının adına göre, (Tayfûriyye),<br />

(Yeseviyye), (Medâriyye), hakîkî olan (Bektâşiyye), (Ahrâriyye), (Ahmediyye-i<br />

müceddidiyye) ve (Hâlidiyye) gibi ismler almışlardır.<br />

Zikr-i cehrî hazret-i Alîden oniki imâm vâsıtası ile gelmişdir. Bunlardan sekizincisi<br />

olan imâm-ı Alî Rızâdan Ma’rûf-i Kerhî almış ve Cüneyd-i Bağdâdînin çeşidli<br />

halîfelerinin silsilelerinde bulunan meşhûr Velîlerin ismi verilerek, kollara ayrılmışdır.<br />

Böylece Ebû Bekr-i Şiblî yolundan (Kâdirî) ile (Şâzilî), (Sa’dî) ve (Rıfâ’î),<br />

Ebû Alî Rodbârî yolundan Ahmed Gazâlî ve Dıyâ-üd-dîn Ebû-Necîb-i Sühreverdî<br />

vâsıtaları ile (Kübrevî), Mimşâd-i Dîneverî yolundan yine Ebû Necîb-i Sühreverdî<br />

meydâna gelmişdir. İmâm-ı Alîden Hasen-i Basrî vâsıtası ile (Edhemî) ve<br />

bundan (Çeştî) hâsıl olmuşdur. (Bedeviyye), Rıfâ’iyyeden hâsıl olmuşdur.<br />

Ebû Necîb-i Sühreverdî, Şihâbüddîn Ömer-i Sühreverdînin mürşidi ve amcası idi.<br />

[563] de Bağdâdda vefât etdi. Şihâbüddînden (Sühreverdî) hâsıl olmuş, Ebû Necîbden<br />

bir kol da Rükn-üd-dîn Muhammed Sencâsîye gelmiş, bundan Şems-i Tebrîzî<br />

ile Rükneddîn İbrâhîm-i Zâhid feyz almışlardır. Birincisinden (Mevlevî) meydâna<br />

gelmiş, ikincisi ikiye ayrılmışdır. Birincisinden Safiyyeddîn Erdebîlî yolu ile (Bayrâmî)<br />

ve bundan da (Celvetî)ler hâsıl olmuş, ikincisinden Muhammed bin Nûr Halvetî<br />

yolu ile (Halvetî) ve (Zeyniyye) meydâna gelmişdir. Halvetîlerden seyyid Yahyâ<br />

Şirvânî hâsıl olup, 868 [m. 1464] senesinde vefât etmişdir. Bunun bir talebesinden<br />

(Gülşenî) meydâna geldi. Şirvânînin diğer talebesi pîr Muhammed Erzincânî 876<br />

[m. 1472] da vefât etmişdir. Bundan ayrılan bir koldan (Niyâzî Mısrî), (Ümmî Sinân)<br />

ve (Cerrâhî) tarîkatleri hâsıl oldu. Cerrâhî pîri olan Nûreddîn Cerrâhî, Kara-gümrükde<br />

Kedhudâ câmi’i yanındaki tekkede onsekiz sene vazîfe yapıp, 1133 [m. 1720]<br />

senesinde orada vefât etdi. Pîr Muhammedin diğer halîfesi Çelebî halîfe Muhammed<br />

Cemâleddîn efendinin bir talebesinden (Şa’bâniyye) hâsıl oldu. İkinci talebesi Sünbül<br />

Sinân Yûsüf efendidir. 852.ci sırada bu isme bakınız! Topkapıda otobüs durak<br />

yerinin ismi olan Pazar tekkesinin şeyhi Ümmî Sinân efendi 958 [m. 1551] senesinde<br />

vefât etmiş ve Eyyûbde talebesi Nasûh dedenin Düğmecilerdeki tekkesine defn<br />

edilmişdir. Bunun yerine, talebesi Kazzâz Muhammed Harîrî efendi şeyh olmuş, bu<br />

makâmda doksan sene kalarak, 1050 [m. 1639] de vefât etmişdir. Bu tekke ile kürkcübaşı<br />

Ahmed beğ câmi’i arasındaki türbesindedir. Tekke yerinde şimdi benzin istasyonu<br />

vardır. Eyyûbdeki Ümmî Sinân tekkesinin son şeyhi Yahyâ Gâlib, dedelerinin<br />

yolundan ayrıldı. Halk partisine girerek, Kırşehir vâlîsi ve sonra meb’ûs oldu.<br />

İslâmın son halîfesi Vahîdeddîn hâna Ankaradan gönderdiği iğrenç tehdîd mektûbları<br />

ile halîfeyi İstanbulu terke mecbûr etdiğini, Cumhûriyyet gazetesinde neşr etdiği<br />

hâtırâtında yazmakdadır. İngiliz askerleri, halîfeyi yatağından kaldırarak, harb<br />

gemisi ile, Malta adasına götürdü. Vahîdeddîn hân 1344 [m. 1926]de vefât etdi. Yahyâ<br />

Gâlib 1359 [m. 1940] da öldü. Eyyûbde, Bahâriyyededir.<br />

– 1087 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!