22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

59 — KABR ZİYÂRETİ ve KUR’ÂN-I KERÎM<br />

OKUMAK<br />

İmâm-ı Birgivî “rahmetullahi aleyh” (Etfâl-ül müslimîn) kitâbında buyuruyor<br />

ki, müslimânların kabrlerini ziyâret etmek sünnetdir. (İhyâ-ül-ulûm)de diyor ki,<br />

(Ölümü hâtırlamak ve ölüden ibret almak için kabr ziyâret etmek ve Sâlihlerin, Velîlerin<br />

kabrlerinden bereketlenmek müstehabdır). İbret almak için, meyyitin çürüdüğü,<br />

yanaklarının, dudaklarının döküldüğü, ağzından pis sular akdığı, karnının<br />

şişip patladığı, içine kurtların, böceklerin dolduğu düşünülür. Hâtim-i Esâm diyor<br />

ki, (Kabristândan geçen kimse, onları düşünmezse ve düâ etmezse, kendine ve onlara<br />

hıyânet etmiş olur). Erkeklerin kabr ziyâret etmeleri emr olundu. Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem”, kabr ziyâret eden kadınlara la’net etdi. Sonradan izn<br />

verdi diyenler vardır. Ba’zıları da mekrûhdur dedi. Kadınların cenâze götürmeleri<br />

sözbirliği ile câiz değildir. Fâtıma “radıyallahü anhâ”, hazret-i Hamzanın kabrini<br />

her sene ziyâret eder, düzeltir, ta’mîr ederdi. Hadîs-i şerîfde, (Ana-babasının<br />

veyâ ikisinden birinin kabrini her Cum’a günleri ziyâret edenin günâhları afv<br />

olur. Haklarını ödemiş olur) buyuruldu. Muhammed bin Vâsi’, her Cum’a kabr ziyâret<br />

ederdi. Pazartesi günleri ziyâret etsen dahâ iyi olmaz mı? dediklerinde,<br />

(Meyyitler, Cum’a, Perşembe ve Cumartesi günleri kendilerini ziyâret edenleri tanırlar)<br />

buyurdu. Dahhâk diyor ki, (Cumartesi günü güneş doğmadan önce kabr ziyâret<br />

edeni meyyit tanır. Bu, Cum’a gününün fazîletini göstermekdedir.) Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem”, mü’min olan akrabâsının ve Eshâbının kabrlerini<br />

ziyâret ederdi. Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bir mü’minin kabrini ziyâret ederken,<br />

Allahümme innî es’elüke-bi-hurmet-i Muhammed aleyhisselâm en lâ tü’azzibe<br />

hâzelmeyyit derse, o meyyitin azâbı kıyâmete kadar ref’ olur). (Şir’a)da diyor<br />

ki, (Sünnete uygun ziyâret yapmak için, abdest alınır. İki rek’at nemâz kılıp,<br />

sevâbı meyyitin rûhuna gönderilir. Kabristâna gelince ve aleyküm selâm denir. Yukarıda<br />

yazılı düâ okunup, meyyitin yüzüne karşı oturulur. Yasîn-i şerîf veyâ bildiği<br />

sûreleri okur. Tesbîh okuyup, meyyit için düâ eder). Ebül Kâsım diyor ki, (Kabr<br />

yanında Kur’ân-ı kerîm okununca, meyyit sesi işiterek râhat eder). Hadîs-i şerîfde<br />

buyuruldu ki, (Bir kimse, tanıdığının kabri yanından geçerken selâm verirse,<br />

meyyit bunu tanır ve selâmına cevâb verir). Abdüllah ibni Ömer “radıyallahü anh”,<br />

bunun için, bir kabr yanından geçerken durup selâm verirdi. Nâfi’ diyor ki, Abdüllah<br />

ibni Ömer, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” kabri yanına gelir, (Esselâmü<br />

alennebiyy, esselâmü alâ Ebî Bekr, esselâmü alâ Ebî) derdi. Böyle söylediğini<br />

yüzden fazla gördüm. İmâm-ı Gazâlî “rahmetullahi aleyh”, (İhyâ) kitâbında<br />

buyuruyor ki, (Kabr ziyâret ederken, kıbleyi arkada bırakıp, meyyitin yüzüne<br />

karşı oturup selâm vermek müstehabdır. Kabre el, yüz sürülmez, öpülmez). Kıbleyi<br />

arkada bırakıp, ayak tarafında, ayakda durmak efdaldir (İbni Âbidîn). Hadîs-i<br />

şerîfde buyuruldu ki, (Bir kimse, kabristândan geçerken, onbir kerre İhlâs sûresi<br />

okuyup sevâbını meyyitlere hediyye ederse, kendisine ölüler adedince sevâb verilir).<br />

Ahmed bin Hanbel “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyurdu ki, (Kabristâna girince,<br />

Fâtiha, Kul-e’ûzüler ve İhlâs sûrelerini okuyunuz! Sevâbını meyyitlere<br />

gönderiniz! Sevâbı hepsine vâsıl olur.)<br />

İbâdetler üçe ayrılır: Birincisi, yalnız mal ile yapılır. Zekât, sadaka böyledir. İkincisi,<br />

hem mal ile ve hem beden ile yapılır. Hac ve cihâd böyledir. Üçüncüsü, yalnız<br />

beden ile yapılır. Kur’ân-ı kerîm okumak, nemâz kılmak, tesbîh, tehlîl ve tahmîd<br />

okumak ve düâ etmek böyledir. Birincilerin sevâbını meyyitlere hediyye etmenin<br />

câiz olduğunu, sevâbın onlara vâsıl olup fâide vereceğini, Ehl-i sünnet<br />

âlimleri sözbirliği ile bildirdiler. Üçüncüden düâ da böyledir. İkincilerin de böyle<br />

olduğunu âlimlerin çoğu bildirdi. Üçüncüden düâdan başkası için dört mezheb<br />

arasında ayrılık oldu. Hanefî ve Hanbelî mezhebinde, üçüncüler de birinciler gi-<br />

– 1008 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!