22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Moskovada çıkan Pravda gazetesinin Bagirof imzâsı ile yayınladığı yazısına göre,<br />

yalnız Azerbaycanda, komünist idâresine karşı, ellialtı şiddetli ısyân olmuşdur.<br />

Millet, bu davranışları ile, komünist rejime karşı besledikleri derin kin ve nefretlerini<br />

göstermişlerdir. Komünist emperyalizmi altında inleyen bütün esîr milletlerin<br />

yapdıkları kurtuluş savaşları, Rus ordusu tarafından, kanla, ateşle basdırılmışdır.<br />

Fekat (Ârızî sıfatlarda esâs olan ademdir). Bu gâsıbların, zâlimlerin, hâinlerin<br />

saltanatları da geçmiş, onlar da devrilmişler, mahv ve perîşan olmuşlardır.<br />

Çünki, dînimiz (Zulm pâyidâr olamaz) buyuruyor.<br />

2 — Sosyal adâleti kaldıran, insan haklarını sömüren ikinci ekonomik sistem,<br />

(Kapitalizm)dir. Burada, her ne kadar şahsî teşebbüs varsa da, bu ancak sınırlı bir<br />

sayıdaki yüksek sermâye sâhibleri içindir. Bu kapitalistler, üretim kaynaklarını ellerine<br />

almış, fakîr halkı istedikleri gibi çalışdırmakda, onların kazanclarını sömürmekdedirler.<br />

Kapital sâhibi olan mutlu azınlık ile fakîr işçi arasındaki geçim farkı,<br />

korkunç bir uçurum hâlindedir. Sosyal adâletin ismi vardır. Sınıf farkı ise, almış<br />

yürümüşdür. Fakîr işçi, kapitalistlerin emri, keyfi altında ezilmekde, kendi emeğinin<br />

mükâfâtından az birşey eline geçirebilmek için, mağrûr efendisinin karşısında<br />

ezilip büzülmekdedir. Kapital sâhiblerinin çoğu yehûdî olduğu için, kapitalist<br />

devletlerde islâm düşmanlığı hükm sürmekde, siyonizm ve misyoner teşekkülleri,<br />

islâmiyyeti yıkmak için milyarlar sarf etmekdedir.<br />

İslâmiyyet, kapital hâkimiyyetini önlemiş, işçi ile patron arasındaki uçurumu kaldırmak<br />

için, işçinin, sermâyeye ve kâra ortak olmasını sağlamışdır. Herkes parasını,<br />

bir işletmeye yatırabilir. Fazla kâr alır. Böylece, bankaya para yatırılmaz. Bankalar,<br />

fâizle milleti sömüremez. Bundan başka, zenginlerin, fakîrlere zekât vermesini<br />

emr buyurmuşdur. İşte sosyal adâletin temelini bu teşkil eder. Zekât, malının<br />

kırkda birini, müstehak olana vermek demekdir. İslâm dîninde, eli, ayağı tutup da<br />

çalışabilenlerin dilenmesi harâmdır. Zekât, çalışamıyacak derecede hasta ve sakat<br />

olanlara ve çalışıp da, güç geçinenlere verilir. Allahü teâlâ, böyle fakîrleri, milletin<br />

içinde kırkda bir olarak yaratmışdır. Bunlara zekât veren zengin bir müslimân,<br />

hem dînî ibâdetini yaparak, Allahü teâlânın rızâsını kazanır, hem de, sosyal yardım<br />

yapmış olur. Hem de, malını, servetini fakîrlerin haklarından ve tecâvüzlerinden<br />

korumuş olur. Millî serveti hesâb edip, kırkda birini muhtâclara verecek<br />

olursak, hiçbir müslimân memleketinde komünizm tehlükesi baş kaldıramaz. Baş<br />

kaldırmasına sebeb de kalmaz. Zekât, uşr ve sadakalar, hep sosyal yardım olup,<br />

ekonomik felâketleri önlemek için emr olunmuş, ilâhî tedbîrlerdir. Bunlara ne kadar<br />

çok ri’âyet edilirse, komünizm felâketi, o kadar önlenmiş olur.<br />

İslâm dîni, bundan başka, ticâret ahlâkını da koyarak, sınıf mücâdelesini kaldırmışdır.<br />

Adâlet karşısında, devlet reîsi de, çoban da, eşit haklara mâlikdir ve eşit<br />

mes’ûliyyetleri taşır. Haksızlık yok, kardeşlik vardır. Zekât ile toplanan mu’azzam<br />

servet, (Beyt-ül-mâl) müessesesini kurmuş, fakîrliğin, açlığın önü alınmışdır. Böylece,<br />

patron ile işçi yerine, ortaklık, şirket üyeliği meydâna gelmişdir. Herkes seve<br />

seve çalışmakda, her emek sâhibi, emeğinin karşılığını bulmakdadır. Hadîs-i şerîfde,<br />

(İşçiye, alnının teri kurumadan hakkını veriniz) emr buyurulmakdadır. Hiç<br />

kimse, başkasından zorla birşey alamaz. Milletin malı olan Beyt-ül-mâlı, hakkı olanlardan<br />

başka kimse kullanamaz. Sosyal adâleti, her asrda, her yeni çağda gerçekleşdirecek<br />

biricik çâre, islâm dîninin gösterdiği âdil ve serbest iktisâd yoludur. İslâm<br />

dîni, sosyal adâleti tam tecellî etdirir. Sosyalizme, komünizme ve kapitalizme<br />

aslâ yer ve fırsat vermez. Hakların sömürülmesini kesin olarak yok eder.<br />

Dînin ve islâm ahlâkının, doğru olarak öğrenilmesi ve milletin din yobazlarının,<br />

fen yobazlarının igfâllerinden, tuzaklarından kurtulması, kuvvetli bir devletin<br />

yardımı ve himâyesi ile olur. (Din, kılınçların gölgeleri altındadır) hadîs-i şerîfi, bu<br />

hakîkati açık olarak ifâde etmekdedir. O hâlde, bütün gücümüz ile, her fırsatda,<br />

devletimizin varlığına ve kuvvetli olmasına çalışmalıyız. Kuvvetli bir devletin hi-<br />

– 527 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!