22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

nemâza başlarken kıbleye karşı durmak ve gemi dönünce, nemâz içinde kıbleye<br />

dönmek lâzımdır. Çünki, gemilerde kıbleye dönmek, odadaki gibidir. Rükü’ ve secdeleri<br />

yapabilen kimsenin, gemide nâfile nemâzları da îmâ ile kılması câiz olmaz).<br />

(Merâkıl-felâh)da diyor ki, (Nâfileleri özrsüz oturarak kılmak câizdir. Yalnız sabâh<br />

nemâzının sünnetini ayakda kılar. Nâfileleri oturarak kılana, sevâbın yarısı verilir.<br />

Rükü’ için eğilir. Secde için, başını yere koyar. Yâhud, rükü’ için ayağa kalkar<br />

ve sonra rükü’a eğilir. Ayakda kılamıyan, oturarak kılar. Rükü’ için eğilir. Secde<br />

için, başını yere koyar. Secde için, başını yere koyamıyan kimse, îmâ ile kılar).<br />

(Hidâye) ve (Nihâye)de, (Yanaşmış gemide farz kılmak câizdir. Dışarı çıkıp karada<br />

kılmak iyi olur) diyor. (Behce)de diyor ki, (İstanbuldan kayıkla Üsküdara giderken,<br />

öğle vakti çıkacak olsa, öğleyi oturarak kılması câiz olur). Seferî olmadığı<br />

için, şâfi’îyi taklîd ile, öğleyi ikindi ile birlikde kılamaz.<br />

Mi’râc gecesi, akşam nemâzı üç rek’at, öteki nemâzlar iki rek’at farz oldu. Medîne-i<br />

münevverede ikinci emrle sabâh ve akşamdan başkası dört rek’ate çıkarıldı.<br />

Hicretin dördüncü yılında bunlar, müsâfir için, yine ikiye indirildi. Müsâfirin<br />

bunları dört kılması hanefîde günâh olur (Dürr-ül-muhtâr).<br />

Müsâfir farzı dört rek’at kılarsa, son iki rek’atı nâfile olur. Emri dinlemediği için<br />

ve nâfilenin iftitâh tekbîrini terk etdiği için ve farzın selâmını terk etdiği için ve nâfileyi<br />

farz ile karışdırdığı için, günâh olur. Tevbe etmezse Cehenneme gidebilir.<br />

Unutarak dört rek’at kılan kimse secde-i sehv yapar. Müsâfir olan imâm, yanılarak<br />

dört rek’at kılarsa, buna uymuş olan mukîmin nemâzı fâsid olur. İkinci rek’atde<br />

oturmazsa, farzı kabûl olmaz. Üçüncü rek’atin secdesini yapmadan, o şehrde<br />

onbeş gün kalmağa niyyet ederse, o farzı dört rek’at kılması lâzım olur. Fekat, üçüncü<br />

rek’atin kıyâmını ve rükü’unu tekrârlaması lâzım olur. Çünki, bu ikisini nâfile<br />

olarak yapmışdı. Nâfile olarak yapılan ibâdet farz yerine geçemez. [Nâfilelerin,<br />

sünnetlerin, kazâya kalmış farzlar yerine geçemiyeceği, buradan da anlaşılmakdadır.]<br />

Yetmişdördüncü maddenin sonuna bakınız! Müsâfir sûreleri kısa okur. Tesbîhleri<br />

üçden az yapmaz. Yolda iken, ya’nî sıkıntılı zemânında, sabâh nemâzından<br />

başka sünnetleri terk edebilir. Sünnetleri özr ile terk etmek câizdir. [Sünnetleri kazâ<br />

nemâzı niyyeti ile kılmak lâzım olduğu, buradan da anlaşılmakdadır.]<br />

Üç günlük yol gitmeden, geri dönmeğe niyyet ederse, o anda müsâfirlikden çıkar.<br />

Mukîm olur. Üç günlük yola gitmeğe niyyet edip şehrden çıkan bir kimse, üç<br />

günlük yoldan dahâ az veyâ dahâ çok gitdikden sonra, kendi şehrine girince veyâ<br />

başka bir yerde onbeş gün kalmağa niyyet ederse, yine mukîm olur. Onbeş günden<br />

az kalmağa niyyet ederse veyâ hiç niyyet etmeden yıllarca kalsa, müsâfir<br />

olur. Asker, dâr-ül-harbde, bir yerde onbeş gün kalmağa niyyet etse de, mukîm olmaz.<br />

Denizdeki gemide veyâ hayât, ev olmıyan adada, onbeş gün kalmağa niyyet<br />

eden müsâfir, mukîm olmaz. Gemicilerin malı, çoluk çocuğu da gemide olsa, yine<br />

mukîm olmaz. Gemi vatan değildir. Mekke, Minâ ve Arafât gibi başka başka<br />

yerlerde topdan onbeş gün kalmağa niyyet eden de, mukîm olmaz. Kadın, talebe,<br />

asker, me’mur, işçi ve çocuk gibi emr altında olanlar, kendi niyyetleri ile değil, zevcinin<br />

veyâ mahreminin, hocasının, kumandanının, iş verenin emrini alınca, emre<br />

göre hareket ederler. Âmirleri onbeş gün kalmağa niyyet etse, bunlar emri işitinceye<br />

kadar müsâfir olur. İşitince mukîm olurlar. Düşman memleketine giren veyâ<br />

bir kal’ayı karadan, denizden saran askerler, onbeş güne niyyet etseler bile, müsâfir<br />

olurlar. Düşman memleketine harb için gitmiyen, niyyetine göre müsâfir veyâ<br />

mukîm olur. (Dâr-ül-harb)de yeni müslimân olana eziyyet edilmiyorsa, mukîm<br />

olur. Çadırda yaşıyanlar çölde onbeş gün kalmağa niyyet edince, mukîm olurlar.<br />

Başkaları olmaz.<br />

Nemâz vaktinin sonunda sefere çıkan, bu nemâzı kılmamış ise, iki rek’at kılar.<br />

Vaktin sonunda vatanına gelen, bu vaktin nemâzını kılmamış ise, dört kılar.<br />

İnsanın mukîm olduğu, yerleşdiği yere (Vatan) denir. Hanefî mezhebinde, üç dür-<br />

– 224 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!