22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

irşey yaratamaz. Fekat, bu sözü Allahü teâlâ için söylemek yanlışdır. Herkes değil,<br />

kimse böyle söylemez ve isbâta gelmez, vehm ve hayâldir. Allahü teâlânın kudretine<br />

inanmamakdır. Allahü teâlânın yokdan var etmesi ve bütün âlemleri hiçden<br />

yaratması ve hepsini yok etmesi, Onun kudretine göre, şaşılacak bir şey değildir.<br />

Bunu söylemek, âlemin kadîm olduğunu, yokdan, sonradan yaratılmadığını söylemek<br />

demekdir ki, küfrdür. Çünki, kâinâtın, bütün zerreleri ile yokdan var edildiğini,<br />

bütün dinler sözbirliği ile bildirmişdir. (İnsan düşünmüyor mu ki, biz onu<br />

önceden yaratdık. Hâlbuki o, birşey değildi) meâlindeki âyet-i kerîmeye de uygun<br />

değildir. Kur’ân-ı kerîmi tefsîr eden büyüklerin başlarının tâcı, Kâdî Beydâvî<br />

“rahmetullahi teâlâ aleyh”, tefsîrinde, (İnsan, adem idi, ya’nî yok idi) diye ma’nâ<br />

vermişdir. Bu sözleri, hem de Allahü teâlânın birşey yapmıyacağını bildirir. Çünki,<br />

yok olanı var etmiyor diyorlar. Var olanın, var edilmesi de olmaz. Onların dedikleri<br />

gibi, var olan, yok olmaz ise, varlıkların varlıkda kalabilmeleri için de, Yaratana<br />

ihtiyâcları olmıyacakdır. Hattâ, Allahü teâlâ, eşyâyı yok edemiyecekdir. Bunlar,<br />

cismlerin hâssaları, hareketleri için acabâ ne diyecek? Bunların her zemân yeniden<br />

meydâna geldiklerini ve yok olduklarını herkes görüyor. Vel-hâsıl, bu sözü<br />

söylemek, Allahü teâlâyı inkâr etmekdir. Allahü teâlâ, böyle şeylerden çok yüksekdir.<br />

Allahü teâlânın sıfatları kendinin aynıdır demek de, Ehl-i sünnete uygun değildir.<br />

(Te’arrüf) kitâbının sâhibi [Şeyh Ebû Bekr Muhammed bin Ebî İshak Gülâbâdî<br />

“rahmetullahi teâlâ aleyh”], (Tesavvuf büyüklerinin hepsi, sıfatların, Onun<br />

kendi olmadığı gibi, ayrı da olmadığını söylemişlerdir) diyor. Bunu kabûl etsek bile,<br />

sıfatların mukâbili olan ademlerin [adem, yok olmak demekdir], ilm-i ilâhîdeki<br />

ayrılıkları bize yetişir. Vücûd [ya’nî var olmak] sıfatının, Zât-i ilâhîden ayrı olduğunu,<br />

evvelki mektûbumda uzun uzun bildirmişdim. Fekat, sırası gelmiş iken,<br />

burada da kısaca söyliyeyim. Muhterem kardeşim! Yaratılışı kusûrsuz olan ve yakînlığı<br />

arayan biri, sahîh vicdânına, ya’nî buluşlarına bakar ve iyi düşünürse, anlar<br />

ki, Allahü teâlâya, kendi varlığında, kendinden başkasına muhtâc olmasını ve<br />

kendisinde vücûd, varlık bulunmamasını, ayrıca vücûd sıfatına muhtâc olmasını lâyık<br />

görmez. Fekat, yine anlar ki, Allahü teâlânın kendi hakîkati ve mâhiyyeti, vücûdün,<br />

varlığın aynı değildir. Çünki, vücûdü, varlığı başkasına muhtâc olmadığı için,<br />

Allahü teâlânın hakîkati, o varlıkdan ibâretdir demek, ma’nâsızdır. Kendi varlığı<br />

ile hâricde mevcûd olan bir Zâta, başkalarına sıfat olan, başkaları ile bulunabilen<br />

bir kelimeyi ism vermeğe ne lüzûm vardır? İslâmiyyet de, bu ismi, zâten bildirmemişdir.<br />

Tesavvuf büyükleri, Allahü teâlânın zâtından, kendinden, bütün<br />

nisbetleri ve i’tibârları, düşünceleri ayırdıklarına göre, bunlardan birkaçı, niçin vücûdü<br />

de ayırmıyor? Allahü teâlânın Zâtından vücûdü ayırmak, Ona yokluk kondurmak<br />

olmaz. Zîrâ, yokluk da, bir nisbet, bir sıfatdır. Allahü teâlânın Zâtında hiçbir<br />

nisbet ve i’tibâr olmaz. Sonra bu büyükler, vücûd, Onun aynıdır demekle,<br />

vücûdu inkâr etmiyor. Allahü teâlâ kendisi vardır ve vücûd bir sözden başka birşey<br />

değildir, demiyorlar. Çünki, bu büyükler, Allahü teâlânın hakîkati, mutlak vücûddür<br />

biliyor. Vücûdü inkâr etmiş olurlar mı? Bir şeyin kendisi inkâr olunur mu?<br />

Doğrusu şöyledir ki, Allahü teâlânın hakîkati, kendisi, vücûdden başkadır. Kendi<br />

varlığında, vücûd sıfatına muhtâc değildir. Kendi kendine vardır. Onun vücûd<br />

sıfatına muhtâc olmadığını göstermek için, kendisi, vücûdün aynıdır demeğe lüzûm<br />

yokdur. Kendisi vücûd sıfatından dahâ yüksekdir desek ne olur?<br />

Allahü teâlânın âdeti şöyledir ki, hakîkat âleminde ne varsa, hepsinin nümûnesini<br />

ve misâlini bu mecâz ve görünüş âleminde göstermişdir. Böylece insan, bu sûretlerden<br />

hakîkatlere yol bulur. Allahü teâlânın, vücûd ile var olmayıp, kendi kendine<br />

var olmasının da, bu dünyâdaki örneği, vücûd sıfatıdır. Varlık sıfatı, kendiliğinden<br />

vardır. Ayrı bir vücûdle mevcûd değildir.<br />

Allahü teâlâ kendisi vardır, sözü de, ancak bir bildirmekdir. Yoksa, kendisi ile<br />

– 963 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!