22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

[ya’nî Dürzîlerin] kesdikleri yinilmez. Kesenin nasıl kimse olduğunu araşdırıp anlamak<br />

şart değildir. Besmele kasden terk edilirse, hanefîde harâm, şâfi’îde halâl olur.<br />

(Cevhere)de diyor ki, (Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, hacca giderken<br />

yüz kurbanlık deve götürdü. Altmışüçünü kendi kesdi. Sonra bıçağı hazret-i Alîye<br />

verdi. Geri kalanı O kesdi).<br />

Kurban etini, kesen de yiyebilir. Fakîr olsun, zengin olsun, herkese ve zimmîye<br />

de verebilir. Etin üçde birini evine, üçde birini komşulara, gerisini fakîrlere vermek<br />

müstehabdır. Hepsini fakîrlere sadaka vermek veyâ kendi evine bırakmak da<br />

olur. Zimmî olan kâfire de vermek câiz olduğu (Hindiyye) ve (Behcet-ül-fetâvâ)da<br />

yazılıdır. Derisi nemâz kılan fakîre verilir. Ne olduğu bilinmiyen kimselere verilmez.<br />

Veyâ evde kullanılır. Yâhud devâmlı kullanılacak birşey karşılığı verilir.<br />

Tükenen birşey veyâ para karşılığı satılmaz. Derisi, eti satılırsa, parası fakîre sadaka<br />

verilir. Kesene, ücreti olarak da deri ve et verilemez. Kurbanın ve her hayvan<br />

etinin yedi yerini yimek harâmdır. Bunlar, akan kan, bevl âleti [zekeri], hayaları<br />

[koç yumurtası diye satılmakdadır], bezleri [guddeleri], safra kesesi, dişi hayvanın<br />

önü ve bevl kesesi [mesâne]dir.<br />

(Hindiyye)de diyor ki, (Zekât-ı şer’î, ihtiyârî ve zarûrî olmak üzere ikiye ayrılır:<br />

İhtiyârî zekât, deveyi nahr etmek, diğer ehlî hayvanları zebh etmek demekdir. Zarûrî<br />

zekât, av hayvanlarını cerh etmek, herhangi yerinden yaralıyarak öldürmekdir.<br />

Zebh ederken veyâ ava, ok, mermî, tazı köpeği gönderirken, Allahü teâlânın ismini<br />

söylemek lâzımdır. Arabî bildiği hâlde dahî, başka lisân ile söylemek câizdir. Bir<br />

hayvana söylenen tekbîr ile başka hayvan kesilemez. Zekât-ı şer’î ile öldürülen hayvan<br />

temiz olur. Yimesi halâl ise, yinir. Değil ise, başka sûretle istifâde edilebilir.<br />

Bir kimse, kendi koyununu başkası için kurban ederse, o emr etse de, etmese<br />

de câiz olmaz. Çünki, başkası için, onun, mülkü olan hayvan kurban edilebilir. Bu<br />

kimsenin, kendi hayvanını başkasına veyâ onun vekîline hediyye etmesi, onların<br />

da kabz etmesi, ya’nî teslîm alması, sonra bunu vekîl ederek geri verip kesdirmeleri<br />

lâzımdır. Başkasının hayvanını ondan habersiz, onun için kurban etmek câizdir.<br />

Başkasının hayvanını, ondan iznsiz, kendi için kurban eden, sonra kıymetini<br />

öderse, câiz olur. Sâhibi kıymetini kabûl etmeyip, kesilmiş hayvanı alırsa, sâhibi<br />

için kurban edilmiş olur. Emânet, âriyet veyâ kirâ olarak elinde bulunan hayvanı<br />

kurban etmek, hiçbir sûretle câiz değildir). Mermî av hayvanını çarparak öldürürse<br />

veyâ taş, sopa ile vurup öldürülürse, yinmez. Çünki, kan akması lâzımdır.<br />

Kurban satın alınırken (Bayram günü kesmesi vâcib olan kurbanı almağa) niyyet<br />

etmelidir. Bunu keserken, tekrâr niyyet etmesi şart değildir. Bu aldığı hayvanı<br />

kurban etmesi şart değildir. Fekat, keseceğinin kıymeti bundan az olmamalıdır.<br />

Satın alırken, hiç niyyet etmese de olur. Fekat, bunu keserken veyâ kesecek olanı<br />

vekîl ederken niyyet etmelidir. Kurbanını bir hayr cem’iyyetine hediyye etmek<br />

istiyen kimse, kurbanını veyâ parasını götürüp, bu işle vazîfeli me’mûra teslîm ederken,<br />

(Allah rızâsı için, bayram veyâ nezr kurbanımı kesmeğe ve dilediğine kesdirmeğe<br />

ve etini ve derisini dilediğine vermeğe seni vekîl etdim) demelidir. Me’mûr,<br />

gelen veyâ kendi satın alacağı kurbana bir numara bağlar. Bu numarayı ve kurban<br />

sâhibinin ismini deftere yazar. Kesilirken, sâhiblerinin ismini söyliyerek kasabları<br />

vekîl eder. Etleri dilediği kimselere ve derileri bir fakîr vazîfeliye verir. Bu fakîr,<br />

derilerin kıymeti ile, nisâb mikdârına mâlik olmadan evvel, elindekileri toptan,<br />

dilediğine hediyye eder. Bu da satar. Paraları arzû edilen yere verilir. Fakîrin,<br />

kendisine verilen derileri satması veyâ hediyye etmesi câizdir.<br />

Birkaç koyun keserse, hepsi kurban olur. Yâhud, eti çok olanı kurban, diğerleri<br />

nâfile olduğu dahâ doğrudur.<br />

Kurban nisâbına mâlik olmıyan fakîr, kendi malı olan hayvanını kurban etmeği<br />

niyyet ederse veyâ kurban niyyeti olmıyarak hayvanı bayramda satın alıp, sonra<br />

kurban etmeği niyyet ederse, yâhud kurban niyyeti ile bayramdan evvel satın<br />

– 328 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!