22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ni Peygamber olarak gönderdi. Va’d olunan Mesîh sensin dedi. Bana üçyüzbin<br />

mu’cize verdi) diyor. (Berâhîm-ül-Ahmediyye) kitâbının ellialtıncı sahîfesinde, kendi<br />

mu’cizelerinin, Muhammed aleyhisselâmın mu’cizelerinden dahâ çok olduğunu<br />

yazıyor.<br />

Muhammed aleyhisselâmın, Peygamberlerin sonuncusu olduğunu bildiren yüzelli<br />

hadîs-i şerîf vardır. Bunlardan otuz kadarı (Kütüb-i sitte)de yazılıdır. Îsâ aleyhisselâmın<br />

gökden ineceği de, zarûrî bilinmekdedir. Bunlara inanmıyan kâfir<br />

olur.<br />

(Kâdıyânî) ve (Ahmedî) denilen bu yolun, islâmiyyeti içerden yıkmak için ingilizler<br />

tarafından kurulmuş olduğunu vesîkalarla anlatan bir kitâb elimize geçdi.<br />

(El-mütenebbi-ül-Kâdıyânî) adındaki bu arabî kitâb, Pâkistânda, Mültânda, (Meclis-i<br />

tehaffuz-i hatm-in-nübüvve) tarafından 1387 [m. 1967] de basılmışdır. Bu kitâb,<br />

Enver şâh-ı Keşmîrînin, (İkfâr-ül-mülhidîn) kitâbının başındaki allâme Muhammed<br />

Yûsüf Benûrînin kıymetli yazılarını ve (Havenet-ül-islâm) risâlesini de<br />

ekliyerek, 1393 [m. 1973] de ofset ile İstanbulda basdırılmışdır.<br />

4 — MELÂMÎLER VE KALENDERLER: (Mekâtîb-i şerîfe)nin altmışsekizinci<br />

mektûbunda diyor ki, (Sôfiyye-yi aliyye, ikinci asrın sonunda meydâna çıkdı).<br />

Yetmişdokuzuncu mektûbunda ve (Nefehât-ül-üns) kitâbının başında ve seyyid Abdülhakîm<br />

efendi, (Er-rıyâd-ut-tesavvufiyye) kitâbının yüzondördüncü sahîfesinde<br />

buyuruyorlar ki:<br />

Tesavvuf yolunda nihâyete varanlar “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” iki<br />

dürlüdür: Birincisi, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” izinde giderek kemâle<br />

erdikden sonra, insanları gafletden uyandırmak için, halk derecesine indirilmiş<br />

olanlardır.<br />

İkincisi, yükseldikleri derecelerde bırakılıp, insanların yetişmesi ile vazîfeli<br />

olmıyan (Evliyâ)dır “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”. Bunlara, (Kutb-i medâr)<br />

denir.<br />

Tesavvuf yolunda yürüyenler de iki kısmdır: Birincisi, Allahü teâlâdan başka herşeyi<br />

unutup, yalnız Onu istiyenlerdir. İkincisi, âhıreti, Cenneti istiyen tâliblerdir.<br />

Allahü teâlâyı irâde edenler, istiyenler de, iki dürlüdür: Biri, nefslerini temizleyip<br />

nihâyetden birkaç şeye kavuşmuşlardır.<br />

İkincisi, (Melâmî)lerdir. Bunlar, sıdk ve ihlâs kazanmağa çalışır. İbâdetlerini,<br />

hayrâtı gizler, sünnetleri, nâfile ibâdetleri de çok yaparlar. Bu ibâdetlerin görünmesinden<br />

korkarlar. Bunlar çok kıymetli ise de, mahlûk ile meşgûl olduklarından,<br />

tevhîd makâmına varamıyorlar. Melâmîler muhlisdir. Sôfîler ise muhlasdır.<br />

Âhıretin tâlibleri dört dürlüdür: Zâhidler, fakîrler, huddâm ve âbidler.<br />

Bütün bu sekiz sınıfın taklîdcileri vardır. Bu taklîdcilerin herbiri de, yâ doğru<br />

veyâ yalancı olur. [Biz burada, yalnız Melâmîlerin iki dürlü taklîdcisini bildireceğiz]:<br />

Melâmîlerin doğru taklîdcileri, ibâdetlerinin görünmesine ehemmiyyet vermezler.<br />

Âdetlere uyarlar. Herkese tatlı söyliyerek, gülerek kalb kazanmağa uğraşırlar.<br />

Nâfile ibâdetleri yapmazlar. Farzlara dikkat ederler. Dünyâya düşkün değildirler.<br />

Bunlara, (Kalender) denir. Bunlar, riyâ, gösteriş yapmadıkları için, Melâmîlere<br />

benzer. Abdüllah-ı Dehlevî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, yetmişdokuzuncu<br />

mektûbunda buyuruyor ki, (Kalender, bâtınını temizlemek, nefsini yok etmek<br />

için çalışır. Çok ibâdet yapmaz. Sôfî ise, bunun ikisine de çalışır. Mahlûkları<br />

görmez. Kalenderden dahâ üstündür). Zemânımızda, Kalender ismini taşıyan<br />

birçok kimse, bu saydığımız şeyleri yapmıyor. Bunlara Kalender yerine (Haşevî)<br />

dense yerinde olur. [(Haşevî) Allahü teâlâyı mahlûklara benzeten, madde, cism diyen<br />

kâfirlere verilen ismdir. Yetmişiki bid’at fırkasından biri olan (Müşebbihe) ve<br />

(Mücessime) denilen fırkadakilerin çoğu Haşevî olmuşlardır.]<br />

– 486 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!