22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

elini yukarıdaki, iki ayağını aşağıdaki yatay direğe bağlar. Karnına süngü sokup<br />

öldürülür. Öldükden üç gün sonra çıkarılıp, akrabâsına teslîm edilir. Kadın asılmaz.<br />

Mallar ele geçerse sâhiblerine geri verilir. Helâk olanları tazmîn etmezler.<br />

Eğer nisâb mikdârı mal almış ve yaralamış iseler, el ve ayak kesilir. Yaralama<br />

cezâsız kalır. Zîrâ kesmek ile tazmîn birlikde olmaz.<br />

Eğer nisâb mikdârı mal almamış ve öldürmemişler, yalnız yaralamışlar ise, hiç<br />

had yapılmaz. Nisâbdan az mal aldıkları zemân öldürseler bile, yine hiç had yapılmıyacağını<br />

imâm-ı Zeyla’î “rahmetullahi teâlâ aleyh” bildirmekdedir. Çünki, yol<br />

kesicilerin maksadı korkutarak mal almakdır. Mal almakla berâber öldürmek de<br />

olursa, mal almak için öldürmek zorunda kaldıkları anlaşılır. Hiç mal almadan öldürürlerse,<br />

maksadlarının, mal almayıp öldürmek olduğu anlaşılır ve ölüm haddi<br />

yapılır. Aldıkları mal nisâbdan az olup, öldürmek de bulunduğu zemân, maksadlarının<br />

öldürmek olmadığı anlaşılarak, hiç had yapılmaz ise de, öldürdükleri için<br />

kısâs veyâ diyet cezâsı verilmesi ve aldıkları malları tazmîn etmeleri lâzım gelir.<br />

Yol kesenler, döğüşürken öldürülürse, yıkanmaz ve nemâzları kılınmaz. Sonradan<br />

had ve kısâs cezâları ile öldürülünce, yıkanır ve nemâzları kılınır.<br />

Eğer mal almış ve öldürmüşler, fekat yakalanmadan önce tevbe etmişler ise, veyâ<br />

âkıl bâlig değilse veyâ yolculardan birinin zî-rahm-i mahremi ise veyâ yolculardan<br />

birkaçı, ötekileri soyarsa veyâ şehrde yol keserse had yapılmaz. Yapdıkları zararı<br />

tazmîn ederler, öderler. Ya’nî, katl ve yaralama varsa, velî kısâs isteyebilir. Mal<br />

zâyı’ olmamış ise geri verir, helâk olmuş ise, kıymetini öder.<br />

[(Mecelle)nin yetmişaltıncı maddesinde, (Mahkemede da’vâ açandan şâhid istenir.<br />

Da’vâlı inkâr ederse, yemîn etdirilir) diyor. Önce, da’vâcıya şikâyeti sorulur.<br />

Sonra, da’vâlının vereceği cevâb sorulur. Da’vâ olunan, suçunu ikrâr ederse,<br />

hâkim da’vâcıya hak verir. Da’vâ olunan, suçu inkâr ederse, hâkim da’vâcıdan iki<br />

şâhid ister. Şâhidlerle isbât ederse, hâkim da’vâ olunana, şâhidler için ne dersin,<br />

der. Kabûl ederse, da’vâcının haklı olduğuna karâr verilir. Şâhidler yalan söyliyor<br />

derse, hâkim, şâhidleri, güvendiği iki kişiden, önce mektûbla, sonra mahkemede<br />

sözlü olarak sorar. Şâhidlerin âdil oldukları anlaşılırsa, da’vâcı mahkemeyi kazanır.<br />

Âdil oldukları anlaşılmazsa, da’vâcıdan yeniden şâhid istenir. Da’vâcı şâhid bulamazsa,<br />

kendisine da’vâ olunandan yemîn ister misin denir. İsterse, hâkim da’vâ<br />

olunana yemîn etdirir. Yemîn istemezse veyâ da’vâcı yemîn ederse, hâkim da’vâyı<br />

red eder. Yemîn etmezse, da’vâcı mahkemeyi kazanır. Kâfir ve mürted ve münâfık,<br />

müslimâna karşı şâhid ve hâkim olamaz. Böyle hâkimin hükmü sahîh olmaz.<br />

Yetmişyedinci maddesinde, (Birşeyin değişdiğini söyliyenden şâhid istenir.<br />

Değişmedi diyene yemîn etdirilir) diyor. Mal gasb eden, malın telef olduğunu söyleyip,<br />

değerini vermek isteyince, mal sâhibi, telef olmadı, malımı isterim dese, gasb<br />

eden kimse, iki şâhid getirirse mahkemeyi kazanır.<br />

Yetmişdokuzuncu maddede, (Suçunu ikrâr eden, söyliyen kimse, cezâsını çeker.<br />

Sözümden vazgeçdim demesi dinlenmez) diyor. Binaltıyüzyetmişaltı [1676]. cı<br />

ve sonraki maddelerde diyor ki, (Beyyine, kuvvetli delîl, huccet demekdir. Tevâtür,<br />

yalan üzerinde birleşmeleri akla uymıyan cemâ’atin verdikleri haberdir. Tevâtürde<br />

adâlet aranmaz. Tevâtür ilm-i yakîn ifâde eder. Tahlîf, iki hasmdan birine<br />

yemîn etdirmekdir.<br />

Şehâdet, birinin başkasında hakkı bulunduğunu bildirmek için, hâkim karşısında<br />

ve iki hasmın yanında, şehâdet ederim diyerek haber vermekdir. Kul hakları için<br />

iki erkek veyâ bir erkekle iki kadın şehâdet eder. Şâhidlerin çok olmasının kıymeti<br />

yokdur. Muhâkeme dışında yapılan şehâdet mu’teber değildir. Şâhidlerin gördüklerini<br />

haber vermeleri lâzımdır. İşitdim diyerek, şâhid olmak câiz değildir.<br />

Kul haklarında şâhidlik yapabilmek için önce da’vâ açılmış olması şartdır. Tevâtür<br />

ile bilinene uymıyan beyyine kabûl olunmaz. Beyyine şâhid mevcûd olma-<br />

– 883 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!