22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ğunu bildiren haberler, (Üsûl bilgileri) değildir. Mezhebin (Zâhir haberleri) değildir.<br />

İmâm-ı Muhammed Şeybânî, (Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

mubârek parmağı ile, işâret ederdi. Biz de, Onun gibi, parmağımızı kaldırır ve indiririz.<br />

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe de böyle söyledi) diyor ise de, imâm-ı Muhammedin<br />

böyle dediği, (Nevâdir) haberlerindendir. (Üsûl) haberlerinden değildir.<br />

[İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh”, birinci cildin kırkyedinci sahîfesinde<br />

buyuruyor ki, (Hanefî mezhebinin bilgileri, sonraki âlimlere üç yoldan gelmişdir:<br />

1 — (Üsûl) haberleri olup, bunlara zâhir haberler de denir. Bunlar, Hanefî mezhebinin<br />

sâhibi olan imâm-ı a’zam Ebû Hanîfeden ve talebesinden “rahmetullahi<br />

teâlâ aleyhim ecma’în” gelen haberlerdir. Bu haberler, imâm-ı Muhammedin altı<br />

kitâbı ile bildirilmekdedir. Bu altı kitâb, (El-mebsût), (Ez-ziyâdât), (El-câmi’ussagîr),<br />

(Es-siyerüssagîr), (El-câmi’ulkebîr), (Es-siyerülkebîr) kitâblarıdır. Bu<br />

kitâbları imâm-ı Muhammedden, güvenilir kimseler getirdiği için (Zâhir haberler)<br />

denilmişdir. Üsûl haberlerini ilk toplıyan Hâkim şehîd [Muhammed]dir. Bunun<br />

(Kâfî) kitâbı meşhûrdur. Kâfînin şerhleri çokdur.<br />

2 — (Nevâdir) haberleri olup, yine bu imâmlardan gelen haberlerdir. Fekat, bu<br />

haberler, o altı kitâbda bulunmayıp, yâ imâm-ı Muhammedin (El-kîsâniyyât),<br />

(El-hârûniyyât), (El-cürcâniyyât), (Er-rukıyyât) adındaki başka kitâbları ile bildirilmişdir.<br />

Bu dört kitâb, yukarıdaki altı kitâb gibi, açıkca ve sağlam gelmiş olmadığından,<br />

bu haberlere (Zâhir olmıyan haberler) de denir. Yâhud, başkalarının kitâbları<br />

ile bildirilmişlerdir. Meselâ, İmâm-ı a’zamın talebesinden Hasen bin Ziyâdın<br />

(Muharrer) adındaki kitâbı ve imâm-ı Ebû Yûsüfün (Emâlî) adındaki kitâbı<br />

ile bildirilmişlerdir.<br />

3 — (Vâkı’ât) haberleri, üç imâmdan bildirilmiş olmayıp, bunların talebelerinin<br />

ve talebesi talebelerinin ictihâd etdikleri mes’elelerdir. Böyle haberleri, ilk toplıyan<br />

Ebülleys-i Semerkandî olup, (Nevâzil) kitâbını yazmışdır).<br />

İbni Âbidîn yine birinci cildin otuzbeşinci sahîfesinde buyuruyor ki, (Fıkh bilgisi,<br />

ekmek gibi, herkese lâzımdır. Bu bilginin tohumunu eken, Abdüllah ibni<br />

Mes’ûd “radıyallahü anh” olup, Eshâb-ı kirâmın yükseklerinden ve en âlimlerinden<br />

idi. Bunun talebesi Alkama bu tohumu sulayarak, ekin hâline getirmiş ve bunun<br />

talebesinden olan İbrâhîm Nehaî, bu ekini biçmiş, ya’nî bu bilgileri bir araya<br />

toplamışdır. Hammâd-ı Kûfî, bunu harman yapmış ve bunun talebesi olan<br />

imâm-ı a’zam Ebû Hanîfe öğütmüş, ya’nî bu bilgileri kısmlara ayırmışdır. Ebû Yûsüf,<br />

hamur yapmış ve imâm-ı Muhammed pişirmişdir. Böylece hâzırlanan lokmaları,<br />

insanlar yimekdedir. Ya’nî, bu bilgileri öğrenip dünyâ ve âhıret se’âdetine kavuşmakdadırlar.<br />

İmâm-ı Muhammed, pişirdiği bu lokmaları dokuzyüzdoksandokuz<br />

kısm bilgi grubu hâlinde talebesine bildirmişdir. Altı kitâbından, sagîr [ya’nî<br />

küçük] dediğinde, imâm-ı Ebû Yûsüf vâsıtası ile öğrendiklerini bildirmiş, kebîr dediği<br />

kitâblarda, yalnız İmâm-ı a’zamdan işitdiklerini bildirmişdir). İmâm-ı Muhammedin<br />

eseri olan (Siyer-i kebîr) kitâbında bunun için, imâm-ı Ebû Yûsüfün ismi<br />

yokdur. Şimdi, ba’zı câhiller, bu inceliği bilmedikleri için, bunu, imâm-ı Ebû Yûsüfe<br />

karşı iğbirârına haml etmekdedir. Hâlbuki, bu iki imâm, hubb-i fillâhın son<br />

derecesinde yüksek idi. Bunların izinde gidenler bile, bunların sâyesinde, nefsin<br />

arzûlarından kurtulmakdadır].<br />

(Fetâvâ-i garâib)de diyor ki, (Muhît) kitâbında (Sağ elin şehâdet parmağı ile işâret<br />

edileceğini imâm-ı Muhammed “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Üsûl) kitâblarında<br />

bildirmedi. Sonra gelen âlimler de, başka başka söyledi. İşâret edilmez diyenler,<br />

işâret edilir diyenler oldu. İmâm-ı Muhammed, Üsûl kitâblarından başka kitâblarında,<br />

Peygamber “sallallahü aleyhi ve sellem” işâret ederdi diyor ve bu benim<br />

sözümdür, İmâm-ı a’zam da bunu haber verdi, buyuruyor. İşâret etmek sünnetdir<br />

denildiği gibi, müstehabdır diyenler de vardır) diyor. (Fetâvâ-i garâib)de bundan<br />

sonra diyor ki, doğrusu, işâret etmek harâmdır.<br />

– 268 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!