22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ile tutsa, hanefîde ve hanbelîde (Hurmet-i musâhere)ye sebeb olur. Ya’nî, o<br />

kadının neseb ile ve süt ile olan anası ve kızları ile o erkeğin evlenmesi, kızın da,<br />

oğlanın oğlu ve babası ile evlenmesi ebedî harâm olur. [Bir baba ile kızı arasında<br />

hurmet-i musâhere hâsıl olursa, kızın anası ile, ya’nî adamın zevcesi ile adam<br />

arasındaki nikâh bozulmaz. Kadın başkası ile evlenemez. Adamın bu kadını boşaması<br />

lâzım olur. Bu kadın ile evli kalması ebedî harâm olur. Dâmâd ile kayın vâlidesi<br />

arasında hurmet-i musâhere hâsıl olursa, dâmâdın zevcesini boşaması lâzım<br />

olur. Dâmâd, bu kadın ile, sonsuz olarak, bir dahâ evlenemez (Bezzâziyye).] Kızlar,<br />

kendilerinden emîn olsalar da, yabancı erkeklere dokunmaları câiz değildir.<br />

Şehvet ile dokunurlarsa, hurmet-i müsâhere hâsıl olur. Kızın ve ihtiyârların şehveti,<br />

kalbinin meyl etmesi demekdir. Şehvete sebeb olmıyacak derecede ihtiyâr kadınla<br />

müsâfeha etmek [tokalaşmak] ve elini öpmek, kendinden emîn olana câiz ise<br />

de, yapmamak dahâ iyidir.<br />

Erkeklerin, (Ebedî mahrem)leri olan kadınlarla berâber halvet etmeleri ve<br />

sefere [meselâ hacca] gitmeleri câizdir. Bir adamın ebedî mahrem olmıyan kadınla<br />

(Halvet) [ya’nî tenhâ yerde yalnız kalmak], tarafeyne göre, harâmdır. Başka müttekî<br />

erkek veyâ bu adamın ebedî mahremlerinden biri veyâ zevcesi ile birlikde bulunursa,<br />

harâm olmaz. Halvet etmekle veyâ önünden başka yerine şehvetle bakmakla,<br />

hurmet-i musâhere hâsıl olmaz. (İbni Âbidîn) “rahmetullahi teâlâ aleyh”,<br />

imâmlığı anlatırken diyor ki, (Yabancı kadın çok olsa da, halvet olur. Çok ihtiyâr<br />

kadınla ihtiyâr erkek sefere çıkar ve yalnız kalabilirler (Eşbâh). Ebedî mahrem olan<br />

onsekiz kadından biri ile halvet câiz ise de, yalnız süt kardeş ile ve genç kaynana<br />

veyâ gelin ile, fitne şübhesi olunca, mekrûhdur. Yabancı genç kadınla, zarûret olmadan,<br />

konuşmak câiz değildir. Mescid gibi dışarıdan içerisi görünen umûma<br />

açık yerlerde [nakl vâsıtalarında, dükkânlarda] yalnız kalmak, halvet olmaz). Bir<br />

evin iki odası bir yer sayılmaz. Ebedî mahrem olan kadınların kimler olduğu,<br />

ikinci kısmda, 34. cü maddede [569.cu sahîfede] yazılıdır.<br />

İmâm-ı Ebû Yûsüfe “rahmetullahi teâlâ aleyh” göre, ekmek pişirmek, çamaşır<br />

yıkamak [ve kaba olmıyan avret yerlerinin açık olması lâzım gelen başka işler] için<br />

ücretle çalışmağa mecbûr kalan muhtâc, esîr, kimsesiz kadınlar [işçi ve me’mûrlar],<br />

iş îcâb etdirdiği kadar, ayaklarını ve kollarını açabilir. Erkeklerin, bunları, iş<br />

için görmesi ve şehvetsiz bakması câiz olur. Baldız ve yengenin de yabancı kadın<br />

oldukları (Ni’met-i islâm)ın hac kısmında ve (Bahrülfetâvâ)da ve (Alî efendi fetvâsı)nda<br />

yazılıdır. Bunların da saçına, başına, koluna, bacağına bakmak harâmdır.<br />

Bunlar gibi yabancı akrabâ evine gidince veyâ onlar gelince, kadın erkek birlikde<br />

oturmak, gülüp neş’elenmek câiz değildir. Berâber oturmak âdet olan ve harâm<br />

olduğuna ehemmiyyet verilmiyen yerlerde, fitne çıkarmamak ve akrabâ arasında<br />

düşmanlıklara yol açmamak için, kadınlar erkek akrabâ yanında ve sofrada<br />

örtülü olarak, kısa zemân oturur. Ciddî konuşulur. Bu görüşmenin kısa sürmesine<br />

ve seyrek olmasına ve bilhâssa bir yerde yalnız bulunmamalarına çok dikkat etmelidir.<br />

Dînini bilen ve uyan, bilgili ve hâlis müslimânlar, böyle birlikde hiç oturmamalıdır.<br />

Câhillerle münâkaşa etmemeli, dînimiz böyle emr ediyor diye isrâr etmemeli,<br />

dünyâ işlerini ileri sürerek, tatlı söyleyip, akrabâyı darıltmıyarak, harâmdan<br />

kaçınmağa çalışmalıdır. Köle de, sâhibi olan kadına yabancı erkekdir.<br />

Hâkimin mahkemede karâr verirken ve şâhidlerin şâhidlik yaparken ve evlenmek<br />

istediği kızı, şehvet korkusu olsa bile, bir kerre görmeleri ve doktorun, ebenin,<br />

sünnetcinin, lâvman yapanın, lâzım olduğu kadar bakmaları câizdir. Hastanın<br />

lâvman [ihtikan] yapdırması câizdir. (Dürr-ül-muhtâr), beşinci cildi, dörtyüzyetmişsekizinci<br />

sahîfesinde diyor ki, (Oğlunu sünnet etdirmek mühim sünnetdir. İslâmiyyetin<br />

şi’ârıdır. Bir şehr halkı çocuklarını sünnet etdirmezse, halîfe bunlarla<br />

harb eder. Çocuğun sünnet olma yaşı belli değildir. Yedi ile on iki arası en iyidir).<br />

Sünnet ederken, topluca yüksek sesle bayram tekbîri söylenir. Sünnet olmıyanlar-<br />

– 167 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!