22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

i] gibi şeyler bildirilmişdi. Altın üzerine para dahî basmış, ma’den ocakları işletilip<br />

âletler yapılmışdı. Nûh aleyhisselâmın gemisinin, ateş yanarak, kazanı kaynayarak<br />

hareket etdiğini, Kur’ân-ı kerîm açıkça bildiriyor. Ba’zı târîhciler, hiçbir<br />

vesîka ve incelemeğe dayanmadan, yalnız dinleri inkâr etmek, Peygamberleri<br />

küçültmek maksadı ile, ilk insanlar vahşî idi, birşey bilmezdi diyerek, Âdem, Şis [Şît]<br />

ve İdrîs “aleyhimüsselâm” gibi Peygamberlerin birer masal, birer hurâfe olduğunu<br />

göstermek, böylece müslimân evlâdlarını dinsiz, îmânsız yetişdirmek istiyorlar.<br />

Hiçbir dîne inanmıyanlardan bir kısmı da, fen adamı görünerek bozuk düşüncelerini,<br />

fen perdesi altında, etrâfa saçıyor. Meselâ (Bütün canlıların yapı taşı<br />

olan hücre, milyonlarca sene evvel, denizlerde, tesâdüfen kendi kendine meydâna<br />

gelip, zemânla küçük deniz nebâtları ve hayvanları ve sonra karadakiler meydâna<br />

gelmiş, en son insan hâline dönmüşdür) gibi şeyler söylüyorlar. Böylece, Âdem<br />

aleyhisselâmın toprakdan yaratılmadığını, Kur’ân-ı kerîmin ve mukaddes kitâbların,<br />

hâşâ, hikâye olduklarını, ilk canlı maddeyi vücûde getiren büyük bir kudretin<br />

varlığına inanmanın fenne uymıyacağını anlatıyorlar. Böyle kâfirlere (Dehrî)<br />

denir. Bunlardan müslimân görünenlere (Zındık) ve (Fen yobazı) denir.<br />

Bu fen yobazları ne kadar zevallıdır. Evet, fizyolojist Haldene, (Bundan milyonlarca<br />

sene evvel, sıcak denizlerde, güneşden gelen ültra viole şuâ’lar te’sîri ile, inorganik<br />

gazlardan, uzvî bileşikler meydâna gelmiş ve ekviproduktif hâssası olan ilk<br />

molekülün, ya’nî aldığı gıdâ maddelerini, kendi gibi canlı şekle çeviren hücre<br />

molekülünün de, bu arada, bir tesâdüf eseri teşekkül etmiş) olmak ihtimâlini<br />

söylemişdir. Fekat, bu bir hipotez [faraziyye] olup, bir tecribe ve hattâ bir teori [nazariyye]<br />

bile değildir. Ekviproduktif özelliği olan bir molekülün nasıl meydâna geldiğini<br />

gösteren bir bilgi, hattâ bir nazariyye bugün mevcûd değildir. Fen bilgileri,<br />

müşâhede ve tedkîk ilmleridir. Fen olayları, önce his uzvları ile veyâ bunları takviye<br />

eden âletlerle gözlenir ve olayın sebebleri tahmîn olunur. Sonra, bu olay, tecribe<br />

ve tekrâr edilerek, bu sebeblerin te’sîrleri, rolleri tesbît edilir. Bir hâdisenin<br />

sebebi ve oluş tarzı biliniyorsa, buna inanırız. Fekat tecribe edildiği hâlde, sebebleri<br />

anlaşılamıyan hâdiseler de vardır. Bunlara sebeb olarak, birçok fikrler ileri sürülür.<br />

Bu fikrler mutlak değildir. Bir hâdiseyi, muhtelif adamların başka başka tefsîr<br />

etdikleri de olur.<br />

Aynı sebeblerle îzâh edilen çeşidli hâdiselerin hepsini birden îzâh edebilecek<br />

umûmî bir fikre, faraziyye [hipotez] diyoruz. Bir veyâ birkaç hipotez ile, birçok hâdiseleri<br />

îzâh etmek ve bunlardan yeni hâdiselere varmak ve bu hâdiseleri tecribe<br />

ile tahkîk ederek, hipotezlerin doğru görülenlerine nazariyye [teori] denir. Bir teori,<br />

az hipoteze dayanır ve ne kadar çok hâdise îzâh ederse, o derece mükemmeldir.<br />

Haldenenin sözü, nihâyet bir hipotezdir, teori olmakdan da, çok uzakdır. İnsanlar,<br />

bugünkü derecede kalmayıp, ilk canlıların ne sûretle yaratıldığı hakkında<br />

doğru bilgi edinilirse, İslâmiyyete zararlı değil, fâideli olur. Çünki, canlı ve cansız,<br />

herşey yok idi. Hepsi, sonradan yaratıldı. Bir âyet-i kerîmenin meâl-i şerîfi, (Herşeyi<br />

nasıl yaratdığımı arayın, işlerimdeki intizâmı, incelikleri görün! Böylece varlığıma,<br />

kudretimin, bilgimin sonsuzluğuna inanın!)dir. Evet, din düşmanları, ilk canlı,<br />

kendi kendine meydâna gelmiş dedikleri gibi, güneş sisteminin, yıldızların, çeşidli<br />

fizik, kimyâ ve bioloji hâdiselerinin de, hep kendiliklerinden olduğunu söylüyor.<br />

Ehl-i sünnet âlimleri, binlerle kitâblarında, bunlara, gerekli cevâbları verip,<br />

hepsini susdurmuşdur. Aldandıklarını vesîkalarla isbât etmişlerdir. Dînimiz, Âdem<br />

aleyhisselâmın balçıkdan yaratıldığını bildiriyor. Diğer hayvanların ve nebâtların<br />

ne sûretle yaratıldığını bildirmiyor ki, Haldene faraziyyesinin, dîne zararı dokunsun.<br />

İster o söylesin, isterse Darwin veyâ İbni Sînâ söylesin, herşeyi hareket<br />

etdiren, yapan, yaratan Allahü teâlâdır. Bütün enerji şeklleri, hep Onun kudretinin<br />

tezâhürüdür. Îmânı gideren; herhangi bir hâdisenin kendi kendine olduğuna<br />

inanmak ve hayvanların, tek hücrelilerden, yüksek yapılılara doğru, birbirlerine<br />

– 81 – Se’âdet-i <strong>Ebediyye</strong> 1-F:6

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!