22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

deki zâtın büyüklüğünü ne kadar anlamış ise ve o Velîye ne düşünce ile teveccüh<br />

etmiş, ya’nî kalbini Ona bağlamış ise, Ondan o kadar feyz alabilir. Kabr ziyâretinin<br />

fâidesi çok olmakla berâber, Evliyânın rûhlarına teveccüh edebilen kimse<br />

için, uzaklık zarâr vermez. Behâüddîn-i Buhârî, Hak teâlâya [teveccüh edebilenlerin<br />

doğruca Ona] teveccüh etmelerini emr buyururdu. Evliyânın kabrlerini ziyâret,<br />

Hak teâlâya teveccüh için olmalıdır. O Velînin rûhunu, Hakka tam teveccüh<br />

edebilmek için vesîle yapmalıdır. İnsanlara tevâdu’ ederken, Hakka teveccüh<br />

etmek lâzımdır. Çünki, insanlara tevâzu’, Allah için olursa, makbûl olur).<br />

Doğrudan doğruya Allahü teâlâya teveccüh ederek, her ân nâzil olan feyz-i ilâhîden<br />

nasîb alabilmek için, kalbin gafletden uyanık, dünyâ düşüncelerinden ârî olması<br />

lâzımdır. Böyle olmıyan ve küfr, bid’at ve günâh zulmetleri ile kararmış<br />

olan kalbler, Allahü teâlâya teveccüh edemez. Feyz-i ilâhîye kavuşamaz. Bunların,<br />

(Lâyese’unî...) hadîs-i şerîfine uyarak, Allahü teâlânın feyzlerine kavuşmuş olan<br />

kâmil ve mükemmil, ya’nî Resûlullahın vârisi olan hakîkî rehber bularak, yanında<br />

edeble oturmaları, onun kalbine gelen ilâhî feyzlerden almağa çalışmaları lâzımdır.<br />

Hakîkî rehber bulunmadığı zemânda, kendinden haberi olmıyan ve îmân<br />

ve küfrü birbirinden ayıramıyan tarîkatcılara, taklîdci şeyhlere aldanmamalıdır.<br />

Abdüllah-ı Dehlevî hazretleri sekizinci mektûbunda, (Bu fakîrin rûhâniyyetine<br />

teveccüh ediniz! Yâhud, mirzâ Mazher-i Cân-ı Cânânın mezârına gidip, onun<br />

rûhâniyyetine teveccüh ediniz! Ona teveccüh edince, Allahü teâlânın feyzlerine<br />

kavuşulur. O, zemânımızdaki binlerce diriden dahâ fâidelidir) buyurmakdadır. (Makâmât-i<br />

Mazheriyye) 58. sahîfesinde buyuruyor ki, (Evliyâ mezârlarını ziyâret ederek,<br />

feyz vermeleri için yalvar! Fâtiha ve Salevât okuyup, sevâblarını mubârek rûhlarına<br />

göndererek, onları Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için vesîle yap ki, zâhir<br />

ve bâtın se’âdetlerine bu vesîle ile kavuşulur. Fekat, kalbi tasfiye etmeden, Evliyâ<br />

kalblerinden feyz almak güçdür. Bunun için, hâce Behâüddîn “kaddesallahü<br />

teâlâ sirrehül’azîz” evvelâ, Evliyânın kalblerinden feyz almağı nasîb etmesini Allahü<br />

teâlâdan istemek, dahâ iyidir, demişdir).<br />

Vehhâbîler ve bunların aldatdıkları ba’zı din adamları, mevlid okumağa günâh<br />

diyor. Böyle inanmaları ve söylemeleri ile, kendileri büyük günâha giriyorlar.<br />

Ahmed Sa’îd-i Fârûkî hazretleri, bunlara vesîkalarla cevâb olarak bir kitâb yazdığı<br />

gibi, (Mektûbât-i Ahmediyye)sinin otuzyedinci mektûbunda ve Yûsüf-i Nebhânî<br />

“kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz”, (Huccet-ullahi alel’âlemîn fî mu’cizât’i Seyyid-il-Mürselîn)<br />

kitâbının ikiyüzotuzüçüncü sahîfesinden başlıyarak ve (El-besâir<br />

li-münkirit-tevessül-i bi’ehl-il-mekâbir) kitâbının sonunda ve (En-ni’met-ül<br />

kübrâ alel-âlem fî-mevlid-i seyyid-i veled-i Âdem) kitâbında mevlid okumanın meşrû<br />

ve çok sevâb olduğunu isbât etmekdedirler. Bu üç kitâb ve aşağıdaki dört kitâb,<br />

İstanbulda basdırılmışdır. Mevlid okutmağa mâni’ olmamalı, tegannî ile okumağa<br />

ve kadınların erkeklere görünerek dinlemelerine mâni’ olmalıdır.<br />

29 — Şâm âlimlerinden Ebû Hâmid bin Merzûkun “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz”<br />

(Ette’akkub-ül-müfîd) kitâbında ve iki cild (El-berâet-ül-eş’ariyyîn) kitâbından<br />

özetlenen (Et-Tevessülü bin Nebî ve bis-Sâlihîn) kitâbında İbni Teymiyyeye<br />

ve İbni Kayyıma ve Abdülvehhâb oğluna cevâb verilmekdedir.<br />

30 — Bağdâd âlimlerinden Cemîl Sıdkî efendinin (El-fecr-üs-sâdık fir-redd-i alelmünkiri-t-tevessül-i<br />

vel-havârik) kitâbı vehhâbîleri rezîl etmekdedir.<br />

31 — Tayland âlimlerinden Mustafâ bin İbrâhîm Siyâmî hazretlerinin (Nûrulyakîn)<br />

kitâbı, 1345 de basılmış, 1396 [m. 1976] da İstanbulda ofset yolu ile tekrâr<br />

basdırılmışdır. Taylanddaki vehhâbîlere vesîkalarla cevâb vermekdedir.<br />

32 — Hindistân âlimlerinden Muhammed Abdürrahmân Silhetî (Seyf-ül ebrâril-meslûl...)<br />

kitâbında Hindistândaki vehhâbîlerin sapık olduklarını bildiriyor.<br />

33 — Hindistân âlimlerinden müftî Mahmûd Sâhib (Reddi vehhâbî-yi Hindî) kitâbında<br />

vehhâbîlere cevâb vermekde, Ehl-i sünnet yolunu bildirmekdedir.<br />

– 459 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!