22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Farz borcu olanların nâfilelerinin kabûl olmıyacağı, hazret-i Alînin haber verdiği<br />

hadîs-i şerîfde açıkca bildirilmişdir. (Nâfile) kelimesi, farz kelimesi yanında<br />

söylenince müekked sünnetler de dâhildir. Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin<br />

sözü, bunu gösterdiği gibi, Hanefî âlimlerinin kitâblarında, meselâ (Halebîyi<br />

kebîr)de açıkca yazılıdır.<br />

Ba’zı kimseler de, (Sünnetler yerine kazâ kılınmaz. Çünki, kazâ her vakt kılınabilir.<br />

Fekat, sünnet telâfî edilemez. Sünnet yerine kazâ kılınır demek, sünnetin<br />

ehemmiyyetini anlıyamıyanların sözüdür) diyor. Kazâ her zemân kılınabilir<br />

diyerek, terk edilen nemâzların kazâlarını gecikdirmek yanlışdır. Çünki, kazâ kılmağı<br />

gecikdirmek de, büyük günâhdır. Terk edilmiş sünnetlerin telâfîsi emr<br />

olunmadı ki, telâfîsinin mümkin olup olmadığı söz konusu olabilsin! İbni Âbidîn<br />

dörtyüzotuzüçüncü sahîfede buyuruyor ki, (Vâcib, islâmiyyetin bildirdiği özrlerle<br />

terk edilir. O hâlde, sünnet, islâmiyyetin bildirdiği özrlerle elbette terk edilir).<br />

(Merâkıl-felâh) kitâbında ve bunu açıklıyan (Tahtâvî) “rahmetullahi teâlâ<br />

aleyh” diyor ki, (Sabâh nemâzının farzından sonra, güneş doğuncaya kadar nâfile<br />

nemâz kılmak, tahrîmen mekrûhdur. Sabâh nemâzının sünnetini önceden kılmamış<br />

ise, bunu kılmak da, bu yasağın içindedir. Çünki bu vakt, yalnız farz kılmak<br />

için ayrılmışdır. Ya’nî, farzdan sonra güneş doğuncaya kadar, nemâz kılmayan, hep<br />

farz kılmış sayılmakdadır. Bu ise, sabâh sünneti bile olsa, nâfile kılmakdan dahâ<br />

efdaldir. Fekat, bu zemân içinde kazâ kılmak mekrûh olmaz. Çünki, hükmen farz<br />

kılmış sayılmak, sünnetden efdaldir. Kazâ kılmak ise, hakîkî farz kılmak olup, bundan<br />

dahâ çok efdaldir). Sünnetlerin, nâfile nemâz demek olduğu buradan da anlaşılmakdadır.<br />

Sünnetlerin nâfile nemâz oldukları, bunun için, özrsüz olarak hayvan<br />

üzerinde kılınabilecekleri (Cevhere)de de açıkca yazılıdır.<br />

Aynı sahîfede, (Nemâz vakti daraldığı zemân, nâfile kılmak tahrîmen mekrûhdur.<br />

Çünki, farzın vaktini kaçırmağa sebeb olur. Lâzım olmıyan nemâzı kılarak,<br />

lâzım olan nemâzı kaçırmış olur ki, aklı olanın yapacağı iş değildir. Güneş doğarken<br />

ve tepede iken ve batarken de, nâfile kılmak böyledir. Bu nâfileler, beş vakt<br />

nemâzın sünnetleri ise de, yine böyledir) diyorlar. (Hadîka)da yüzkırkdokuzuncu<br />

sahîfede diyor ki, (Nemâz vakti daraldığı zemân, farzdan evvelki sünneti kılmak,<br />

farzın kazâya kalmasına sebeb olursa, bu sünneti kılmak harâm olur). Dil âfetlerini<br />

anlatırken buyuruyor ki, (Farz olmıyan birşeyi yapmak için farzı terk etmek<br />

câiz değildir).<br />

Birçok Hanefî kitâblarında, meselâ (Dürr-ül-muhtâr), (İbni Âbidîn), (Mültekâ)<br />

şerhi olan (Dürr-ül-müntekâ) ve (Ni’met-i İslâm) kitâblarında diyor ki, (Bir<br />

hâkim, vazîfesini yapmak için ve bir talebe din dersini kaçırmamak için, sabâh<br />

nemâzından başka nemâzların sünnetlerini terk edebilir). Hâkimin vazîfesi,<br />

farz-ı ayn olmadığı hâlde, sünnetleri terk etmek için özr sayılınca, birikmiş kazâları<br />

ödemek, farz-ı ayn iken ve cezâsı pek şiddetli iken, bunları ödemek özr olmaz<br />

mı?<br />

Sünnetleri ve ba’zı nâfileleri kılanlar için, çok sevâb vardır. Fekat bu sevâblar,<br />

kazâsı olmıyanlar içindir. Sevâbları çok diye, nâfilelere devâm edip, kazâları, vakt<br />

buldukça kılmak, doğru değildir. (Rûh-ul-beyân) tefsîrinde, En’âm sûresinin,<br />

yüzaltmışbeşinci âyetinde diyor ki, (Allahü teâlâ kullarını iyi iş yapmağa teşvîk<br />

için, çok sevâb va’d etdi. Çok sevâb verileceğinin bildirilmiş olması, bunların emr<br />

olunan, fekat sevâblarının çok olduğu bildirilmiyen ibâdetlerden dahâ efdal olduklarını<br />

göstermez. Âlimler sözbirliği ile bildirdiler ki, farzlar, vâciblerden ve sünnetlerden<br />

dahâ efdaldir ve sevâbları dahâ çokdur. Nâfile ibâdetler, yapılmamış farzların<br />

yerine geçemez. Nâfile yapmakla farz borcu ödenilemez. Câhiller farzı bırakıp<br />

nâfile ibâdet yapıyorlar. Nâfilelerin sevâbları çok diyerek, böylece farz<br />

borcundan kurtulacaklarını sanıyorlar. Böyle söylemeleri islâmiyyete uygun değildir).<br />

Zerkânî, (Mevâhib) şerhinde diyor ki, (Sünnet yerine farz yapan kazanır.<br />

– 281 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!