22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

37 — İKİNCİ CİLD, 31. ci MEKTÛB<br />

Bu mektûb, hâce Şerefüddîn Hüseyne yazılmışdır. Nasîhat etmekdedir:<br />

Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçdiği kullarına selâm olsun! Sevgili oğlum!<br />

Fırsat ganîmetdir. Ya’nî, zemân çok kıymetlidir. Bu kıymetli zemânları fâidesiz şeylere<br />

harc etmemelidir. Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği şeyleri yapmakla geçirmelidir.<br />

Beş vakt nemâzı, dünyâ işlerini düşünmiyerek ve cemâ’at ile kılmalıdır.<br />

(Ta’dîl-i erkân) ile kılmağa dikkat etmelidir. Teheccüd nemâzını kaçırmamalıdır.<br />

[Teheccüd, gece nâfile nemâz kılmak demekdir. Farz nemâz borcu olan geceleri<br />

de, kazâ nemâzlarını kılmalıdır.] Seher vaktleri istiğfâr etmelidir. Gafletden,<br />

nefse uymakdan lezzet almamalıdır. Dünyânın geçici lezzetlerine aldanmamalıdır.<br />

Ölümü hâtırlamalı, âhıretin dehşet ve şiddetini göz önüne getirmelidir. Kısacası,<br />

yüzümüzü dünyâdan âhırete çevirmelidir. Dünyâ işleri ile zarûret mikdârı uğraşmalı,<br />

başka zemânlarda, hep âhıreti kazandıracak işleri yapmalıdır. Sözün özü, gönül<br />

Allahdan gayrisine tutulmakdan kurtulmalı, beden ve a’zâları da, ahkâm-ı islâmiyyeye<br />

uymakla süslemelidir.<br />

İş budur, bundan başka herşey hiçdir!<br />

[(Ma’rifetnâme)de yazılı hadîs-i şerîflerde buyuruyor ki, (Mes’ûd o kimsedir ki,<br />

dünyâ onu terk etmezden önce, o dünyâyı terk etmişdir), (Arzûsu âhıret olup, âhıret<br />

için çalışana, Allahü teâlâ dünyâyı hizmetci yapar), (Yalnız dünyâ için çalışana,<br />

yalnız kaderinde olan kadar gelir. İşleri karışık, üzüntüsü çok olur), (Âhıretin<br />

sonsuz olduğuna inanan kimsenin, bu dünyâya sarılması, çok şaşılacak şeydir),<br />

(Dünyâ sizin için yaratıldı. Siz de âhıret için yaratıldınız! Âhıretde ise, Cennetden<br />

ve Cehennem ateşinden başka yer yokdur), (Paraya, yiyeceğe tapınan kimse helâk<br />

olsun!), (Sizlerin fakîr olacağınızı düşünmiyor, bunun için üzülmiyorum. Sizden<br />

önce gelmiş olanlara olduğu gibi, dünyânın elinize bol bol geçerek, Allahü teâlâya<br />

âsî ve birbirinize düşman olmanızdan korkuyorum), (Mal ve şöhret hırsının<br />

insana zararı, koyun sürüsüne giren iki aç kurdun zararından dahâ çokdur), (Dünyâyı<br />

terk eyle ki, Allahü teâlâ seni sevsin. İnsanların malına göz dikme ki, herkes<br />

seni sevsin!), (Dünyâ, geçilecek bir köprü gibidir. Bu köprüyü ta’mîr etmekle uğraşmayın.<br />

Hemen geçip gidin!), (Dünyâya, burada kalacağınız kadar, âhırete de,<br />

orada kalacağınız kadar çalışınız!)<br />

Dünyâ zıll-i zâildir. Ona güvenen nâdimdir. O seninle kalsa da, sen onunla kalmazsın.<br />

Dünyâdan çıkmadan önce, kalbinden dünyâ sevgisini çıkar. Dünyâ lezzetlerine<br />

aldanmıyan, Cennet ni’metlerine kavuşur. İki âlemde azîz ve muhterem olur.<br />

Dünyâ harâbdır. Şerbetleri serâbdır. Ni’metleri zehrli, safâları kederlidir. Bedenleri<br />

yıpratır. Emelleri artdırır. Kendini kovalıyandan kaçar. Kaçanı kovalar.<br />

Dünyâ bala, içine düşenler de sineğe benzer. Ni’metleri geçici, hâlleri değişicidir.<br />

Dünyâya ve buna düşkün olanlara inanılmaz. Çünki, bunlarda vefâ ve safâ bulunmaz.<br />

Fânî olanın sevgisini kalbinden çıkar ki, bâkî olanı alasın. Kendini bilen kişinin<br />

bu dünyâya düşkün olmasına şaşılır. Şakîler dünyâya sarılır. Sa’îdler bâkî olana<br />

sarılır. Bedeninle dünyâda ol, kalbinle âhıreti bul! Nefsin arzûlarını terk eden<br />

pâk olur, âfetlerden selâmet bulur. Allahü teâlânın râzı olmadığını terk edene, Allahü<br />

teâlâ ondan iyisini ihsân eder. Dünyâyı anlıyan, onun sıkıntılarından üzülmez.<br />

Dünyâyı anlıyan, ondan sakınır. Ondan sakınan, nefsini tanır. Nefsini tanıyan, Rabbini<br />

bulur. Mevlâsına hizmet edene, dünyâ hizmetçi olur. Dünyâ insanın gölgesine<br />

benzer. Kovalarsan kaçar. Kaçarsan, seni kovalar. Dünyâ, âşıklarına mihnet yeridir.<br />

Lezzetlerine aldanmıyanlara, ni’met yeridir. İbâdet edenlere kazanç yeridir.<br />

İbret alanlara hikmet yeridir. Onu tanıyanlara selâmet yeridir. Ana rahmine nisbetle,<br />

Cennet gibidir. Âhırete nisbetle çöplük gibidir. Yediyüzseksenaltıncı [786]<br />

sahîfeye bakınız!<br />

– 77 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!