22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

okuyunuz demekdir. Bu da, tecvîd ilmine uyarak okumakla olur. Yoksa, harfleri,<br />

kelimeleri değişdirerek ma’nâyı, nazmı bozarak tegannî etmek sözbirliği ile harâmdır.<br />

Kur’ân-ı kerîmi ve ezânı tercî’ ile okumak, hadîs-i şerîf ile men’ edildi. Tercî’,<br />

sesi yükseltip alçaltarak okumakdır. Böyle okunanı dinlemek de harâmdır].<br />

Vaktinden önce tegannî ile okunan ve arabî olmıyan ve cünübün, kadının okuduğu<br />

ezânı duyan da söylemez. Bir ezânı işitip söyliyen kimse, başka yerde okunan<br />

ezânları duyunca artık söylemez. (Hayye alâ)ları duyunca bunları söylemeyip<br />

(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh) der. Ezândan sonra, salevât getirilir. Sonra ezân<br />

düâsı okunur. Ezân düâsı (İslâm Ahlâkı) kitâbında yazılıdır. İkinci (Eşhedü enne<br />

Muhammeden resûlullah) söyleyince, iki baş parmağın tırnaklarını öpdükden<br />

sonra, iki göz üzerine sürmek müstehabdır. Bunu bildiren hadîs-i şerîf, (Merâkılfelâh)ın<br />

Tahtâvî hâşiyesinde yazılı ise de, (İbni Âbidîn) “rahmetullahi teâlâ aleyhimâ”<br />

bu hadîsin za’îf olduğunu bildirdiği gibi, (Hazînet-ül-meârif) 99. cu sahîfede<br />

de yazılıdır. İkâmetde böyle yapılmaz. İkâmeti işitenin tekrâr etmesi sünnet değil,<br />

müstehabdır. İkâmet okunurken câmi’e giren kimse, oturur, ayakda beklemez.<br />

Müezzin efendi, (hayye-alelfelâh) derken, herkesle berâber kalkar.<br />

İbni Âbidîn nemâzın sünnetlerinde buyuruyor ki, imâmın nemâza dururken ve<br />

rüknden rükne geçerken ve selâm verirken, cemâ’at işitecek kadar, sesini yükseltmesi<br />

sünnetdir. Dahâ fazla yükseltmesi mekrûhdur. İmâm, nemâza başlamak<br />

için, tekbîr getirmeli, cemâ’ate duyurmağı düşünmemelidir. Aksi takdîrde nemâzı<br />

sahîh olmaz. Cemâ’atin hepsi, imâmı işitmediği zemân, müezzinin de herkese<br />

duyuracak kadar, sesini yükseltmesi müstehab olur. Müezzin de nemâza başlamağı<br />

düşünmeyip, yalnız cemâ’ate duyurmak için bağırırsa, nemâzı sahîh olmadığı<br />

gibi, imâmı duymayıp, yalnız bu müezzinin sesi ile nemâza duranların nemâzı<br />

da sahîh olmaz. Çünki, nemâzı kılmıyan birine uymuş olurlar. Cemâ’ate duyuracak<br />

kadardan dahâ yüksek bağırmak, müezzin için de, mekrûhdur. Dört mezheb<br />

âlimleri sözbirliği ile bildiriyor ki, cemâ’atin hepsi, imâmın sesini duyarken, müezzinin<br />

de tekbîr getirmesi, mekrûhdur ve çirkin bid’atdir. Hattâ (Bahr-ül-fetâvâ)da<br />

ve (Feth-ul-kadîr)de ve (Miftâh-ul-Cennet ilm-i hâli) kenârındaki (Üstüvânî) risâlesinin<br />

sonuna doğru diyor ki, (Küçük mescidlerde, imâmın tekbîri işitilirken,<br />

müezzin yüksek sesle tekbîr getirirse, nemâzı bozulur.)<br />

[Sesi lüzûmundan fazla yükseltmek günâh olduğu gibi, ho-parlörden çıkan,<br />

imâmın ve müezzinin sesi değildir. Bunların sesi elektrik ve miknâtis hâline dönüyor.<br />

Bu elektrik ve miknâtisin hâsıl etdiği ses duyuluyor. Aynı nemâzı kılan kimsenin<br />

sesine uymak şartdır. Aynı nemâzı kılmıyan başka bir kimseden ve bir âletden<br />

çıkan sese uyanların nemâzları sahîh olmaz. (Redd-ül-muhtâr) kitâbı, birinci<br />

cild, beşyüzonyedinci sahîfede (Hâfızın sesi, dağlarda, çöllerde, ormanlarda ve<br />

başka herhangi bir vâsıta ile etrâfa saçılırsa, bu ikinci sesler, Kur’ân-ı kerîm okumak<br />

olmaz. Bunlardan işitilen secde âyeti için, secde etmek lâzım gelmez) buyuruyor.<br />

Bunların insan okuması olmadıkları, insan okumasına benzedikleri (Halebî-yi<br />

kebîr)de de yazılıdır. Din mütehassıslarının bu açık yazıları, radyo ile, ho-parlör<br />

ile Kur’ân-ı kerîm ve ezân okumanın ve dinlemenin ve bunlarla nemâz kılmanın<br />

yanlış olduğunu göstermekdedir. Ho-parlör ve radyo ile ezân ve Kur’ân-ı kerîm<br />

okumanın câiz olmadığı, Elmalılı Muhammed Hamdi efendi tefsîrinin üçüncü<br />

cild, [2361]. ci sahîfesinde uzun yazılıdır. Hele başka binâda olan imâma ho-parlörle<br />

uyarak kılınan nemâz sahîh olmadığı gibi, çirkin bid’at olur. Büyük günâh olur.<br />

Yetmişinci maddenin 3. cü sahîfesine ve elliikinci maddeye bakınız!<br />

Mi’nârelere konulan ho-parlör, ba’zıları için bir tenbellik vâsıtası olmuş, ezânı<br />

karanlık odalarda oturarak ve sünnete uymıyarak okumalarına sebeb olmuşdur.<br />

(Fetâvâ-yı Hindiyye)de diyor ki, (Ezânı vaktinden evvel okumak, câmi’ içinde okumak,<br />

oturarak okumak ve sesini tâkatından fazla yükseltmek ve kıbleye karşı<br />

okumamak ve tegannî yaparak okumak mekrûhdur. İkâmet okunurken gelen, otu-<br />

– 207 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!