22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

38 — NAFAKA VE KOMŞU HAKKI<br />

(Nikâye) kitâbının fârisî şerhinde buyuruyor ki:<br />

Nafaka, insanın yaşayabilmesi için lâzım olan şey demekdir. Bu da, yiyecek, giyecek<br />

ve ev olduğu (Hadîka)da ve (İbni Âbidîn)de, nafaka bâbında ve hac bahsi<br />

başında da yazılıdır. Ya’nî mutbah masrafı ve giyim eşyâsı masrafı ve ev kirâsı ile<br />

ev eşyâsı masrafıdır. Bu masraflar, şehrin âdetine, piyasaya ve akrabâ ve arkadaşlara<br />

göre ayârlanır. Zemâna ve hâle göre değişir. Her memleketde başkadır.<br />

[Te’mîn etmesi farz olan nafakayı fıkh âlimleri üçe ayırmışlardır. Birincisi, bedeni<br />

ve rûhu besleyen gıdâ ve hastalıklardan koruyan devâlardır. Rûhun ve kalbin<br />

gıdâsı ve devâsı, ilmdir. İslâm ilmleri ikiye ayrılır: Din bilgileri ve fen bilgileri.<br />

Din bilgileri, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâbından öğrenilir. Bunlardan îmân ve<br />

fıkh bilgileri, her memleketde vardır. İslâmın gizli düşmanları, bilhâssa ingiliz câsûsları,<br />

islâmiyyeti içerden yıkmak için, uydurma din kitâbları yazıp dünyânın her<br />

yerine gönderiyorlar. Gençlerin bu yaldızlı kitâbları okuyup aldanmamaları çok<br />

mühîmdir. Elhamdülillah, Hakîkat Kitâbevi, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarını<br />

bol bol basdırıp, bütün dünyâya göndermekdedir. Bu kitâblar kalblere, rûhlara gıdâ<br />

olmakda, islâm bilgilerini doğru olarak bütün memleketlere yaymakdadır.<br />

Müslimân evlâdları, fen bilgilerini de, müslimân fen adamlarının kitâblarından öğrenmeli,<br />

islâmiyyeti fenne düşman gibi gösteren masonların ve zındıkların kitâblarını<br />

okuyup aldanmamalıdır.]<br />

Nafakayı veyâ bunların parasını vermek, beş sebeble farz olur:<br />

1 — Zevcesi zengin olsa bile, bunun nafakasını vermek, zevc üzerine farzdır. Zevcesi<br />

kâfir ise, nafakası yine farzdır. Nafaka, nikâhdan sonra hemen farz olur. Zevc<br />

ve zevce fakîr iseler, fakîr nafakası verir. Zengin iseler, zengin nafakası vermesi lâzımdır.<br />

Zengin nafakasında, zevceye, ev işlerini yapdırması için bir hizmetci de tutması<br />

lâzımdır. İkisinden biri zengin olup, öteki fakîr ise, orta hâl nafakası verir.<br />

İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh” diyor ki, (Nafaka, islâmiyyetde, ta’âm,<br />

kisve ve süknâ demekdir. Kitâbların çoğunda, yalnız ta’âm ma’nâsına kullanılmak<br />

âdet olmuşdur. Fakîr olan zevcin, zengin olan zevcesine, orta hâllilere âdet olan<br />

nafaka vermesi lâzımdır. Fakîr nafakası verip, aradaki farkı, zengin olunca öder.<br />

Zevce, zevcinin gücü olup da, nafaka vermediğini şikâyet ederse, hâkim nafaka<br />

ta’yîn edip vermesini emr eder. Yine vermezse, zevci habs edip malını satarak, zevcesinin<br />

nafakasına sarf eder. Malını bulamaz ise, fakîr olduğu anlaşılıncaya kadar<br />

habsde bırakır. Boşanmalarına karâr vermez. Fakîr olup veyâ gâib olup nafakanın<br />

üçünü de veremediği için de, aralarını ayırmaz ve habs de etmez. Şâfi’î mezhebinde,<br />

zevce isterse, hâkim fakîr olan zevcinden ayırır. Hanefî hâkim, aralarını<br />

ayırabilmek için, Şâfi’î olan bir hâkimi kendine vekîl yapar. Ayrılmak istiyen kadının<br />

dilekçesini buna verir. Zevce ve zevc mahkemeye getirilir. Zevce, nafaka vermediğini<br />

iki şâhid ile isbât eder ve zevc nafaka vermeğe gücü yetdiğini isbât edemezse,<br />

aralarını ayırır. Gâib olan zevcin fakîr olduğu anlaşılamıyacağı için, ayırmaz.<br />

Hanbelî mezhebinde, gâib olan zevcinden nafaka almadığını isbât eden zevceyi<br />

de hâkim ayırır.<br />

Hanefî mezhebindeki hâkim nafaka vermiyen fakîri ayırmaz ise de, aylık veyâ<br />

senelik nafaka parası tesbît edip, zevce zengin ise, kendi malından kullanmasını,<br />

fakîr ise, zevci ölmüş olsaydı, buna ve küçük çocuklarına nafaka vermeleri farz olan<br />

zevcin ve zevcenin mahrem akrabâlarına, buna şimdi ödünc vermelerini veyâ<br />

veresiye mal satmalarını emr eder. Ödünc vermiyenleri veyâ satmıyanları habs e-<br />

der. Böylece, zevcenin anası, babası, amcası, erkek kardeşi ve çocukların amcaları,<br />

erkek kardeşleri veyâ kendisi vermiş olduklarını, zevc zengin olunca bundan alırlar.<br />

[Ödünc, veresiye verecek zengin akrabâ yoksa, Beyt-ül-mâl, ya’nî devlet<br />

ödünc verir. Bu da vermezse, erkekle karışık olmıyan kadın işinde çalışır. Mese-<br />

– 588 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!