22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

(Göbekle dizkapağı arası avretdir) buyurdu. Hanefî mezhebinde, erkeğin dizi<br />

avretdir. Açması harâmdır. Şâfi’îde diz avret değildir. Mâlikî ve Hanbelî mezheblerinde,<br />

göbek de, diz de avret değildir. Bu iki mezhebde yalnız sev’eteyn avretdir.<br />

Bu hadîs-i şerîfler karşısında, müslimân hanımlarının örtünmeleri, çıplakların<br />

bulundukları yerlere gitmemeleri lâzımdır. [Müslimânların, apartman katlarında<br />

oturmayıp, bağçe içinde müstekıl evlerde oturmaları ve evlerindeki banyolarda yıkanmaları<br />

muvâfıkdır. Müslimân erkekler, toplu olarak, çıplakların bulunmadıkları<br />

tenhâ sâhillerde denize girer. Hanefî ve Şâfi’î mezhebinde olan erkeğin, gusl<br />

abdesti almak için veyâ nafakasını, hakkını kurtarmak için veyâ fitne çıkmasını önlemek<br />

için, sıkışık durumda kalınca, diğer iki mezhebi taklîd ederek dizlerini, uyluklarını<br />

örtmemesi câiz olur. Fekat sıkışık hâl geçince, bir dakîka bile açık kalması<br />

harâm olur. Kadınların sıkışık durumda, mezheb taklîd ederek, hiçbir yerlerini<br />

açmaları mümkin değildir. Çünki, dört mezhebde de, kadınların her yerlerini<br />

örtmeleri lâzımdır. Kadınları sıkışık duruma düşürecek sebeb de yokdur.<br />

(Tefsîr-i Mazherî) sâhibi “rahmetullahi teâlâ aleyh”, Nûr sûresinin tefsîrinde diyor<br />

ki, (Kadın ancak zarûret olduğu zemân ve başı, saçları, boynu ve bütün bedeni<br />

örtülü olarak sokağa çıkmalıdır. Kadının sokağa çıkması için zarûret, ihtiyâc maddelerini<br />

alacak ve dînini öğretecek kimsesi bulunmamakdır. Baş örtüsü ile yüzünü<br />

de örterek ve bedenini örtecek her şeklde kumaş ile örtünerek çıkması câizdir.<br />

Burada, yüzünü kelimesi, başını demekdir. Çünki, yüzü açık çıkması, dört mezhebde<br />

de câizdir). Buradan anlaşılıyor ki, Osmânlı devletinin son zemânlarında kadınların<br />

örtündükleri çarşaf ile örtünmeleri şart değildir. Geniş ve dizden aşağı uzun<br />

manto, çorab ve baş örtüsü ile örtünmeleri de câizdir. Yüzaltmışbeşinci sahîfeye<br />

bakınız! İmâm-ı Rabbânî “rahmetullahi aleyh”, birinci cildin, üçyüzonüçüncü<br />

mektûbunda, (Bütün arab memleketlerinde, pîrâhen, ya’nî kamîs, ya’nî antârî denilen<br />

uzun gömlek giyen erkeklerin de, kadınların da çok olduğunu, kadın gömleklerinin<br />

yakası kapalı, erkek elbisesinin önü açık, kamîs olduğunu) yazmakdadır.<br />

Ahzâb sûresi, kadınların (Celâbîb)lerinden ba’zısı ile örtünmelerini emr etmekdedir.<br />

Celâbîb, cilbâblar demekdir. Ebüssü’ûd efendi tefsîrinde diyor ki, (Cilbâb,<br />

baş örtüsünden dahâ geniş ve gömlekden kısa olan örtüdür. Kadınlar bununla<br />

başlarını örterler. Yüzü ve bedeni örten her örtüye de denir). Türkçe (Tibyân)<br />

tefsîri sâhibi “rahmetullahi teâlâ aleyh”, buna Milhafe, ya’nî dışa giyilen örtü diyor.<br />

(Mevâkib) tefsîrinde de ve (Lugat-ı Nâcî)de (câr, ya’nî ferâce uzun gömlek)<br />

olduğu yazılıdır ki, manto demekdirler. Bunun iki parçadan yapılmış çarşaf demek<br />

olduğu ve kadınların yalnız bu çarşafı giymeleri lâzım olduğu, tefsîrlerde ve fıkh<br />

kitâblarında yazılı değildir. Hattâ, (Harâmdan olan Cilbâb giyenin nemâzı kabûl<br />

olmaz!) hadîs-i şerîfindeki (Cilbâb) kelimesine, (Kitâb-ül-fıkh-ı alel-mezâhib-il erbe’a)da<br />

kamîs, ya’nî uzun gömlek ma’nâsı verilmişdir. (Müncid)de de, cilbâb,<br />

kamîs demekdir diyor. (Câliyet-ül-ekdâr)ın son sahîfesinde de, (Ya Rabbî! Bize<br />

hikmetinin celâbîbini giydir) demekdedir. Bu hadîs-i şerîf ve bu düâ, cilbâbı erkeklerin<br />

de kullandığını bildiriyor. Şâfi’î (El-envâr) kitâbının hâşiyesinde diyor ki, (Kadının<br />

nemâzda, geniş, uzun antârî ve baş örtüsü ile örtünmesi ve elbisesinin üstüne<br />

kalın cilbâb örtmesi müstehabdır. Cilbâb, milhafe [ferâce, manto denilen]<br />

uzun, geniş antârî örtü veyâ baş örtüsü demekdir). Âyet-i kerîmedeki cilbâb kelimesine,<br />

çarşaf diyerek, geniş ve uzun manto ile örtünmeği red etmek, Kur’ân-ı<br />

kerîmi kendi re’yi, kendi görüşü ile, yanlış tefsîr etmek olur.<br />

Şimdi zemân böyle. Zemâna uymadan olmıyor gibi sözler doğru değildir. Masonların<br />

yaydıkları yalanlardır. Komünistler, işkence yaparak, öldürerek müslimânları<br />

yok ediyor. Masonlar ise, yalan ve bozuk sözlerle okşıyarak müslimânları dinden<br />

çıkarıyorlar. Mezhebsizler [zındıklar] de, islâmiyyeti değişdiriyorlar. Âyet-i kerîme<br />

ve hadîs-i şerîflere yanlış ma’nâlar veriyorlar.]<br />

27 — Zevcesinden iznsiz sefere, hattâ nâfile hacca gitmemelidir.<br />

– 604 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!