22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Abbâsî târîhcileri, sultânların gözüne girmek, mal ve mevkı’ elde etmek için<br />

vak’aları değişdirmekden, hâdiseleri yanlış yazmakdan çekinmemiş, Emevîleri insâfsızca<br />

kötülemeğe koyulmuşlardı. Abbâsî halîfeleri, Emevîlere düşman olduğundan,<br />

târîhcileri de, dünyâlık ele geçirmek için, ilmi, siyâsete kurbân etmişlerdir. Osmânlılar,<br />

zemân bakımından, Abbâsîlere dahâ yakın, toprak bakımından da,<br />

komşu olduğundan, câhil târîhciler, Abbâsî târîhlerini olduğu gibi terceme etmiş,<br />

Cevdet pâşa bile, bu te’sîrden kendini kurtaramamışdır. Bir yandan târîhciler, bir<br />

yandan da, şâh İsmâ’îlin bozguna uğrıyan ordusunun döküntüsü olup, tekkelere<br />

sığınan kızılbaşlar, türk milletine, Eshâb-ı kirâmın düşmanlığını bulaşdırdı. Yalnız,<br />

Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarından, işin doğrusunu öğrenenler, bu felâketden<br />

kurtulabildi. Allahü teâlâ, doğru yolda bulunanların yardımcısı olsun! Âmîn.<br />

(Merec-ül-bahreyn)de diyor ki, hakîm Alî Tirmizî buyurdu ki, (Yaşım ilerledikçe,<br />

ilmim, amelim ve mücâhedem artdığı hâlde, gençliğimde kavuşmuş olduğum<br />

nûrları, te’sîrleri kendimde bulamaz oldum. Sebebini bir dürlü anlıyamadım.<br />

Gençlik zemânım, Resûlullahın zemânına dahâ yakın olduğu için, o zemândaki hâlin<br />

dahâ üstün olduğu, kalbime ilhâm edildi). O zemâna yakın zemânlar böyle kıymetli<br />

olunca, o zemânın kendinin ne kadar çok kıymetli olduğunu anlamalıdır. Bunun<br />

içindir ki, (Kût-ül-kulûb)da, (Resûlullahın o mubârek cemâlini bir kerre görmek<br />

ve biraz huzûrunda oturmak, insanı öyle şeylere kavuşdurur ki, başka zemânlarda<br />

yapılan halvetlerle ve erba’înlerle, ya’nî kırk gün riyâzet çekmekle, bunlar<br />

elde edilemezler) buyurulmakdadır. Başka zemânlarda yetişen büyük Velîler de,<br />

Resûlullahın ma’nevî sohbetinde bulunup, feyz almakla yükselmişlerdir].<br />

25 — İKİNCİ CİLD, 99. cu MEKTÛB<br />

Bu mektûb, seyyid Muhammed Nu’mâna “rahmetullahi teâlâ aleyh” yazılmış<br />

olup, ba’zı Evliyâ, tesavvuf yolunda ilerlerken, kendilerini, Eshâb-ı kirâmın makâmında<br />

görüyor. Bunu açıklamakda ve dünyâda Peygamberlere çok derd ve<br />

belâ gelmesinin sebebini bildirmekde ve adem, Fenâ ve Bekâyı anlatmakdadır:<br />

Bismillâhirrahmânirrahîm. Allahü teâlâya hamd olsun. Onun seçdiği kullarına<br />

selâm olsun!<br />

Süâl: Sâlik, tesavvuf yolunda yükselirken, ba’zan kendisini, kendinden yüksek<br />

olduklarında söz birliği olan Eshâb-ı kirâmın makâmında görüyor. Hattâ, ekseriyâ<br />

Peygamberlerin makâmlarında görüyor. Bu nasıl olur? Ba’zı kimseler, bu sâlikin<br />

o makâmların sâhiblerinin derecesinde olduğunu söylediğini sanıyor. Bunun<br />

için, bu sözüne inanmıyorlar. Hattâ, ona dil uzatıyorlar. Bunun sebebi nedir?<br />

Cevâb: Aşağı derecedeki insanların, yükseklerin makâmına çıkması, fakîrlerin<br />

zenginler kapısına ve ihsân sâhiblerinin evlerine giderek, onlardan ihtiyâclarını dilemelerine,<br />

ni’metlerine kavuşmalarına benzer. Bunların, o makâma çıkmasını, makâm<br />

sâhibleri ile müsâvî olmak sananlar, câhillik etmiş olur. Bu yükselmeleri, ba’zan<br />

o makâmları görerek özenmeleri içindir. Dünyâda sultânların ve beğlerin serâylarını,<br />

köşklerini seyretmeğe gitmek gibidir. Bu gibileri, sultânlarla, beğlerle müsâvî<br />

oldu sanmak, ahmaklık olur. Hizmetciler, efendilerine hizmet etmek için, husûsî<br />

odalarına kadar girer. Süpürmek için, temizlik için sultânın yanına yaklaşır.<br />

Mısra’:<br />

Derd sâhiblerine her yandan gelir belâ...<br />

Ba’zıları, bir zevallıyı ayblamak ve kötülemek için, behâne arar. Allahü teâlâ,<br />

böyle kimselere insâf versin! Bir garîb dervîşi iftirâdan, lâfdan korumak için sebeb<br />

aramaları lâzım gelirdi. Bir müslimânın ırzını, şerefini korumak için, çalışmaları<br />

îcâb ederdi. Bu makâmlara yükselen sâliklere dil uzatanlar, iki dürlü olabilir:<br />

Bu sâlik, o makâmların sâhibine müsâvî olduğunu sanıyor derlerse, bu sâliki kâfir<br />

ve zındık bilmiş olurlar. Çünki bir kimse, kendini Peygamberler ile berâber bi-<br />

– 515 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!