22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

lid, ilâhî gibi okuması câiz olan seslerini, kendilerini görmeden [Meselâ gramofondan,<br />

radyodan] yabancı erkeklerin dinlemesi, oğlanın yüzüne bakmak gibidir.<br />

Ya’nî, düşünceye göre, halâl veyâ harâm olup, mevlidi dinlemesi câiz, sesini dinlemesi<br />

harâm olur. Şübheli şeyden kaçınmalıdır.<br />

(Hadîka)da diyor ki, zarûret olmadan, erkeğin [yabancı kadın], kız ile konuşması<br />

harâmdır. Alış veriş gibi işlerde, zarûret mikdârı konuşmak câiz olur.<br />

2 — Ses dinlerken, ud, keman, ney, saz, kaval gibi hiçbir çalgı çalmamalıdır.<br />

Keyf için, eğlence için, her çalgıyı çalmak ve dinlemek harâmdır. Çalgı, içki içenlerin<br />

âdetidir. İçki ise, nefsi kuvvetlendirir. Kalbi za’îfletir. Yalnız muhârebede,<br />

askerin moralini kuvvetlendirmek için, bando, muzika çalmak ve bunlara sulh zemânında<br />

da hâzırlanmak ve düğünlerde davul, def çalmak, her müslimâna câizdir.<br />

[Siyâsî toplantılar da, harb sâhası demekdir.]<br />

Çalgı âletlerinin, kendileri harâm değildir. Bunları çalmak ve dinlemek harâmdır.<br />

3 — Güzel sesle fuhş, kadın, içki anlatan şi’rleri okumamalı ve bunları dinlememelidir.<br />

Müslimânı, din âlimlerini kötüliyen sesleri de dinlemek harâmdır.<br />

4 — Dinleyiciler arasında parlak oğlan, yabancı kadın bulunmamalıdır. Fısk,<br />

fuhş, livâta ve zinâ, nefsin istekleri, şehvetleridir. Nefsin kötü arzûlarına [ya’nî şehvete]<br />

aşk, muhabbet adı takmamalıdır. Aşk, muhabbet kalbde olur ve kıymetlidir.<br />

5 — Kalbinde mahlûk sevgisi, nefsinde şehvet hissi olmıyanların, zevk için, güzel<br />

ses dinlemeleri câiz ise de, devâmlı olmamalıdır. Ba’zı mubâhları, sık sık işlemek,<br />

lehv, la’b ve abes olur. Boş yere zemân öldürmek olur. Bunlar ise harâmdır.<br />

[Zâhir bilgilerinde derin âlim ve bâtın ma’rifetlerinde ârif ve kâmil olan Mazher-i<br />

Cân-ı Cânân “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyor ki, (Simâ’ ya’nî kasîde,<br />

ilâhî, mevlid dinlemek, hasta olmıyan kalbe rikkat verir, yumuşatır. Yumuşak kalbli<br />

müslimâna Allahü teâlâ merhamet eder. Allahü teâlânın merhametine sebeb olan<br />

şey niçin harâm olsun? Çalgıların, harâm olduğu sözbirliği ile bildirilmişdir. Yalnız,<br />

düğünlerde def [davul] çalmak mubâh ve ney çalmak mekrûh denildi. Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem”, yolda giderken ney sesi işitdi. Mubârek kulaklarını<br />

kapadı. Yanında olan, Abdüllah bin Ömerin de kapamasını emr buyurmadı.<br />

Demek ki, işitmemek takvâdır, azîmetdir. Simâ’ için, âlimler arasında ihtilâf vardır.<br />

Câiz diyenler de, değil diyenler de oldu. [Fekat, çalgı çalmanın harâm olduğu,<br />

icmâ’ ile, sözbirliği ile bildirildi.] İhtilâf edilmiş olan birşeyi yapmamak dahâ<br />

iyidir. Takvâ ehli, bunun için, yüksek sesle zikr etmemiş, sessiz zikri âdet edinmişlerdir.)<br />

Mazher-i Cân-ı Cânânın bu sözleri, (Makâmât-ı Mazheriyye)de yazılıdır.]<br />

(Dürr-ül me’ârif)in dördüncü sahîfesinde diyor ki, (Simâ’ ancak, Allahü teâlâya<br />

müteveccih olanlara câizdir. Herşeyi Allahü teâlâdan bilirler. İhtiyârî olmıyan<br />

raksa (Vecd) denir. İrâdî ve ihtiyârî olarak raks etmeğe, (Tevâcüd) denir. Nizâmüddîn-i<br />

Evliyâ hazretlerinin “rahmetullahi teâlâ aleyh” meclisinde, Simâ’ vardı, fekat<br />

çalgı yokdu. Kadın ve oğlan da yokdu. El şaklatmak bile yokdu. Âletsiz, çalgısız<br />

olan sese (Simâ’) [ya’nî (Tegannî)] denir. Âlet ile, çalgı ile birlikde olan insan<br />

sesine (Gınâ) [ya’nî (Müzik)] denir. Gınânın harâm olduğunu bütün âlimler<br />

sözbirliği ile bildirmişlerdir. İsrâ sûresinin altmışdördüncü âyetinin, gınâyı harâm<br />

etdiğini bildiren âlimler vardır. (İlk tegannî eden şeytândır) ve (Gınâ, kalbde nifâk<br />

hâsıl eder) hadîs-i şerîfleri de gınânın harâm olduğunu göstermekdedirler. Âlimler,<br />

simâ’ın harâm olmasında ihtilâf etdi. Gınânın harâm olduğunda ihtilâf yokdur.<br />

Kadın ve oğlan sesi gınâya dâhildir. Simâ’a halâl diyen âlimler de, buna şartlar bildirdiler.<br />

Bu şartlar bulunmıyan simâ’ da sözbirliği ile harâm olur.) (Dürr-ülme’ârif)den<br />

yapılan bu terceme de gösteriyor ki, islâmiyyetde müzik, çalgı yokdur.<br />

Son zemânlarda işitilen (Tesavvuf müziği) sözünün islâmiyyetde yeri olmadığı an-<br />

– 721 – Se’âdet-i <strong>Ebediyye</strong> 2-F:46

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!