22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ildirmişdik. Buna göre, şer’î zevâl vakti, güneşin ön ve arka kenârlarının, tulû’ ve<br />

gurûb mahallerindeki şer’î üfuklardan gâye irtifâ’ında oldukları iki vakt arasındaki<br />

zemân olup, o şehrdeki temkin zemânının iki misli bir zemândır. 1 mayısda, İstanbulda<br />

hakîkî zevâl vaktinde güneşin merkezinin hakîkî üfka nazaran gâye irtifâ’ı<br />

49 + 14,92 = 63,92 derecedir. Bu irtifâ’, tulû’ ve gurûb etdiği hakîkî üfuklara<br />

göre aynıdır. Bu irtifâ’ için fadl-ı dâir zemânı, H = 0 dakîkadır. Hakîkî zemâna<br />

göre hakîkî zevâl vakti, her zemân ve her yerde sâat 12 dedir. Tulû’ mahallindeki<br />

şer’î üfka nazaran gâye irtifâ’ına göre şer’î zevâl vaktinin başlaması, 12 den temkin<br />

zemânı evveldir. Gurûb mahallindeki şer’î üfukdan olan gâye irtifâ’ına göre<br />

şer’î zevâl vaktinin bitmesi, hakîkî zevâl vaktinden Temkin zemânı sonradır.<br />

Ya’nî, İstanbul için şer’î zevâl vakti, hakîkî sâat 12 den 10 dakîka evvel başlar. Müşterek<br />

zemâna göre şer’î zevâl zemânının evveli, Ta’dîl-i zemân + 3 dakîka olduğu<br />

için, 11 sâat 51 dakîka, sonu 12 sâat 11 dakîka olur. Güneşi görmiyenler için, takvîmlerde<br />

yazılı olan (Zuhr vakti), bu zemân başlar. Aradaki yirmi dakîkalık zemân,<br />

İstanbul için zevâl vakti, ya’nî (Kerâhet vakti) olur. [182. ci sahîfeye ve Hüsâmeddîn<br />

efendinin (Şemâil-i şerîfe) tercemesine bakınız!]<br />

Hakîkî gurûb ve tulû’ vaktlerinde, güneşin (h) irtifâ’ı sıfır olduğundan, 199/3.cü<br />

düstûr: – tan ª æ tan ∞ = cos H olur. 1 Mayıs günü için cos H = – 0,23, Fadl-ı dâir<br />

derecesi 103,4 ve H = 6 sâat 54 dakîka ve hakîkî gurûb vakti, hakîkî sâat ile 6 sâat<br />

54 dakîka ve mahallî vasatî sâat ile 6 sâat 51 dakîka, müşterek sâat ile 6 sâat 55<br />

dakîka, şer’î gurûb vakti 7 sâat 5 dakîka olur. Hakîkî zemâna göre hakîkî tulû’ vakti<br />

= 12 – H = 5 sâat 6 dakîka, vasatî sâat ile 5 sâat 3 dakîka olur. Şer’î tulû’ vaktini<br />

bulmak için, bundan İstanbul için 10 dakîka Temkin çıkarılır. 4 sâat 53 dakîka,<br />

müşterek sâat ile 4 sâat 57 dakîka olmakdadır. Ezânî zemâna göre zuhr vakti 5 sâat<br />

6 dakîka olduğundan, bundan [veyâ 12 fazlasından] Fadl-ı dâir zemânı çıkarılınca,<br />

gurûbî zemâna göre hakîkî tulû’ vakti ve bundan iki temkin çıkarılınca, ezânî<br />

zemâna göre şer’î tulû’ vakti, 9 sâat 52 dakîka olur. Gurûbî zemâna göre hakîkî<br />

ve ezânî zemâna göre şer’î gurûbların vakti de, gurûbî zemâna göre zevâl vakti<br />

ile Fadl-ı dâir zemânının toplamı, ya’nî 5.06 + 6.54 = 12 olur.<br />

Ziyânın sür’ati sâniyede 300000 km.dir. Erdın şemsden mesâfesi vasâtî yüzelli milyon<br />

km. olduğu için, ziyâ güneşden Erde 8 dakîka 20 sâniyede geliyor. Güneş doğdukdan<br />

8 dakîka 20 sâniye sonra doğduğu görülebilir. İki nev’ zemân ve iki nev’ vakt<br />

vardır: Birincisi, (Riyâdî) zemân olup, güneşin merkezi, zevâl vaktine veyâ hakîkî<br />

gurûb vaktine gelince başlar. İkincisi, (Mer’î) zemân olup, güneşin bu iki vakte geldiği<br />

görülebilince başlar. Mer’î zemân, riyâdî zemândan 8 dakîka 20 sâniye sonra başlamakdadır.<br />

Bir nemâzın hesâb ile bulunan riyâdî vaktine 8 dakîka 20 sâniye ilâve<br />

edince, mer’î vakti olur. Bundan 8 dakîka 20 sâniye çıkarılınca sâatlerin gösterdiği<br />

mer’î vakt olur. Güneşin doğmasının ve bütün nemâzların vaktleri ve sâat makinelerinin<br />

12 olmaları, mer’î vaktlerdir. Ya’nî güneşin semâda görünen yerine göredir.<br />

Görülüyor ki, sâatler, hesâb ile bulunan riyâdî vaktleri de göstermekdedir.<br />

Güneş batarken, yalnız o günün ikindisi kılınır. İmâm-ı Ebû Yûsüfe göre, Cum’a<br />

günü güneş tepede iken, nâfile kılmak mekrûh olmaz. Bu kavl za’îfdir. Bu üç vaktde<br />

önceden hâzırlanmış cenâzenin nemâzı, secde-i tilâvet ve secde-i sehv de câiz değildir.<br />

Hâzırlanması bu vaktlerde biten cenâzenin nemâzını, bu vaktlerde kılmak câiz olur.<br />

Yalnız nâfile kılmak mekrûh olan iki vakt vardır. Sabâh tan yeri ağardıkdan, güneş<br />

doğuncaya kadar, sabâh nemâzının sünnetinden başka nâfile kılınmaz. İkindiyi<br />

kıldıkdan sonra, akşam nemâzından önce nâfile kılmak mekrûhdur. Cum’a günü<br />

imâm minbere çıkınca ve müezzin ikâmet okurken, diğer nemâzlarda imâm nemâzda<br />

iken nâfileye, ya’nî sünnete başlamak mekrûhdur. Yalnız sabâh sünnetine<br />

başlamak mekrûh değildir. Bunu da safdan uzak veyâ direk arkasında kılmalıdır.<br />

Minbere çıkmadan başlanan sünneti temâmlamalı denildi.<br />

Sabâh nemâzını kılarken, güneş doğmağa başlarsa, bu nemâz sahîh olmaz.<br />

İkindiyi kılarken güneş batarsa, bu nemâz sahîh olur. Akşamı kıldıkdan sonra, tay-<br />

– 202 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!