22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hâdiseler karşısında, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfleri (Te’vîl etmek), ya’nî ma’nâlarını<br />

çevirip, bunlara uydurmak lâzımdır. Böyle te’vîller çok yapılmışdır. [Şunu<br />

da söyliyelim ki, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflere ma’nâ vermek, bizim gibi, câhillerin<br />

işi değildir. Din âlimi olmak, ya’nî dinde söz sâhibi olmak için, ictihâd derecesine<br />

yükselmek lâzımdır. Şimdi dünyâda böyle bir âlim yokdur. Şimdi, âlim olmıyanlar,<br />

çeşidli maksadlarla, din kitâbları yazıyor ve âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflere,<br />

çala kalem, ma’nâlar verip, Allahü teâlâ böyle söylüyor, Peygamber “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” böyle emr ediyor, diyorlar. İslâmiyyeti oyun hâline sokuyorlar.<br />

Böyle din kitâblarını almamalı, okumamalıdır. Din âlimlerinin sözlerini<br />

değişdirmeden yazan kitâb bulup okumak lâzımdır. Fekat, ne yazık ki, böyle din<br />

kitâbı, bugün hemen yok gibidir. Din büyüklerinin ismini koyarak, onlardan terceme<br />

diyerek satılan kitâbların çoğunda da, ilâveler, değişdirmeler veyâ çıkarmalar<br />

yapılarak, kitâbların zararlı bir şekle sokulduğu acı acı görülüyor. Asrlardan<br />

beri câhillerin bu şeklde kitâblar yazmış olduğunu, hele âyet-i kerîme ve hadîs-i<br />

şerîflere, kendi zemânlarındaki, fen bilgilerinden yanlış olanlarına uydurarak,<br />

yanlış ve gülünç ma’nâlar vermiş oldukları, mevcûd ve hattâ meşhûr ba’zı kitâblarda<br />

esefle görülmekdedir.] İslâm dînine inanmıyanları en çok sevindiren şey, fen<br />

ile isbât edilen, meydânda olan hakîkatleri, müslimânların red etmesi, bunlar kâfirlikdir,<br />

demesidir. Çünki, bu sûretle gençleri aldatmaları çok kolay olur. Fen<br />

adamları, maddenin, hücrenin, canlının ve cansızın yok iken, sonradan var olduğunu<br />

söyledikden sonra, ister denizde tesâdüfen olsun, ister başka dürlü meydâna<br />

gelsin, islâmiyyete zarar vermez. Çünki, herşeyi yapan Allahü teâlâdır.<br />

Üçüncü kısmdan olan sözleri, islâmiyyetde açıkça bildirilmiş olanlara uymıyan<br />

sözlerdir. Bunların hepsi faraziyye, ya’nî zan ile veyâ fen perdesi altında, koyu bir<br />

te’assub ve fen yobazlığı ile söyledikleridir. Herşeyin yokdan yaratılmış olduğu,<br />

Âdem aleyhisselâmın çamurdan yapılan bedeninin, et ve kemiğe dönüp canlanması,<br />

Allahü teâlânın var olduğu ve sıfatları ve kıyâmetde olacak şeyler, tekrâr dirilmek,<br />

îmânın esâslarındandır. Bunlara uymıyan, bunlara olan îmânı bozacak sözlere<br />

inanılmaz. Fen adamı, bunlara uymıyan söz söylemez. Çünki bunlar, fenne uymıyan<br />

şeyler değildir. Herkesi bunlara inandırmak ve aksini söyliyenleri red etmek<br />

lâzımdır).<br />

Âdem aleyhisselâmın evlâdı çoğalarak Arabistân, Mısr, Anadolu ve Hindistâna<br />

yayılmışdı. Nûh “aleyhisselâm” zemânında tûfanda, hepsi boğularak, yalnız gemidekiler<br />

kurtuldu. İnsanlar bunlardan türedi. Zemânla çoğalarak, Asya, Afrika,<br />

Avrupa, Amerika ve Okyanusyaya, ya’nî bütün yeryüzüne yayıldı. Bu yayılma, hem<br />

karadan, hem büyük gemilerle, denizden olmuşdu. O zemânlarda Asyadan Amerikaya<br />

ve Okyanus adalarına, belki kara yolları vardı.<br />

Fen ilerledikce, müslimânların, görmeden, akl ermeden, inandıkları birçok<br />

şeyler, birer ikişer, fen yolu ile anlaşılmakdadır. Meselâ, bugün Avrupa ve Amerikada,<br />

mekteblerde, şöyle okutuluyor: (Eski jeolojik devrlerde, güney kıt’aları arasında<br />

kara yollarının bulunduğu kabûl edilmişdir. Meşhûr Meteoroloji âlimi Alfred<br />

Wegener, Kontinentverschiebung [karaların kayması] nazariyyesini kurmuş<br />

ve beş [bugün için altı] kıt’anın evvelce birbirine bağlı olup, sonra yavaş yavaş ayrıldıklarını<br />

söylemişdir. Başka bir profesör, kıt’alar arasında köprü gibi kara parçaları<br />

olduğunu, Zoocoğrafik tecribelere dayanarak, iddi’â etmişdir. Wegenere göre,<br />

Paleozoikum ve Mezozoikum devrlerinde, kıt’alar birbirlerine yapışık idi. Paleozoikum<br />

sonuna kadar, hayvanlar, Cenûbî Amerika ile Afrika, Asya [doğruca<br />

Hindistândan] ve Avustralya arasında kara yolculuğu yapmışlar, Eosenden i’tibâren<br />

Afrikada yaşayan hayvanlar, karadan, Cenûbî Amerikaya geçmişlerdir) teorileri<br />

öğretilmekdedir.<br />

Görülüyor ki, Âdem aleyhisselâmın toprakdan yaratıldığı ve insanların, yeryüzüne,<br />

Sûriye, Irâk ve orta Asyadan yayıldıkları, fen bilgileri ile de, anlaşılmakda-<br />

– 83 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!