22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

heriyye) kitâbında diyor ki, Hadîs âlimi Şâh Veliyyullah buyurdu ki, (Allahü teâlâ,<br />

bize sahîh keşfler ihsân eyledi. Bu zemânda, hiçbir yerde mirzâ Cân-ı Cânânın<br />

benzeri yokdur. Makâmlarda ilerlemek istiyen onun hizmetine gelsin!) Hadîs<br />

öğrenmek için kendisine gelenleri istifâde etmek için, Mazher-i Cân-ı Cânân hazretlerine<br />

gönderirdi. Ona yazdığı mektûblarda, (Allahü teâlâ, fazîletlerin tecellî<br />

yeri olan sizlere uzun zemân selâmet versin ve bütün müslimânları bereketlerinize<br />

kavuşdursun!) derdi. (Makâmât-ı Mazheriyye)de, Mazher-i Cân-ı Cânân “kuddise<br />

sirruh” buyuruyor ki, Evliyânın mezârlarını ziyâret edip, cem’iyyet için feyz<br />

dilemelidir. Meşâyıh-ı kirâmın rûhlarına fâtiha ve salevât sevâbı göndererek, onları<br />

Allahü teâlâya kavuşmak için vesîle yapmalıdır. Zâhir ve bâtın se’âdetlerine<br />

ancak onların güzel ahlâkına sarılmak ile kavuşulur. Başlangıcda olan sâliklerin,<br />

kalbleri tasfiye bulmadan, temizlenmeden önce, Evliyânın kabrlerinden feyz almaları<br />

güçdür. Bunun için Behâeddîn-i Buhârî “kaddesallahü sirrehül’azîz”, (İslâmın<br />

güzel ahlâkına mâlik bir kimse ile olmak, Evliyânın kabrleri ile olmakdan<br />

dahâ iyidir) buyurdu. İkinci kısmda, dörtyüzellidokuzuncu sahîfedeki yazı böylece<br />

açıklanmış oluyor. Fârisî (Kelimât-i tayyıbât) denilen kitâbda 87 mektûbu ve<br />

melfûzâtı vardır. 38, 113, 366, 410, 412, 459, 462, 466, 696, 721, 769, 903, 969,<br />

1016, 1018, 1050, 1066, 1168, 1171, 1176.<br />

594 — MEHDÎ: Hazret-i Mehdî, âhır zemânda dünyâya gelecekdir. Adı, Muhammed,<br />

babasının adı Abdüllahdır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin<br />

soyundan olacakdır. Îsâ aleyhisselâmla buluşacak, mezhebleri kaldıracak, yalnız onun<br />

mezhebi kalacak, her yeri alacak, her yerde adâlet olacak, Eshâb-ı Kehf, uyanıp mağaradan<br />

çıkarak, Mehdînin askeri olacakdır. Ba’zı saf kimseler, büyük zan etdikleri<br />

kimselere Mehdî demekdedir. Mehdînin alâmetlerini Resûlullah “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” efendimiz bildirmişdir. İbni Hacer-i Mekkînin (Alâmet-ül-Mehdî) kitâbında<br />

ve Süyûtînin (Cüz’ün minel ehâdîs velâsâril vârideti fî alâmetil mehdî) kitâbında<br />

bunlardan ikiyüze yakın alâmet yazılıdır. (El-fütûhât-ül-islâmiyye), ikinci cüz, ikiyüzdoksanyedinci<br />

sahîfesinde diyor ki, (Beklenilen Mehdî, hazret-i Fâtımanın soyundan<br />

olacakdır. Mekkede zuhûr edecekdir. O zemân, müslimânlar halîfesiz olacakdır. İstemediği<br />

hâlde, zor ile halîfe yapılacakdır. Zuhûr edeceği zemân ve yaşı ve ömrü kesin<br />

belli değildir.) Mehdî çıkacağı zemân yeryüzünde halîfe bulunmıyacağı ve Mehdîliklerini<br />

i’lân edenlerin Mehdî olmadıkları, buradan anlaşılmakdadır. İmâm-ı Rabbânî<br />

hazretleri, birinci cildin ikiyüzellibeşinci mektûbunda, Mehdînin Medînedeki sapık<br />

din adamlarını öldüreceğini yazmakdadır. 62, 63, 398, 484, 485, 488, 919, 920, 1122.<br />

595 — MEKKÎ EFENDİ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed Mekkî efendi,<br />

âlim, ârif, veliy-i kâmil olan seyyid Abdülhakîm efendinin büyük oğludur. Annesi,<br />

büyük velî, kerâmetler sâhibi seyyid Fehîm efendinin torunu Âişe hanımdır. Mekkî<br />

Üç-Işık, [1314] de tevellüd, 1387 [m. 1967] de vefât etdi. Medrese tahsîlini bitirdikden<br />

sonra, peder-i âlîlerinden ulûm-i zâhirenin inceliklerini alarak icâzetle şereflenmiş,<br />

yüksek teveccühlerine ve himmetlerine mazhar olarak, tesavvuf bilgilerinde<br />

de kemâle gelmişdir. Son derece edeb ve şaşılacak bir tevâzu’ ile, kendilerini<br />

agyârdan setr ederdi. Sâf kalbli, temiz rûhlu olan yüzlerce genci ilm ve fazîletle<br />

süsledi. Cenâb-ı Hak, bu feyz ve bereket kaynağından, İstanbul halkını, yıllarca fâidelendirdi.<br />

Edirnekapı kabristânında iken Ankarada Bağluma nakl edildi. 2, 5, 376.<br />

596 — MELİKŞÂH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Celâlüddîn, Selçûkî pâdişâhlarından<br />

üçüncüsüdür. Alb Arslanın oğludur. 447 [m. 1054] de tevellüd, 485 [m. 1091] de<br />

Bağdâdda zehr verilerek vefât etdi. İsfehânda defn edildi. Babası şehîd olunca, vezîr<br />

Nizâm ül mülkün yardımı ile 465 [m. 1072] de sultân oldu. Mâverâünnehri, Şâmı, Mısrı,<br />

Anadolunun çoğunu aldı. Abbâsî halîfesini emrine aldı. Çok hayrât yapdı. [471] hicrî<br />

senesinde, güneş takvîmi yapdırdı. Buna (Takvîm-i Celâlî) denir. 441, 1095, 1157.<br />

— ME’MÛN BİN HÂRÛN: Yedinci Abbâsî halîfesidir. 218 [m. 832] de vefât etdi.<br />

597 — MENDELEYEF: Dimitri, Rus kimyâgeri olup, 1249 [m. 1834] da tevel-<br />

– 1134 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!