22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tegannî etmeden ve Allah rızâsı için okuyan hâfızlar, küçük çocuklar şefâ’at edecekdir.<br />

Böyle olduğunu bildiren hadîs-i şerîfler (Kurtubî tezkiresi) muhtasarında<br />

ve (Birgivî vasıyyetnâmesi)nde yazılıdır. Çocukların cenâze nemâzını kılarken, (Yâ<br />

Rabbî! Bu çocuğu şefâ’atci eyle!) diye okunacağı, bütün fıkh kitâblarında yazılıdır.<br />

Kıyâmet günü, iyilerin, günâhlı olanlara şefâ’at edeceklerini bildiren hadîs-i<br />

şerîfler o kadar çokdur ki, bunlar karşısında inanmıyanın, yâ çok câhil veyâ islâmı<br />

yıkmak için uğraşan zındıklara aldanmış bir zevallı olduğu düşünülebilir. Bunun için,<br />

yukarıdaki süâli soranın, şefâ’ate inanmadığını değil de, kabr ziyâretinin ve ölmüş<br />

bir kimseden birşey istemenin câiz olmadığını bildirmek istediğini sanıyoruz.<br />

Bugün ba’zı kimseler, Evliyâ ziyâreti ve meyyitden birşey istemek şirkdir diyorlar.<br />

Bir Velîyi ziyâret edenlere, Resûlullahdan şefâ’at istiyenlere kâfir, ya’nî müslimân<br />

değil diyorlar. Ehl-i sünnet âlimleri, meyyit ile tevessülün câiz olduğunu, kelâm<br />

ve fıkh kitâblarında, çeşidli delîllerle isbât etmekdedirler. (Dürr-ül-muhtâr)da,<br />

cenâze nemâzını anlatdıkdan sonra, (Kabrleri ziyâret etmenizi yasak eylemişdim.<br />

Bundan sonra, kabrleri ziyâret ediniz!) hadîs-i şerîfini bildirmekdedir.<br />

Bu hadîs-i şerîfde, kabr ziyâreti emr edilmekdedir. İbni Âbidîn bunu açıklarken<br />

buyuruyor ki, (Mevtâ, Cum’a günü ve bir gün önce ve bir gün sonra kendini ziyâret<br />

edenleri tanır. Muhammed Vâsi’ böyle bildirmekde ve Cum’a gününün, başka<br />

günlerden üstün olduğu buradan da anlaşılıyor demekdedir. İbni Ebî Şeybe, Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin Uhud şehîdlerinin kabrlerini her<br />

sene ziyâret etdiğini ve onlara, (Esselâmü aleyküm) dediğini haber verdi. Uzakda<br />

durarak da ziyâret mendûbdur.) İbni Hacer, fetvâlarında, (Harâm olan şeyler<br />

bulunsa da, meselâ erkekler arasına kadınlar karışsa da, Evliyânın mezârlarını ziyâreti<br />

terk etmemelidir) diyor. Çünki bir kimse, başkasının yapdığı günâh için ibâdetini<br />

terk etmez. Cenâze taşımak da, bu sebeble terk edilmez. Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem”, Eshâbının “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” mezârlarını<br />

ziyâret için Bakî’ kabristânına gider, ayakda, onlara (Esselâmü aleyküm)<br />

derdi. Kabrin ayak ucunda durmak iyidir. Baş tarafında durmak da câizdir. Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem”, bir mezârın baş tarafında Bekara sûresinin bir<br />

kısmını okuyup, geri kalanını ayak ucunda okudu. Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki,<br />

(Kabristâna giren kimse, Yasîn sûresini okusa, o gün meyyitlerin azâbları hafîfler.<br />

Meyyitlerin sayısı kadar, ona da sevâb verilir). Bir hadîs-i şerîfde de, (Onbir ihlâs<br />

okuyup, sevâbı ölülere gönderilirse, mevtâların sayısınca ona da sevâb verilir) buyuruldu.<br />

(Hidâye) fıkh kitâbında diyor ki, (Bir kimsenin, nemâz, oruc ve sadaka gibi bütün<br />

ibâdetlerinin sevâbını başkasına hediyye etmesi câizdir). İbni Âbidîn, cenâze<br />

nemâzı sonunda diyor ki, [(Tâtârhâniyye) kitâbında, zekâtı anlatırken diyor ki, (Nâfile<br />

sadaka veren kimsenin, sevâbının bütün mü’minlere verilmesi için niyyet etmesi<br />

çok iyi olur. Kendi sevâbından hiç azalmadan, bütün mü’minlere de sevâbı<br />

erişir. Ehl-i sünnet vel-cemâ’at mezhebi böyledir). Hanefî ve Hanbelî mezheblerine<br />

göre, nemâz ve Kur’ân-ı kerîm okumak gibi yalnız beden ile yapılan ibâdetlerin<br />

sevâbı da, böyle hediyye edilebilir. Mu’tezile mezhebi, hiçbiri hediyye edilemez<br />

dedi. Şâfi’î âlimlerinin sonra gelenleri “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”,<br />

Kur’ân-ı kerîmin ve nemâzın da meyyite fâide vereceğini bildirdiler. Çünki,<br />

Kur’ân-ı kerîm okunan yere, rahmet ve bereket iner. Bu zemân yapılan düânın<br />

kabûl olması çok umulur. Farz ve nâfile ibâdetlerin sevâbı, ölülere ve dirilere gönderilebilir.<br />

İbâdeti yaparken, sevâbını başkasına niyyet etmek câiz olduğu gibi, ibâdeti<br />

kendi için yapıp, sonra sevâbını başkasına hediyye etmek de câizdir. Sevâb,<br />

hediyye edilenlere taksîm edilmeksizin, her birine bütünü kadar erişir. Her çeşid<br />

ibâdetin sevâbı, Resûlullahın mubârek rûhuna da gönderilebilir. Abdüllah ibni<br />

Ömer “radıyallahü anhümâ”, Resûlullah için ömre yapardı. Hâlbuki, bunu vasıy-<br />

– 477 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!