22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Cevâb: Görmek, bir güzel sıfatdır. Başka sıfatlardan başka olarak, Allahü teâlâda<br />

bu sıfatın da bulunduğunu Kur’ân-ı kerîm haber vermekdedir. Görmek, ilmden<br />

başka birşey değildir demek, Kur’ân-ı kerîme uygun olmaz. İlm denilince, bilinenin<br />

karşısında bulunmakdan kurtarılmış olmaz. İlm, sanki iki kısmdan hâsıl olur.<br />

Birincisinde, bilinen şey ile karşı karşıya olmak şart değildir. İkincisinde ise şartdır.<br />

Buna, (Rü’yet), ya’nî görmek denir. Mahlûklarda ilmin en kuvvetlisi, en yüksek<br />

derecesi, görmekdir. Ancak görmekle, kalbde itmi’nân, emniyyet hâsıl olur.<br />

Düşünülen, bilinen şeylere, insanın vehmi karşı çıkabilir. His ederek anlaşılan şeylere,<br />

vehm karşı koyamaz. Böyle şeyler, bu tehlükeden kurtulur. Bunun içindir ki,<br />

İbrâhîm Halîlürrahmân “alâ Nebiyyinâ ve aleyhissalâtü vesselâm”, Allahü teâlânın<br />

ölüleri dirilteceğine inandığı ve kalbinde yakîn bulunduğu hâlde, kalbinde<br />

(İtmi’nân), ya’nî emniyyet hâsıl olması için, ölülerin nasıl dirildiğini görmek istedi.<br />

Görmek gibi güzel bir sıfat Allahü teâlâda yokdur denirse, bu güzel sıfatın<br />

mahlûklara nereden geldiğini sorarız. Çünki, mahlûklarda bulunan her güzellik,<br />

Allahü teâlâda bulunan güzelliğin aksidir, zuhûrudur. Mahlûkda bulunan bir güzelliğin,<br />

iyiliğin, Vâcib-ül-vücûdda bulunmaması, olacak şey değildir. Çünki,<br />

mümkinler, kötülükden, noksânlıkdan başka birşey değildirler. Onlarda görülen<br />

her kemâl, her güzellik, vücûb mertebesinden âriyet olarak verilmişdir. Çünki vücûb<br />

mertebesi; yalnız kemâl, yalnız güzellikdir. Fârisî beyt tercemesi:<br />

Önceden, evden birşey getirmedim ben,<br />

ben de ve herşeyim de, sendendir senden!<br />

İlk süâle cevâb olarak, şöyle de deriz ki, ileri sürdüğünüz sebeb, Allahü teâlânın<br />

varlığı için de tehlükeli bir düşünüşdür. Onu görmek olamaz derken, Onun<br />

varlığı da olamaz demekdir. Bu ise, akla uygun düşünüş değildir. Çünki, Allahü<br />

teâlâ var olunca, bu âlemin bir cihetinde bulunması lâzım olur. Yukarıda veyâ<br />

aşağıda, önde yâhud arkada, sağda, solda olur. Bu ise, Onun çevrilmesi, sınırlanması<br />

demekdir ki, noksânlıkdır, kusûrdur. İlâhda hiçbir kusûr bulunmaması lâzımdır.<br />

Süâl: Onun varlığı, belki âlemin her cihetindedir. Böylece, çevrilmiş ve sınırlanmış<br />

olmaz mı?<br />

Cevâb: Âlemin her tarafında olmak, çevrilmiş, sınırlanmış olmakdan kurtarmaz.<br />

Âlemin dışında bulunması lâzım olur. Başka olan birşey, dışarda olur. İkilik, başka<br />

yerde olmakdır. Bu da, çevrilmiş, sınırlanmış olmakdır.<br />

Böyle yanlış ve aldatıcı düşüncelerden kurtulmak için, bilinmiyen şeyleri, bilinenler<br />

gibi sanmak hastalığından kurtulmak lâzımdır. Gâibi şâhide kıyâs etmemelidir.<br />

Görülen şeyde bulunan güzel bir hâl, görünmiyenin güzelliğini giderebilir.<br />

Çünki şartlar başka olunca, sıfatlar, hâller de başka olur. Hele, şartların başkalığı,<br />

ters olacak kadar çok ise, hâllerin başkalığı da ters olmağa kadar gider. Arabî<br />

mısra’ tercemesi:<br />

Tozlu, topraklı olan, temiz olana benzer mi?<br />

Allahü teâlâ akl ve insâf versin de, Kur’ân-ı kerîmde açıkca bildirilmiş olan<br />

(Nass)lara karşı gelmesinler. Sahîh hadîsleri inkâr etmesinler. Bunlar gibi, açık bildirilmiş<br />

olanlara îmân etmek lâzımdır. Bunların nasıl olduklarını Allah bilir demelidir.<br />

Anlamadıkları için, aklım ermiyor demelidir. Kendi aklına güvenip, anlamadığına<br />

inanmamak, çok yanlış ve pek haksızdır. Doğru olan çok şey vardır ki, akl<br />

bunların doğru ve düzgün olduklarını anlıyamaz. Akl herşeyi doğru olarak kavrıyabilseydi,<br />

aklına güvenenlerin önderlerinden olan Ebû Alî Sînâ gibiler, herşeyi doğru<br />

olarak anlarlar, hiç yanılmazlardı. Hâlbuki, kendisi, (Birşeyden yalnız birşey meydâna<br />

gelir) diyerek öyle yanılmışdır ki, az düşünmekle hemen anlaşılmakdadır.<br />

– 757 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!