22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

lin kıyâsa dahâ uygun olduğunu bildiriyor ve (bu kavle göre, Hanefî mezhebinde<br />

câiz olmıyan bir hâli görülen şâfi’î imâma uyulabilir) diyor. Bu kavlin de sahîh olduğu<br />

(Halebî-yi kebîr)de yazılıdır. Mâlikîde de câizdir. Bu âlimlere göre, kaplama<br />

ve dolgusu görülen mâlikî veyâ şâfi’î imâma uymak câiz olur. Hanefî mezhebinde<br />

olup da, kaplama ve dolgusu olduğu için, İmâm-ı Mâlikin veyâ Şâfi’înin “rahmetullahi<br />

teâlâ aleyhimâ” mezhebini taklîd eden bir kimsenin, bu âlimlere göre, kaplama<br />

ve dolgusu olmıyan hanefîlere de imâm olabileceği anlaşılmakdadır. Çünki bu<br />

kimse, mâlikî veyâ şâfi’î mezhebindeki imâm gibidir. Ayrıca, kendi mezhebinin diğer<br />

şartlarına uymakda, vitr nemâzını vâcib bilerek kılmakdadır. Kaplama veyâ dolgusu<br />

olup olmadığını, varsa, mâlikîyi veyâ şâfi’îyi taklîd edip etmediğini sormak,<br />

tecessüs etmek câiz değildir. Başka mezhebden olan imâm, hanefîdeki şartları da<br />

gözetiyorsa, buna uymak yalnız kılmakdan, Hanefîye uymak, ona uymakdan dahâ<br />

iyidir. [Dolgusu, kaplaması olan, imâmlık vazîfesi almamalıdır.]<br />

Cemâ’at bir kişi ise, imâmın sağ yanında hizâsında durur. Solunda durması<br />

mekrûhdur. Arkasında durması da mekrûh olur. Ayağının topuğu, imâmın topuğundan<br />

ileri olmazsa, nemâzı sahîh olur. İki ve dahâ çok kişi, imâmın arkasında durur.<br />

Birincisi, imâmın tam arkasına, ikincisi birincinin sağına, üçüncüsü birincinin<br />

soluna, dördüncüsü ikincinin sağına, beşincisi üçüncünün soluna... olarak dururlar.<br />

İkinci, sonradan gelirse, arkaya durur. Birinci, nemâzı bozmadan arkaya geçer.<br />

İmâm ileri gitmez. 68. ci maddede, 23. cü sıraya bakınız!<br />

İmâm ile cemâ’at arasında, iki safdan ziyâde alacak boş meydân veyâ büyük havuz<br />

bulunursa, bunun gerisinde olanların uyması câiz olur ise de, yalnız kılması mekrûh<br />

olur. Havuzun ve meydânın iki yanlarında cemâ’atin bulunması şart değildir.<br />

Mescide bitişik açık ve kapalı yerler, odalar da böyledir. [Tahtâvî İmdâd hâşiyesi.]<br />

İkinci kısm, 52. ci maddeye bakınız!<br />

Abdest alan, teyemmüm etmiş olana, ayakda kılan, oturarak kılana ve nâfile kılan,<br />

farz kılana uyabilir. Dînini bilen bir imâm arayıp ona uymalıdır.<br />

Mahalle câmi’inde, ezân ve ikâmet okuyarak bir kerre cemâ’at ile nemâz kılınır.<br />

Yoldaki câmi’lerde ve imâmı, müezzini olmıyan câmi’lerde, her cemâ’at için<br />

ayrı ayrı ezân ve ikâmet ile kılınır. Cin imâm olur. Melek imâm olamaz. Çünki melek,<br />

mükellef değildir. Melek, cin ve çocuk, bir de olsa, cemâ’at olur. Nâfile kılan<br />

bir kişinin, farz kılana uyması ile cemâ’at sevâbı hâsıl olur.<br />

Cemâ’at ile kılmak vâcibdir diyenler de çokdur. Irâk âlimlerine göre “rahmetullahi<br />

teâlâ aleyhim ecma’în”, vâcibi özrsüz bir kerre bile terk etmek günâh olur.<br />

Terk etmeği âdet ederse, sözbirliği ile günâh olur. Sünneti terk ise, günâh olmaz.<br />

Bir câmi’de cemâ’ati kaçıran kimsenin, başka câmi’de araması müstehabdır.<br />

Hastanın, felclinin, bir ayağı kesik olanın, yürüyemiyen ihtiyârın ve a’mânın cemâ’ate<br />

gitmesi lâzım değildir. Yardımcıları, nakl vâsıtaları olsa da, lâzım değildir.<br />

Yağmur, çamur, çok soğuk ve karanlık da, özrdür. Çok rüzgâr, yalnız gece özr olur.<br />

Hırsız ve başka sebeble malı gitmek korkusu, fakîr olanın alacaklısından korkusu,<br />

canı ve malı için zâlimden korkusu, abdest sıkışdırması, yolcunun nakl vâsıtasını<br />

kaçırmak korkusu, hastaya bakmak, imrendiği yemeği kaçırmak korkusu,<br />

fıkh bilgisini öğrenmeği kaçırmak korkusu, cemâ’ate gitmemek için özrdür. İmâmın<br />

bid’at sâhibi olduğunu veyâ abdestin, guslün, nemâzın şartlarını gözetmediğini<br />

bilmek de özrdür. Bu şartları dahâ çok bilenin ve gözetenin, başkalarından önce<br />

imâm seçilmesi lâzımdır. Bundan sonra, tecvîd ile okuyan seçilir. Hâfız olması<br />

şart değildir. Bunlar birkaç kişi ise, vera’ sâhibi olan seçilir. Vera’, şübhelilerden<br />

kaçınmak demekdir. Bundan sonra, yaşı çok olan seçilir. Bundan sonra, sıra ile, huyu,<br />

yüzü, nesebi, sesi, elbisesi güzel olan seçilir. Bunlar birkaç kişi ise, aralarından<br />

malı, mevkı’i çok olan seçilir. Bunlar da benziyor ise, mukîm müsâfire imâm olur.<br />

Seçimde uyuşulmazsa, çoğunluğun seçdiği imâm olur. Dahâ üstünü varken, başkası<br />

seçilirse, çirkin olur. Fekat, günâh olmaz. Emîr ve vâlî seçimi de böyledir. Ha-<br />

– 251 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!