22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

57 — İKİNCİ CİLD, 62. ci MEKTÛB<br />

Bu mektûb, hân-ı hânân Abdürrahîm hâna “rahmetullahi teâlâ aleyh” yazılmışdır.<br />

İnsan medenî olmak için yaratılmışdır. İnsan medenî olmak için ve yaşamak<br />

için, başka insanlara muhtâcdır. İnsanın üstünlüğü, bu ihtiyâcındandır. Buna benzer<br />

şeyleri de bildirmekdedir:<br />

Allahü teâlâya hamd olsun ve Onun seçdiği, sevdiği kullarına selâm olsun!<br />

Görünen ve görünmiyen iyiliklere kavuşmanızı Allahü teâlâdan düâ ederim.<br />

Çünki, sizin iyi ve üstün olmanız, birçok müslimânın iyi ve rahât olmasıdır. Bunun<br />

için sizin iyiliğinize düâ etmek, birçok müslimânın iyi olmalarına düâ etmek demekdir.<br />

Allahü teâlâ, Peygamberlerin efendisi hurmetine “aleyhi ve aleyhim ve alâ<br />

Âl-i küllin minessalevâti efdalühâ ve minetteslîmâti ekmelühâ”, sizi, size lâyık olmıyan<br />

herşeyden korusun! Sizin, Resûlullahın vârisleri olan büyük âlimlere “kaddesallahü<br />

teâlâ esrârehüm” karşı sevginizin, bağlılığınızın ve ihlâsınızın tam ve olgun<br />

olduğunu bildiğim için şu yazılarımla başınızı ağrıtıyorum. Kıymetli efendim!<br />

Bu yüksek yolun yolcuları, bu memleketde [ya’nî Hindistânda] garîb oldular,<br />

azaldılar. Şimdiki tarîkatcıların yoluna bid’atler karışdığı için ve bu yolu bozdukları<br />

için, Resûlullahın sünnetine sarılmış olan büyükleri bu millet tanımaz oldu.<br />

Bu bilgisizlikden dolayı, bu yolun yolcularının çoğu da, kısa görüşlü oldukları<br />

için, bu yüksek yola da bid’atler karışdırdılar. Milletin kalblerini bu bid’atler sebebi<br />

ile kazanmağa çalışdılar. Böyle yapmakla, islâm dînini olgunlaşdırdıklarını<br />

sandılar. Hâşâ öyle değildir! Bunlar, bu yüksek yolu yıkmağa, elden kaçırmağa uğraşıyorlar.<br />

Bu yolun büyüklerinin nasıl olduklarını anlıyamamışlar. Allahü teâlâ,<br />

bunları doğru yola kavuşdursun! Şimdi, büyük âlimlerden bu memleketde pek<br />

az kalmışdır. Bu yolda olanların ve bu yolu sevenlerin, bu yolun büyüklerinin hakîkî<br />

kitâblarına ve bu yolun hakîkî talebesine yardım etmeleri, imdâdlarına koşmaları<br />

lâzımdır. Çünki insan, medenî yaşamak için yaratılmışdır. Medenî yaşayabilmesi<br />

için, başkalarına muhtâcdır. Allahü teâlâ, Enfâl sûresinin altmışdördüncü<br />

âyetinde meâlen, (Ey Peygamberim! Allahü teâlâ ve senin yolunda olan<br />

mü’minler, sana kâfîdirler!) buyurdu. Mü’minlerin, insanların en iyisinin işlerine<br />

kifâyet edeceğini, yardımcı olacaklarını bildirdi. Başkalarına yardımcı olmak da<br />

lâzım olduğu buradan anlaşılmakdadır. Zemânımızın zenginleri, dervişliği kimseye<br />

muhtâc olmamak sanırlar. Böyle anlamak yanlışdır. İnsan demek, muhtâc demekdir.<br />

Değil insanlar, her mahlûk muhtâcdır. Hattâ, insanın iyiliği, güzelliği, muhtâc<br />

olmasından ileri gelmekdedir. İnsanın kulluk yapması, gönlü kırık olması,<br />

hep bu ihtiyâcındandır. İnsan muhtâc olmasaydı, âsî, taşkın, azgın olurdu. İkra’ sûresindeki<br />

âyet-i kerîmede meâlen, (İnsan, ihtiyâcsız olunca, elbette azar!) buyuruldu.<br />

Mahlûklara gönül bağlamakdan kurtulmuş olan fakîrler, sebeblere yapışmağa<br />

muhtâc oldukları zemân, bu ihtiyâclarını, sebeblerin sâhibine, yaratıcısına<br />

söylerler. Sebeblere kavuşunca, Ondan bilirler. Gönderen de O, göndermiyen de<br />

O derler. Allahü teâlâ, birçok düzenler ve fâideler olması için, herşeyi sebeble yaratmakdadır.<br />

İyiliğe sebeb olanlara iyi, kötülüğe vâsıta olanlara kötü demişdir. Bu<br />

yolun büyükleri, bunun için, iyiliğe sebeb olanlara şükr, kötülüğe sebeb olanlardan<br />

şikâyet etmekdedir. İyiliği ve kötülüğü, görünüşe göre sebeblerden bilirler. Allahü<br />

teâlâ, herşeyi sebebsiz olarak, hemen yaratsaydı, âlemde nizâm, düzen kalmaz,<br />

karmakarışık olurdu. Yâ Rabbî! Sen hiçbirşeyi bozuk, karışık yaratmıyorsun!<br />

İslâmiyyetin koruyucusu, hakîkatleri bilen, ma’rifetler sâhibi, kıymetli kardeşim<br />

Seyyid mîr Muhammed Nu’mânın “rahmetullahi teâlâ aleyh” size yakın yerde<br />

bulunması, büyük ni’metdir. Onun düâsına ve teveccühüne kavuşmanın kıymetini<br />

biliniz! Öyle sanıyorum ki, devletinizin, kuvvetinizin temeli, dayanağı onun bereketleri,<br />

feyz ve teveccühleridir. Yanınızda iken ve uzakda iken, onu yardımcınız<br />

ve imdâdcınız görüyorum. Bir seneyi geçiyor, sizin iyi hâllerinizi hep bu fakîre yazmakdadır.<br />

Bu fakîre olan sevginizi ve ihlâsınızı her mektûbunda bildirmekdedir.<br />

– 746 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!