22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dest almak güç olursa, nemâza dururken mâlikî mezhebini taklîd eder. Mâlikî mezhebinde,<br />

hastaların, ihtiyârların nemâzları bozulmaz.] Teşehhüd mikdârı oturdukdan<br />

sonra kendiliğinden bozulursa, hemen abdest alıp vâcib olan selâmı verirse,<br />

yâhud abdest almayıp, nemâzı bozan birşey yaparsa, meselâ selâm verirse, nemâzı<br />

temâm olur.<br />

23 — Bir rüknü terk eden, bu rüknü nemâz içinde îfâ etmezse, bozulur.<br />

24 — İmâm bir rükne başlamadan önce, bu rükne başlayıp bitirenin bozulur. Fekat,<br />

imâm sonradan, o rükne başlayıp berâber bitirirlerse veyâ imâm başlamadan,<br />

o vaz geçip, imâm, bu rükne başlayınca, bu rüknü tekrâr imâmla birlikde yaparsa,<br />

bozulmaz ise de, mekrûh olur. İmâm bir rüknü bitirdikden sonra, bu rükne başlıyanın<br />

nemâzı kabûl olur.<br />

25 — İmâma birinci rek’atde yetişemiyen kimseye (Mesbûk) denir. Mesbûk, teşehhüd<br />

mikdârı oturup, imâm selâm vermeden, ayağa kalkdıkdan ve kaçırdığı<br />

rek’atin secdesini yapdıkdan sonra, imâmın secde-i sehv yapdığını görerek, imâmla<br />

birlikde secde-i sehv yaparsa, nemâzı bozulur. İmâma uymayıp, nemâzını temâmladıkdan<br />

sonra, secde-i sehvi kendi yapar. Ayağa kalkmış, fekat secde yapmamış<br />

ise, oturup imâm ile secde-i sehv yapması vâcib olur.<br />

26 — Secdeyi unutan kimse, rükü’da veyâ secdede hâtırlarsa, rükü’dan hemen,<br />

secdeden ise, oturdukdan sonra o secdeyi yapar ve rükü’ ve secdeyi i’âde e-<br />

der. Sonra secde-i sehv yapar. Yâhud, bu hâtırladığı ve son oturuşda hâtırladığı secdeyi<br />

son oturuş arasında veyâ sonunda yapar ve tekrâr oturarak tehıyyâtı okur ve<br />

secde-i sehv yapar. Tekrâr oturmazsa, nemâzı bozulur.<br />

27 — Uyuyarak kıldığı rüknü tekrâr etmezse, bozulur.<br />

28 — Nemâz içindeki tekbîrlerde (Allahü) derken, başdaki hemzeyi uzatırsa nemâz<br />

bozulur. Nemâza dururken uzatırsa, nemâza başlaması sahîh olmaz.<br />

29 — Tegannî ile okumak, ma’nâyı bozarsa, nemâzı da bozar. Tegannî, mûsikî<br />

perdelerine uymak için harekeleri uzatmak demekdir. Meselâ, (Elhamdû lîllahî râbbil)<br />

diye uzatmak, ma’nâyı bozuyor. Bunun gibi, müezzinlerin (Râbbenâlekelhâmd)<br />

demeleri de bozuyor. Çünki, Râb, üvey baba demek olup, (Allahımıza hamd ederiz!)<br />

yerine (Üvey babamıza hamd ederiz!) oluyor. Ma’nâ değişmezse, nemâz<br />

bozulmaz. Fekat elif, vav, yâ sadâlı harflerini çok uzatırsa, ma’nâ değişmese de, nemâz<br />

bozulur. Görülüyor ki, tegannî, kelimenin ma’nâsını değişdirmezse ve harfler,<br />

iki harf kadar uzamazsa, yalnız sesi güzelleşdirip kırâeti süslerse, câiz olur. Hattâ,<br />

nemâz içinde de, nemâz dışında da, müstehab olur.<br />

Ebüssü’ûd efendi fetvâsında diyor ki, (İmâm, amel-i kesîr oluncıya kadar tegannî<br />

ederse, yâhud üç harf ziyâde ederse, nemâzı fâsid olur. Tegannî, ırlamakdır, sesini<br />

hançeresinde terdîd edip, ya’nî tekrârlayıp dürlü sesler çıkarmakdır).<br />

30 — Zellet-ül-kâri (yanlış okumak) bozar. Hatâ, dört şeklde olabilir: Birinci<br />

şekl i’râbda hatâdır. Ya’nî harekelerde ve sükûnde olabilir. Meselâ şeddeyi hafîf<br />

okur veyâ medleri [uzunları] kısa okur veyâ bunların aksini yapar.<br />

İkinci şeklde, harflerde olur: Harfin yerini değişdirir veyâ harf ilâve eder, yâhud<br />

azaltır. Veyâhud harfi ileri geri alır.<br />

Üçüncü hatâ, kelimelerde ve cümlelerde olur. Nihâyet, vakf ve vaslde hatâ<br />

olur. Ya’nî duracak yerde durmaz, geçer. Geçecek yerde durur. Bu dördüncü<br />

şekl hatâda, ma’nâ değişse de, bozulmaz.<br />

İlk üç şeklde, ma’nâyı değişdirip, küfre sebeb olacak ma’nâ hâsıl olursa, nemâzı<br />

bozar. Yalnız, cümlenin yerini değişdirdiği zemân, arada durursa, bozmaz. Hâsıl<br />

olan ma’nâ küfre sebeb olmazsa, Kur’ân-ı kerîmde benzeri yoksa, nemâz yine<br />

bozulur. Gurâb yerine gubâr demek ve Rabbinnâs yerine Rabinâs demek ve zallelnâ<br />

yerine zalelnâ demek ve emmâretün yerine emâretün demek ve (amile sâlihan<br />

ve kefere fe lehüm ecrühüm) diyerek (ve kefere) kelimesini eklemek ve me-<br />

– 233 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!