22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olmakla şereflenmeleri içindi. (Akrabâna düâ etme!) âyet-i kerîmesi, Ebû Tâlib<br />

için idi. Ana ve babası için değildi. İmâm-ı a’zamın (Fıkh-ı ekber) kitâbının, elimizde<br />

bulunan tercemelerinde, bu ikisinin, îmânsız öldüğü yazılı ise de, İmâm-ı a’zamın<br />

kendi eli ile yazdığı kitâbda, îmânla öldükleri yazılıdır. Sonradan, düşmanların<br />

bir (mâ) silerek, bu yanlışlığın kasden yapıldığı anlaşılmışdır.<br />

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin “rahmetullahi aleyh” el yazısı ile olan (Fıkh-ı Ekber)<br />

kitâbı, emîrülmü’minîn Osmânın “radıyallahü anh” mubârek elleri ile yazdığı<br />

ve şehâdet kanı ile boyanmış olan Kur’ân-ı kerîmin bir kısmı ile birlikde, Hülâgünün<br />

Bağdâd şehrini yakıp, sekizyüzbinden ziyâde müslimânı öldürdüğü altıyüzellialtı<br />

senesinde, başka kıymetli kitâblar ile birlikde Semerkanda götürülmüş,<br />

burasının da, 1284 [m. 1868] senesinde, Rusların idâresine geçmesi ile, bu kitâblar<br />

Petersburg şehrine nakl ve oranın meşhûr kütübhânesine konup ehemmiyyet<br />

ile saklandığını (Kâmûs-ül a’lâm) sâhibi Şemseddîn Sâmî beğ “rahmetullahi teâlâ<br />

aleyh” Semerkand kelimesini anlatırken bildirmekdedir. 1335 [m. 1917] de Ufa şehrine<br />

ve 1341 [m. 1923] de oradan Taşkendde hâce Ubeydüllah-ı Ahrâr câmi’ine nakl<br />

edildi.<br />

Halîfe Ömer-ül Fârûk ve Osmân-ı Zinnûreyn ve Alîyy-ül Mürtedânın “radıyallahü<br />

teâlâ anhüm” mubârek elleri ile yazılmış olan Mushaf-ı şerîflerden ba’zı sahîfeleri,<br />

İstanbulda, Süleymâniyye câmi’i şerîfi yanında, İslâm Eserleri müzesinde<br />

mevcûddur. Arzû edenler görebilir.<br />

İslâm dînine inanmıyanlar, vaktîle Allahü teâlânın Tevrât ve İncîl kitâblarını değişdirdikleri<br />

gibi, zemân zemân, din büyüklerinin kitâblarına da el uzatdı. Meselâ,<br />

Muhyiddîn-i Arabînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Füsûs) ve (Fütûhât) kitâblarına<br />

ba’zı şeyler karışdırdılar ise de, az zemânda meydâna çıkarıldı. Büyük âlim<br />

Abdülvehhâb-i Şa’rânî “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Kibrît-i ahmer) ve (Elyevâkît)<br />

kitâblarında bunu îzâh etmekdedir. Şimdi de, islâmiyyeti, gençlere yanlış ve bozuk<br />

olarak tanıtmak siyâseti her tarafda işlemekde, bunları susduracak hakîkî bir<br />

din âliminin dünyâda kalmamış gibi olduğu görülmekdedir.<br />

Celâleddîn-i Rûmî “kuddise sirruh”, bu sebebden dolayı (Mesnevî)sini nazm şeklinde<br />

yazarak, düşmanların değişdirmesine imkân bırakmamışdır.<br />

İbni Âbidîn “aleyhirrahme”, (Dürr-ül-muhtâr) şerhinde, kâfirin nikâhını anlatmağa<br />

başlarken ve Hamevî “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Eşbâh) hâşiyesinde (Hazar-vel-ibâha)<br />

bahsinde ve (Mir’ât-i kâinât)da, islâm âlimlerinin çeşidli sözlerini<br />

anlatarak, buyuruyorlar ki: (Hakîkati anlıyan büyük âlimlere göre, Peygamberimizin<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” ana ve babasının îmânlı olup olmadığını konuşmamalı<br />

ve konuşurken edebi gözetmelidir. Hadîs-i şerîfde, (Ölüleri kötüliyerek,<br />

dirileri incitmeyiniz) buyuruldu. Bunu konuşmamak, öğrenmemek insana zarar vermez<br />

ve kabrde ve kıyâmetde sorulmıyacakdır). Yine buyuruyorlar ki, (Allahü teâlâ,<br />

Peygamberimize ikrâm ederek, vedâ’ haccında ana babasını diriltdi. Resûlüne<br />

îmân etdiler. Bunu, Kurtubînin ve Muhammed bin Ebû Bekr ibni Nâsır-üd-dînin<br />

bildirdikleri sahîh hadîs beyân buyurmakdadır. Benî-İsrâîlin öldürdüğü kimseyi<br />

diriltip kâtilini haber vermesi ve Îsâ aleyhisselâmın ve Muhammed aleyhisselâmın<br />

düâları ile nice mevtâları diriltmesi de böyle ikrâm idi. (Cehennemlik olanlar<br />

için benden magfiret isteme!) meâlindeki âyetin Resûlullahın mubârek ana ve<br />

babası için olduğu sözü doğru değildir. (Müslim)in bildirdiği (Babam ve baban ateşdedirler)<br />

hadîs-i şerîfi ictihâd ile söylenmiş idi. Îmânlı oldukları sonradan bildirildi).<br />

(Ahvâl-i etfâl-il-müslimîn) kitâbında, Hadîce “radıyallahü anhâ”nın iki çocuğu<br />

için de böyle buyurmuşdu. Cehennemde olmadıkları sonradan bildirildi demekdedir.<br />

Âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden anlaşıldığı ve binlerce islâm kitâbında yazıldığı<br />

üzere, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” anaları ve babaları arasında<br />

bulunmakla şereflenen bahtiyârların hepsi, zemânlarının ve memleketleri-<br />

– 388 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!