22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hüseyn Kâmil pâşa geçip, ittihâdcılara karşı oldu. 1335 [m. 1917] de Mısrda vefât<br />

etdi. Yerine kardeşi Ahmed Füâd geçip, 1340 [m. 1922] da, türklerden ayrılarak,<br />

devlet reîsi demek olan melik adını aldı. 1354 [m. 1936] de vefât etdi. Yerine oğlu<br />

Fârûk melik oldu ise de, 1371 [m. 1952] de, askerî ihtilâl olarak yurd dışına çıkarıldı.<br />

347, 1119, 1120, 1131, 1167, 1184.<br />

18 — ABDÜLHAMÎD HÂN-II “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı pâdişâhlarının<br />

otuzdördüncüsü ve islâm halîfelerinin doksandokuzuncusudur. Sultân Abdülmecîd<br />

hânın ikinci oğludur. 21 Eylül 1258 [m. 1842] de tevellüd, 1 Şubat 1336<br />

[m. 1918] da Beğlerbeği serâyında vefât etdi. Çenberlitaşda, dedesi sultân ikinci<br />

Mahmûdun türbesindedir. Sultân Abdül’azîz hânı şehîd eden Midhat pâşa ve arkadaşları<br />

30 Mayıs 1293 [m. 1876] günü serây hazînesini ve sultân Azîz hânın şahsî<br />

servetini de yağma etdikden sonra, sultân Abdülmecîdin Şevk-efzâ vâlide sultândan<br />

olan birinci oğlu beşinci Murâdı o gün halîfe yapdılar. Otuzaltı yaşında idi. Beş<br />

gün sonra, 4 Hazîran 1293 [m. 1876] de sultân Abdül’azîz Fer’ıyye serâyında şehîd<br />

edilince, sultân Murâdın şü’ûru bozuldu. Üç ay ve bir gün süren saltanatından sonra,<br />

31 Ağustos günü tahtdan indirildi. Çırağan serâyına götürüldü. Yirmisekiz sene<br />

dahâ burada yaşadı. 29 Ağustos 1322 [m. 1904] de vefât edince, Eminönünde Turhân<br />

vâlide sultân türbesine defn edildi. 11 Şa’bân 1293 ve 31 Ağustos 1876 da ikinci<br />

Abdülhamîd hânı halîfe yapdılar ve devlet işlerine karışmaması, yalnız millet meclisinin<br />

çıkaracağı kanûnlara göre hareket etmesi için söz aldılar. (Tanzîmât-i hayriyye)ye<br />

sâdık kalacağını bildiren (Kanûn-ı esâsî)yi i’lân etdirdiler. Abdülmecîd hânın<br />

ikinci oğlu olan sultân Abdülhamîd onbir yaşında iken annesi Tîr-i Müjgân ikinci<br />

kadın efendi vefât etmişdi. Dördüncü kadın efendi Perestu sultân tarafından büyütüldü.<br />

Pâdişâh olunca, bunu Valîde sultân i’lân etdi. Büyük kardeşi ile berâber<br />

tahsîl gördü. Arabca, farsca, fransızca ve dînî ilmlerde çok iyi yetişdirildi. (Türkiye<br />

târîhi)nde diyor ki, (İkinci Abdülhamîd hân, ittihâdcıların propaganda etdikleri<br />

gibi câhil değil, onların hemen hepsinden dahâ bilgili idi.)Merkezi Selânikde<br />

bulunan üçüncü ordunun genç subayları, İstanbula gelerek, 1327 [m. 1909] de halîfeyi<br />

tahtından indirip, Selâniğe götürdü. Mâbeyn başkâtibi Es’ad beğ (Hâtırât-ı<br />

Abdülhamîd hân) kitâbında, ikinci Abdülhamîd hânın memlekete hizmetlerini uzun<br />

yazmakdadır. 377, 399, 542, 636, 732, 1072, 1078, 1083, 1097, 1098, 1138, 1140, 1154,<br />

1189, 1196, 1197.<br />

19 — ABDÜLHAYY “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hindistânda Safâ şehrindendir.<br />

İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetinde yıllarca bulundu. Çok feyzlere kavuşdu.<br />

Muhammed Ma’sûm hazretlerinin emrleri ile, (Mektûbât)ın ikinci cildini<br />

topladı. Tesavvufu âşıklara bildirmek için, Pütne şehrine gönderildi. Orada bulunanları<br />

irşâd eyledi. Velîler, halîfeler yetişdirdi. Kutb olduğu müjdelendi. Abdülhayy<br />

Luknevî için 82. ci isme bakınız! 910, 952.<br />

20 — ABDÜLKÂDİR-İ GEYLÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhyiddîn<br />

Ebû Muhammed bin Ebû Sâlih Mûsâ Cengî dost, Îrânın Geylân şehrinde, 471 [m.<br />

1078] de tevellüd, 561 [m. 1166] de Bağdâdda vefât etdi. Babası hazret-i Hasenin<br />

oğlu Hasen-i müsennânın oğlu Abdüllahın soyundandır. Hazret-i Hüseynin kızı<br />

Fâtımanın Abdüllahın vâlidesi olduğu (Kısas-ı Enbiyâ)da yazılıdır. Bunun için Abdülkâdir-i<br />

Geylânî, hem seyyid, hem de şerîfdir. Anası Fâtıma binti Ebû Abdüllah<br />

seyyidedir. Fıkh ve hadîs ilmlerinde müctehid idi. Önceden Şâfi’î mezhebinde<br />

idi. Hanbelî mezhebi unutulmak üzere olduğundan, Hanbelî mezhebine geçdi.<br />

Böylece, bu mezheb yayıldı. Önceleri ders verirdi. Çok meşhûr oldu. Sonra tesavvufa<br />

daldı. Cüneyd-i Bağdâdî yolundaki Ebû Sa’îd Alî Mahzûmîden feyz aldı.<br />

İnsanı Allahü teâlânın sevgisine kavuşduran yol ikidir: Birisi (Nübüvvet yolu)<br />

olup, aslın aslına kavuşdurur. Eshâb-ı kirâmın hepsi, bu yoldan vâsıl oldular. Sonra<br />

gelenlerden pekaz zevât da, bu yoldan ermişdir. Bu yolda sebebe, vâsıtaya lü-<br />

– 1063 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!